TAYYİP ERDOĞAN İSE,
GÜRLÜYOR AMMA YAĞMIYOR
Kıbrıs konusunda Tayyip Erdoğan’ın tutumu ise, başlangıçta çok kimseye umut vermesi, kemikleşmiş politikaların değişeceğinin bir işareti gibi algılanması ve yeni bir dönemin müjdecisi gibi görüldüğü için, içerde ve dışarıda büyük ilgi yaratıyordu.
Ancak, artık durum değişmeye başladı.
Erdoğan çok konuştu, çok gürledi, oysa altına yağmur düşüremedi. Söylediklerinden hiçbiri politikaya dönüşmedi. Hiçbir yaklaşımı gerçekleşmedi. Bir aşamadan sonra da ters tepmeye ve Ankara’ nın politikalarına zarar vermeye başladı.
Geçen Cumartesi günkü konuşmasında, açıkça Mümtaz Soysal’ ı hedef aldı. Ülke’ nin AB’ye gidişini engelliyebilmek için Kıbrıs’ ı kullanan müzakerecilerden söz etti. Ancak, Soysal hala müzakerecilik işlevini sürdürüyor. Çözümsüzlük kampanyasının başını çekiyor.
“Erdoğan kulaktan dolma bilgilerle hareket ediyor “ diye adeta hakaret eden Denktaş’ ı da aynı konuşmasında yerden yere vurdu. Ancak, Denktaş hala ortada dolaşıyor.
Askeri ve Dışişlerini de suçladı, yıllarca sürdürdükleri hamasetle bir yere varamadıklarını, bir Türk takımına bile Rum tarafında resmi maç yaptıramadıklarını söyledi. Ancak asker ve dışişleri, MGK kararının altını imzalıyorlar, Kara Kuvvetleri Komutanı Denktaş’a neredeyse hayranlık beyanında bulunabiliyor.
AK parti lideri ya böyle konuşmamalı, eğer mutlaka konuşacaksa, o zaman da sözlerinin uygulamaya da dönüşmesini sağlamalı. Sağlayamadığından dolayı, dışarıya yanlış mesajlar vermekte, doğru olsun veya olmasın Türk tarafının müzakere pozisyonlarını da büyük ölçüde zarara uğratmaktadır.
Bu çekişmenin yabancı başkentlerdeki algılanması da “ Erdoğan istiyor, asker durduruyor… Türkiye’ de AKP ile asker arasında güç mücadelesi yapılıyor…Bakalım kim kazanacak, asker mi yoksa Erdoğan mı ?” şekline dönüşüyor.
Önümüzdeki birkaç gün içinde Kofi Annan 3 üncü planını verecek. Yani, Denktaş ile Klerides’ in değişiklik isteklerinin hiç değilse bir bölümünü içerecek olan son önerisi masaya konacak.
Kısacası dananın kuyruğu kopacak.
Denktaş, Ankara’ da esen resmi havadan yararlanıp, bu önerinin de kabul edilmemesi gerektiğini söyliyecek, bol bol “yavru vatan satılmaz” edebiyatı yapılacak , Türkiye ve Ada’da çözüm istemeyenler görkemli gösteriler düzenleyecekler. Son darbe olarak, Denktaş anlaşmayı imzalamayacak ve referanduma götürecek.
Kıbrıs halkı muazzam bir propaganda fırtınasına tutulacak. Bir bölümü korkutularak, diğer bölümü emekli maaşını kaybetme tehdidiyle, bir bölümü ise isteyerek ve çıkarı sürsün diye , referanduma HAYIR diyecek.
Böylece, Anan planını halk reddetmiş olacak.
Çözümden yana tutum alanlar da vatan hainlikleriyle kalacaklar ( ! )
Kıbrıs kaybedilmiş, Türkiye’ye büyük zarar verilmiş, kimin umrunda… Kısa vadeli çıkarlar tatmin edilmiş, asker AKP’ ye gözdağı vermiş olacak…Gerisi tufan.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|