BİRAZ CESARET,
BİRAZ ?ZG?VEN
BR?KSEL
Her ülke, ya?amının? belirli bir anında önemli yol kav?aklarıyla kar?ıla?ır. Bu an öylesine önemlidir ki, iyi kullanıldı?ı taktirde, kangrenle?mi? yaralar de?ilebilir, ülke?nin önünü kapayan engeller yıkılabilir, siyasetin çözemedi?i büyük sorunlar a?ılabilir.
Böylesine tarihi fırsatları de?erlendirebilmenin iki ko?ulu vardır. Biri, toplumun önemli bölümünün kendine güven duyması, di?eri de cesur bir lider veya lider grubuna sahip olunmasıdır.?
Bunun farklı ko?ullarına ra?men bir örne?i, De Gaulle?ün Fransa?yı? Cezayir bata?ından kurtarmasıdır... Karamanlis?in Yunanistan?ı Avrupa Birli?ine, adeta sürükleyerek sokmasıdır... Schumann?ın ülkesini bir daha sava?a girmemesi ve Uluslararası camiadan dı?lanmaması için Avrupa Birli?ini kurmasıdır...
Türkiye ?u sıralarda böyle bir yol kav?a?ında? bulunuyor.
Kıbrıs sorununu çözüp,? önünü açabilecek veya elleri kolları ba?lı ?ekilde yoluna devam edecek.
Toplumun önemli bir bölümünün kendine güveni var. BM Genel Sekreteri?nin? ortaya koydu?u planın, ülkenin uzun vadeli çıkarlarına ters dü?medi?ine, Kıbrıs Türk toplumunun yok edilemeyece?ine inananlar ço?unlukta.
?o?unluk, artık eskisi gibi, Kıbrıs?ı askeri açıdan de?erlendirmiyor. Yeni bir Kıbrıs olu?turmak istendi?inin,? bundan dolayı da farklı kıstaslarla de?erlendirme yapılması gerekti?ini biliyor.
?Yeni planda askerin rahat hareket edebilece?i derinlik yok... Türk asker sayısı az.? diyenlere ?Askere gerek kalmayacak ki. Her iki toplum da AB üyesi olacak? yanıtını veriyor.
?Güzelyurttaki su kaynaklarının yarısı gidiyor? diyenlere ?Su olsun, narenciye bahçeleri olsun, ayrı ayrı kullanılmayacak, ortakla?a payla?ılacak? yanıtını veriyor.
?20 yıl sonra, Türk? toplumunun arasına 40 bin Rum girecek? diyenlere ? 20 yıl içinde Türk toplumu da zenginle?ecek ve korkulacak bir ?ey kalmayacak? yanıtını veriyor.
Türk toplumu kendinden emin.
Geriye ikinci ko?ul, yani cesur bir liderlik kalıyor.
ERDO?AN-G?L İKİLİSİ
CESARET EDEBİLECEK Mİ?
Kıbrıs sorunu ile ilgili, son derece temel bir yanıt vermemiz gerekiyor.
Türkiye, Kuzey Kıbrıs?ın üstüne mi oturmak, yoksa çözüm mü istiyor? Eski d?erlendirmeler, so?uk sava? döneminden kalma sloganlarla hareket etmek ve KKTC?yi bir vilayet gibi mi görmek, yoksa yeni bir düzene geçmeyi mi istiyor?
?özümü yoku?a sürmek çok kolay.
Kofi Annan planındaki olumsuzlukları ön plana çıkarırsınız, olur biter. Statükoyu sürdürmü?, kendinizi sıkıntıya sokmamı?, Kıbrıs sorununun? giderek a?ırla?acak olan maddi ve manevi yükünü torunlarınızın sırtına yükleyip, kısa vadede liderli?inizi rahatlatırsınız.
Veya cesur davranır ve adımınızı atarsınız.
Bunun için ise, lider konumundaki ki?ilerin tutumları önemlidir.
Acaba, Tayyip Erdo?an- Abdullah Gül ikilisi bu cesareti gösterebilecekler mi? Turgut ?zal gibi, uzun vadeli dü?ünebilecekler mi?
Sadece bu iki lider de?il, acaba Genelkurmay Ba?kanı ?zkök nasıl davranacak? Alı?ılmı? eski de?erlendirmelerle mi hareket edecek, yoksa ?duyumlarımız do?ru ise- farklı mı davranacak?
??Z?ME DİRENENLERİN
SORUMLULUKLARI B?Y?KT?R
Kıbrıs konusunda öyle bir noktaya geldik ki, Türkiye?nin ve Kıbrıs Türklerinin önemli bölümü çözümden yana olduklarını gösterdi. İnsanların ümitleri kabardı. Yeni bir sayfa açmanın, yeni bir ba?langıç yapmanın heyecanı kasırga gibi esiyor.
Buna kar?ılık, statükonun devamından yana olanların karamsarlıkları var. Varsayımlara dayanan felaket senaryolarıyla ortaya çıkıyorlar. Bu plan ile çözüm oldu?u taktirde, neredeyse Türkiye?nin çökece?ini ileri sürüyorlar.
Veremedikleri tek yanıt, 12 Aralık tarihinden sonra Kıbrıs?ın nasıl korunaca?ı, Türk toplumunun? nasıl ayakta tutulaca?ıdır. 40 yıldır ba?arılamayan bir i?in bu defa nasıl ba?arılaca?ıdır.
Ben her görü?e saygı duyarım.
Ancak çözümsüzlükten yana olanların bilmeleri gereken en önemli nokta, tutumlarıyla büyük bir sorumluluk altına girdikleridir.
Toplumların nabzını iyi tutmaları, son kararlarını vermeden önce çok iyi dü?ünmeleri geremektedir. Sadece bizler de?il, tüm gelecek ku?aklar için de karar vereceklerdir.
Her?eyini yenileyen, ekonomisini reform kıskacına sokan, eski liderlerini tasfiye eden bir toplumun, çözümsüzlü?ü nasıl kar?ılayaca?ı iyi hesap edilmelidir. Artık ?Girit örne?i? verilerek, Vatan-Millet-Sakarya nutukları atılarak bu toplumu yatı?tırmak imkansızdır.
Ya cesaretle hareket edilmeli veya neden çözüme direnildi?i somut ve inandırıcı verilerle ortaya konmalıdır.
Bakalım, Tayyip Erdo?an?ın Kasımpa?alılı?ı laftan mı ibaretmi?, yoksa gerçekten lider bir devlet adamı mıymı?, görece?iz...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|