KIBRIS, S?REKLİ
KAR?IMIZA ?IKARILACAK
Türk toplumu? Kıbrıs konusunda üç ayrı görü?e bölünmü? durumda.
Bir bölümümüz, Kopenhag doru?unda Kofi Annan paketini imzalamayarak son derece önemli bir fırsatın kaybedildi?ine ve ?imdi hiç de?ilse 28 ?ubat?a kadar (tam üyeli?e kabul edilenlerin final imza atmalarından önce) ne yapıp edip bir çözüme kavu?ulmasından yana...
Bir di?er bölümümüz iyi niyetli (belirli oranda içeri?i tam anlamıyla bilmemelerinden kaynaklanan) bir ku?ku duyuyor. Bulunacak sonucun Kıbrıs Türklerinin çok aleyhinde olmasından kaygılanıyor.
?çün bölüm ise, ne pahasına olursa olsun, çözüme kar?ı çıkıyor. Kuzey Kıbrıs?ın Türkiye?ye ba?lanmasını öneriyor. Ancak bu ?ekilde Türk varlı?ının sürdürülebilinece?ine inanıyor. Kopenhag?da anla?ma olmamasından memnunlar. Hele ?imdi 28 ?ubat randevusu da atlatılırsa, Kuzey?in sonsuza kadar Türklere kalaca?ını sanıyor.
En büyük yanılgı içinde olanlar, i?te bu üçüncü bölümdeki ?çözümsüzlükçüler.?
12 ARALIKTA KOZLARIN
B?Y?K B?L?M? KAYBOLDU
Hepimizin bilmesi gereken en önemli bir veriden ba?layalım:
12 Aralık gününe kadar ki dönemde, Kıbrıs pazarlıklarında tarafların kullandıkları toplam 10 kartın, 8?i Türk tarafının elindeydi. Bu kartlarla, AB tam üyeli?ini kaçırmaktan korkan Rumları kö?eye sıkı?tırabilecekti.
Türk tarafı hatalı oynadı ve Kopenhag?ı kaçırdı. Rumlar, tam üyeli?i kazandılar. Bu ?ekilde de ?imdi, 8 kart onlara geçmi?, Türkler ise 2 kartla yetinmek zorunda kalmı?tır. Rumlar, pazarlıkta ellerini büyük oranda güçlendirmi?lerdir.
?imdi, 28 ?ubat?a kadar yeni bir pazarlık dönemine giriliyor. Masaya Rumlar avantajlı, Türkler ise avantajlarını büyük oranda kaybetmi? olarak oturacaklar.
Ankara?nın ümidi, yine Washington?dan destek ummak, Avrupa Birli?ini hareketlendirebilmek, Yunanistanı zorlamak ve biraz da Rumların insafına kalıyor.
Sonuç almak çok güç.
Ancak yine de denemek gerekecek.
Denkta??ın ikna edilip direni?inin kırılması, çevresindeki ?anakkale sava?ı yaptı?ını sanan ki?ilerin temizlenmesi ve muhalefetiyle Türk hükümetinin kendine sa?lam bir politika olu?turması ?arttır.
KUZEY, BU HALİYLE
BİZE KALMAYACAK
Son derece yanlı? olan bir di?er inanç, direnmeler sonucu çözümsüzlü?e kavu?ulması ve bu ?ekilde Kuzey Kıbrıs?ın Türk tarafının elinde kalaca?ı varsayımıdır.
12 Aralık Kopenhag doru?u kaçırıldı.
28 ?ubat randevusunun da kaçırılması için ?imdiden kollar sıvanıyor. ?Milli davayı? korumak amacıyla öyle istekler sıralanıyor ki, çözüm bulunamayınca ?Rumlar takoz koydu?? denilecek ve kurtulunacak...
Söz konusu de?il.
Kıbrıs yıllar boyunca önümüze getirilecek.
2004 veya 2005?te tam üyelik müzakereleri ba?larken yine gündeme sokulacak. Olmadı, Türkiye?nin? tam üyeli?ine karar verilme a?amasında, önümüze konacak. Yine olmadı, tam üyeli?e adımını ataca?ı gün ?hadi çöz? denilecek.
Kurtulamayaca?ız.
İ?in kötüsü, elimizde kart kalmadı?ı gibi, bugünkü Kofi Annan paketi de olmayacak. BM paketi 28 ?ubat gecesi, içinde Türk tarafını son derece memnun eden bölümleriyle birlikte geri çekilecek.
Türk tarafına, AB kurallarına uyum zorunlu?u? getirilecek. Yani serbest dola?ım, mal-mülk alım satımında tam özgürlük, Türk Silahlı Kuvvetlerinin tümüyle adayı terketmesi, 74? sonrasında Kıbrıs Türk vatanda?lı?ına kabul edilenlerin Türkiye?ye geri dönmeleri...vs...vs...
Yani, kırk katır mı, kırk satır mı?
Kısa vadede taktik çıkarları dü?ünürken, uzun vadede stratejik kayıplarla kar?ı kar?ıya kalabilece?imizi unutmayalım...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|