Mehmet Ali Birand
 
AKP ‘ ye HAKSIZLIK MI EDİLİYOR…?
 
 

AKP ‘ ye HAKSIZLIK MI

EDİLİYOR…?

   

Her yeni hükümetin göreve başlamasıyla birlikte aynı tartışmalar yapılır.

   

Acaba haksızlık mı ediliyor?

   

Zaman tanımak gerekmez mi?

   

Doğrusunu söylemek gerekirse, AKP bundan önceki hükümetlere benzemiyor. Medya’nın bakış şekli çok başka.

   

Her şeyin başında, AKP sabıkalı olarak görülüyor. Sicili bozuk muamelesi yapılıyor. Siz istediğiniz kadar “Adamların tutumlarına bakıp karar verelim. Daha ortada fol yok yumurta yokken senaryolar yazmayalım” deyin, yine de toplumun belirli kesitleri için AKP, aksi ispatlanana kadar sabıkalılar listesinde tutulacaktır.

   

Sadece toplumun laik bölümü değil, devletin en ağırlıklı kurumları da aynı kuşku içinde hareket ediyorlar. Silahlı Kuvvetler bunların arasında, en dikkatli  en mesafeli duranı. Buna karşılık YÖK ve bazı Üniversite yönetimleri kararlarını vermiş durumdalar. AKP’ nin kötü niyetine inanılmış ve durum böyle olunca da, bu partinin liderleri ne derlerse desinler “ard niyetli” görülüyorlar.

   

Böyle bir durumda da, kamu oyunun laik kesimi AKP’ ye gereken zaman kredisini tam vermiyor. Zira bu partiyi içlerine sindirebilmiş değiller. Yüzde 35 oranındaki oy oranı uğruna, fazla gürültü çıkarılmıyor, baskılar artmıyor. Şimdilik beklenmekle yetiniliyor.

   

Böylesine büyük bir çoğunlukla iktidar olan bir parti ile toplumun egemen güçleri veya laik kesitleri arasındaki bu güvensizlik havası, ister istemez medya’ ya da yansıyor. AKP’ nin attığı her adımın altında bir şeyler aranıyor. Her açıkladığı politika- ne kadar haklı ve doğru olursa olsun- yine de kuşkuyla karşılanıyor. Başka partiler yapsa, kimsenin sesini çıkarmayacağı atamalar veya alınan kararlar bile, “ bunların kafalarının arkasında başka bir gerekçe vardır” diye algılanıyor.

   

Aslında gelin AKP’ nin amblemini MHP veya ANAP diye değiştirin ve bana bu hükümetin iktidar olduğu günden bu yana aldığı iç ve dış politika konusundaki kararlarını nasıl karşıladığınızı anlatın.

   

Kimse, AKP’ nin kötü veya ülke çıkarlarına aykırı bir politika izlediğini ileri süremez. Hatta  özellikle dış politikada Gül hükümeti, Ecevit-Bahçeli-Yılmaz koalisyonundan daha tutarlı bir performans göstermiştir.

   

Hükümet’ in deneyimsizliğini, hazırlıksızlığını, iki hatta üç ayrı kafadan veya eğilimden oluştuğunu, halen piyasalara güven veremediğinden söz edebilir, Arınç’ın hiç gereği olmamasına rağmen ipleri germesindeki hesapsızlığı, ekonominin yönetimindeki şaşkınlığı, ihale yasası ve dokunulmazlıklar konusundaki hatalı yaklaşımı haklı olarak eleştirebilirsiniz. Ancak bu eleştiriler bugün medya’ da karşılaştığımız kadar sert bir yaklaşımı gerektirmiyor.

   

Nasıl AKP’ ye bir ince ayar yapmak gerekiyorsa, medya’ nın  da ince ayara gereksinmesi vardır.


İLERDE BÜYÜK KAVGALARLA

KARŞILAŞABİLİRİZ…

   

Bu noktaya dikkat çekmek istememin nedeni, karşılıklı olarak dikkatli hareket etmediğimiz taktirde, bu yaklaşımların ilerde büyük kavgalara dönüşebilmesi kaygısından kaynaklanmaktadır.

   

Böylesine büyük bir çoğunlukla iktidar olan bir parti, gereğinden fazla bir baskı altında tutulmaya kalkılır, sürekli suçlanır, hiçbir dediğine inanılmaz ise, bir gün patlar. Patlama halinde de ülke karmakarışık bir duruma girer.

   

Eğer böyle bir tuzağa düşmek istemiyorsak, hem AKP yönetiminin, hem de laik medya’ nın fazla zaman harcamadan , yukarda değindiğim ince ayarı gerçekleştirmesi gerekir.

   

AKP, politikalarını bıkmadan ve usanmadan, gerekiyorsa defalarca anlatmalı, mümkün olduğunca açık davranmalı ve toplumu geren konulardan kaçınmalıdır.

  

Laik Medya da AKP’ yi, yarından tezi yok Türkiye’yi bir din devletine dönüştürme niyetinde bir parti gibi görmekten vazgeçmeli, hiç değilse varsayımlar yerine somut işaretler görene kadar tutumunu ayarlamalıdır.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…