PARRİS OLAYINI BİR DE
KORU’DAN DİNLEYELİM
Okurlarımdan gelen istek üzerine, açıkça yalanlamama rağmen, konuyu tamamen kapatmak için, Fehmi Koru’nun Yeni Şafak’taki köşe’sindeki açıklamayı köşeme almak istedim.
Star gazetesi, Amerikanın Türk medyasını etkilemek üzere kampanya açtığını ve para dağıttığını yazdı. Örnek olarakta, ABD’nin eski Büyükelçisi Mark Parris’in Ankara’da bulunurken benim aracılığımla Başbakan Gül’den randevu almaya çalıştığımı yazdı. Adını vermeden, benimle Fehmi Koru arasındaki bir diyalogdan yola çıkıp, hayali bir senaryoyu gerçekmiş gibi yansıttı.
Böyle bir girişimin söz konusu olmadığını açıkladım
Fehmi Koru’da dün şu açıklamayı yaptı:
“ ...Biri milletvekili diğeri gazeteci iki arkadaşımla otururken yanımıza geliyor Birand. Bir gece önce, “Manşet” programında beraber olmuş ve sonrasında savaş konusundaki düşüncelerimizi paylaşmışız... Sheraton’da, bana, o görüşlerini bir kez daha tekrarlıyor Birand... Ben de ona, ertesi gün, Başbakan Gül’le Suudi Arabistan’a gideceğimi söylüyorum. Aramızda, Parris’i Başbakanla görüştürmeyi çağrıştıracak bir konuşma geçmiyor... Daha da ilginci, uçağıyla seyahat eden gazetecilerden biri olarak konuşma fırsatı bulduğum Başbakan Gül’le görüşmelerimizde bir kez olsun, Marc Parris’in adı anılmıyor... Adı anılmadığı için, Başbakan Gül’ün de, “Şu şirket lobicisi herifi bırak Allahını seversen” türünden bir laf sarf etmesi gerekmiyor... Sözün kısası şu: M.Ali Birand’ın zaten benden talep etmediği bir görüşme için aracılık yapmadığım gibi, aramızda Birand’ın veya Parris’in adları da geçmiyor... Gazetede bizlerin isimlerimizin karıştırıldığı haber, hem Birand’a hem de bana bühtan...”
Başbakan Gül’de, kendine atfedilen, “ABD, Türk medyasına para dağıtıyor” sözlerini sert şekilde yalanladı.
Çeşitli taraflar arasındaki psikolojik savaşa gazetecileri alet etmemek gerekiyor.
Bütün yanlışlar dizisinde herhalde artık kimsenin kuşkusu kalmamıştır
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|