?
Mehmet Ali Birand
?
ATİNA, T?œRKİYE?’NİN LOKOMOTİFİ OLDU...
?
?

ATİNA, T?œRKİYE?’NİN

LOKOMOTİFİ OLDU...


Geçen hafta Avrupa Birli?Ÿi Devlet ve Hükümet Ba?Ÿkanlarının? Geni?Ÿleme konusunun ele alındı?Ÿı doruk toplantısında ilk defa, Türkiye ile ilgili ılıman rüzgarların esti?Ÿini hissettim.


Doruktan birkaç hafta önce Verheugen? (AB Geni?Ÿleme temsilcisi) ile konu?Ÿuyordum. Bu toplantının gündeminde Türkiye?’nin bulunup bulunmadı?Ÿını sordu?Ÿumda bana, ?“Türkiye konu?Ÿulmayacak. Di?Ÿer aday ülkeler ve AB bütçesi tartı?Ÿılacak?” demi?Ÿti.


Tam aksi gerçekle?Ÿti. Her toplantıda bir yanından Türkiye?’ye de?Ÿinildi. Verheugen dahi, gazetecilerle konu?Ÿurken bu gerçe?Ÿi kabul etmek zorunda kaldı ve ?“Türkiye yok dedik, her yerde kar?Ÿımıza Türkiye çıktı?” dedi.


Bu doru?Ÿun sonuçları açıklandı?Ÿında, nedense Türk medya?’sı ?“Yine tarih verilmedi?” diye tepki gösterdi. Oysa, bırakın tarih verilmesini, Türkiye gündemde dahi de?Ÿildi.


Dı?Ÿa yansıması ?“olumsuzmu?Ÿ?” gibi görünen Brüksel doru?Ÿu aslında, tam aksine Türkiye ile ilgili rüzgarların ılımanla?Ÿtı?Ÿı sinyalleriyle dolu geçti.


Bundan önce sık sık ?“Türkiye?’yi hazmedemeyiz. Durun bakalım, daha beklememiz lazım. ?–nce 10 ülke, ardından Bulgaristan ve Romanya, ilerde de Türkiye...?” sözlerini duyardık. En büyük sorunun Almanya oldu?Ÿu, hatta geçen haftaki doru?Ÿun açıklaması içinde Türkiye paragrafının dahi Alman temsilci tarafından kısıtlı tutuldu?Ÿu söyleniyordu.


Oysa tam tersi gerçekle?Ÿti.


Doruk öncesinde Ba?Ÿbakan ve Dı?Ÿi?Ÿleri Bakanları,? ilk defa Türkiye?’ye tarih verilmesinden söz ettiler. Ancak bunun nasıl bir tarih olaca?Ÿı da belli de?Ÿil.


Herkes ?“tarih?” denince ba?Ÿka bir?Ÿey anlıyor. ?–nümüzdeki 7 hafta içinde bir?Ÿeylerin de?Ÿi?Ÿece?Ÿi belli. Bu de?Ÿi?Ÿimin ilk rüzgarları Brüksel?’de hissedildi.


Almanya?’nın esnekle?Ÿme sinyalleri vermesi üzerine, AB koridorlarında da farklı sözler duyulur oldu. Hele Bulgaristan ve Romanya?’ya da 2007?’de tam üyelik? sözü verilince, geriye bir tek Türkiye?’nin kalması, AB üzerindeki baskıyı arttırmaya ba?Ÿladı.


?“Herkesi içeri alıp, Türkiye?’yi tek ba?Ÿına kapı dı?Ÿında bırakmanın sorumlulu?Ÿu büyük olur. Türkleri tatmin edecek bir orta yol bulmalıyız?” yakla?Ÿımı yava?Ÿ yava?Ÿ yaygınla?Ÿıyor. ?žimdi önemli olan bu ortamın üzerine gitmek ve seçim sonrasında AB Ba?Ÿkentlerine bastırmak gerekiyor.


Brüksel doru?Ÿunda benim en çok dikkati çeken, Yunanistan?’ın adeta lokomotif? rolü alması ve bunu da hiç çekinmeden göstermesiydi. Simitis-Papandreu ikilisi Türkiye kompleksini tamamen? bırakmı?Ÿlar. O kadar ki, Yunan Dı?Ÿ?Ÿileri Bakanı Papandreu ile koridorda kar?Ÿıla?Ÿtı?Ÿımız zaman bana ?“ AKP?’yi seçimlere girmeden kapatırlarsa, burada çok ters tepki çıkar?” diyebiliyor, Alman Vakıflarının ?“gizli ittifak?” yapmaları ile ilgili dava açılmasını hayretle kar?Ÿıladı?Ÿını saklamıyordu.


Aynı Yunanistan doruk sırasında , Türkiye paragrafının iyile?Ÿtirilmesini sa?Ÿlıyor, yıllardır sorun yaratan Avrupa Ordusu konusunda, Türkiye?’yi rahatsız etmeyecek bir? formüle ye?Ÿil ı?Ÿık yakıyor ve Ankara?’nın en duyarlı oldu?Ÿu bir konuyu? gündemden? çıkarıyordu.


Simitis-Papandreu ikilisi, bir süre öncesine kadar ?“Türkiye her görüldü?Ÿü yerde engellenmeli ve AB dı?Ÿında tutulmalı?” ?Ÿeklinde özetlenebilecek Yunan politikasını tam tersine çevirmi?Ÿ durumdalar.


Neden?


?“Yunanistan bütün bunları? neden yapıyor? Kıbrıs?’ta istedi?Ÿi çözümü sa?Ÿlamak için mi böyle hareket ediyor??” diye sordum. Yunanlı yetkililerin yanıtları hep aynı oldu.


?“Hayır?”dediler. ?“Yunanistan?’ın AB?’ye girmi?Ÿ bir Türkiye ile sorunlarını daha kolay çözümleyebilece?Ÿini gördü?Ÿünü, Kıbrıs?’ta çözüm olmasa dahi, bu politikanın de?Ÿi?Ÿmeyece?Ÿini?” söylediler.


Ba?Ÿta da belirtti?Ÿim gibi, rüzgarlar de?Ÿi?Ÿmeye ba?Ÿladı. Türkiye belki istedi?Ÿi her?Ÿeyi elde edemeyecekir, ancak Kopenhag?’dan eli bo?Ÿ dönmeyecektir. Hem de kendi kendine tuzaklar kurmasına, komplo teorileri üretmekten? kurtulamamasına ra?Ÿmen, Ankara?’nın belirli bir oranda tatmin edilmesi anlayı?Ÿı giderek yaygınla?Ÿıyor.


Peki ?“tarih?”nedir?


Tarihten ne kastediyoruz?


Bizi ?“tarih?” anlayı?Ÿımız ile AB?’nin vermek istedi?Ÿi ?“tarih?” arasında ne fark var?


Bu soruların yanıtlarını merak ediyorsanız, yarın yine bu kö?Ÿe?’de bulu?Ÿalım...



Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?Ÿebilirsiniz.
?
?
BU KATEGORİDEKİ EN ?‡OK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTE?žİNİ ?‡EKEMEZ...
- Alper Görmü?Ÿ koskoca iki cilt kitap yazmı?Ÿ. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVA?ž D?–NEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBA?žKANI İLE BA?žBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- ?–calan...
- ?–CALAN SIRADAN BİR MAHKUM DE?žİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davuto?Ÿlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE B?–L?œN?œYOR
- RUSYA G?œNDEMİNDE, PKK-?‡E?‡EN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli?…
- T?œRKİYE?’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDA?ž YAPIN...
- Referandumda neden ?“Evet?” oyu kullanaca?Ÿım?
- MEDYA TER?–RE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa ba?Ÿladık...
- BA?žBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KI?žKIRTAMIYOR...
- Siyaset kar?Ÿı saldırıya geçti
- BİZE BAKI?žLAR DE?žİ?žİYOR...
- ?–nceki günkü ?“darbecilik genlerimizde vardı?” ba?Ÿlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Ba?Ÿbu?Ÿ, Kozmik odayı açarak do?Ÿrusunu yaptı?
- Ba?Ÿbakan için hepimizin farklı görü?Ÿü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ?–CALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER?
?
?