İstanbuldan Van’a orada bir gün kaldıktan sonra kara yoluyla Baskale Yuksekova ve Türkiye’nın son duragı olan Şemdinli’ye ulastım. Ben oralara Türkiye diye gittim ama baska
bir yerle karşılaştım. Karşılaştıklarım kısaca halkından kopmus bir devlet, Devletle halk arasında kalmıs silahlı kuvvetler, neyi neden istediklerini bilmeyen zavallılar topluluğu. Virane yollar, tabela devlet, yoksul halk, kangren olmus demokratik toplum. Üzüldüm anlatılanları duysanız insanlığınızdan utanırsınız. Sadece şunu söyleyebilirim.Halk orada zavallı, devlet orada amatör, demokrasi daha doğmamıs çocuk, cumhuriyet orada efsane. Gelecek orda kapkaranlık bir gece ve bizler sadece seyirciyiz.
ARTIK TATİL
ZAMANI…
Bu yaz fırtına gibi geçiyor. Önümüzdeki dönem daha da zor geçecek. Bu hafta 4-5 günlüğüne tatil yapmak istiyorum. Tabii izin verirseniz…
Önümüzdeki hafta yine birlikte olabilme ümidiyle, hepinize de güzel ve sağlıklı bir tatil dilerim….
“HAYIRCILAR”
Altemur Kılıç liderliğinde, Helsinki ile Kopenhag arasındaki farkı dahi bilmeyen kimi köşe yazarlarının orkestra şefliğinde önemli bir “Hayır” cephesi de var.
Bu cephe’de asker, bilim adamı (Prof…….gibi) vatansever siyasetçi (Perinçek) ve tüm MHP’liler rol aldılar. İtirazlar öylesine mantık dışıydı ki, her çıkışlarında, toplum AB konusuna daha farklı bakar oldu. “Öp babanın elini, AB bizi almazsa bu yasalar elimizde mi patlayacak?” gibi cehalet dolu sorular soranlar veya “Sevr anlaşması imzalanıyor, vatan elden gidiyor. Komutanım neredesiniz, kurtarın bizi” diye haykıranların da, uyum yasalarının TBMM’den geçmesine son derece olumlu katkıları oldu (!) HAYIR cephesi, konunun öylesine dışında, öylesine bilgisiz, hamasi ve genç kuşaklardan kopmuş bir mücadele yaptı ki, sonunda etkinliklerini kendi kendilerine yok ettiler. Bundan sonra da aynı tempoda devam ederlerse, yazık olur. Zira asıl pazarlıklar şimdi başlıyor ve muhalefetin güçlü ve bilgili yaklaşımı ülke açısından çok önemli.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|