ALLAH?TAN B?YLE İNSANLAR VAR DA?
TOPLUM ??RENİYOR
?ar?amba ak?amı Ahmet Hakan?ın CNN T?RK?teki Tarafsız Bölge programını izlerken aklımdan bu cümle geçti: Allah?tan bu tip programlar var.
Konu, Taha Akyol?un ?Hangi Atatürk? kitabı üzerine yapılan tartı?malardı. Prof. Mümtaz Soysal, Prof. Mete Tuncay, Prof. Cemil Koçak, Ali Sirmen, Mehmet Ali Gökaçtı gibi konuya en yakın isimler ve tabii kitabın yazarı Taha Akyol iki saat süreyle tartı?tılar.
Bundan 20 yıl önce böyle bir tartı?ma yapılamazdı. Tabulara gömülmü?, konu?amayan, bu yüzden neredeyse yarı cahil kalan bir toplumduk. Bir de bugüne bakın. Abartılı da olsa, kavgalı da olsa konu?uyoruz, tartı?ıyoruz.
Tabii ne acıdır ki, Atatürk?ü 2008 yılında yeni yeni anlamaya çalı?ıyoruz. Bir ideoloji mi, bir dü?ünce mi hala tartı?ıyoruz.
Ne dersiniz biraz geç kalmadık mı? Yine de, Allah?tan bu programlar ve bu insanlarımız var da milyonlar bir ?eyler ö?reniyor.
GS, ?NAL AYSAL?I
BEKLEYECEK...
Ben, Galatasaray?ı bugünkü durumundan çıkarıp, yani iflasa yakın bir ?irket konumundan ba?arılı dev bir spor holdingine dönü?türecek ki?i olarak sadece ?nal Aysal?ı görüyorum.
Dü?üncelerini, yeteneklerini, yönetim tarzını bildi?im için de, ba?arılı olaca?ından eminim.
Aysal?ı zengin oldu?u ve Galatasaray?a milyon dolarlar akıtabilece?i için de?il, Galatasaray?ı karlı bir ?irkete dönü?türebilece?i için destekliyorum.
Birbirimizi aldatmayalım.
Bugün artık geçici yöntemlerle Galatasaray?ı ya?atamayız. Damardan giren, çok yönlü reformlar gerekiyor. De?irmenin suyu bitti.
Fenerbahçe bir dünya markası oluyor.
Galatasaray sadece seyrediyor.
Bugünkü yapı, ilerdeki beklentilerimizi kar?ılamaktan çok uzak.
Ne yazık ki, Aysal?ın bu yıl ba?kanlı?a gelmesini kulübümüzün ça?dı?ı kalmı? olan tüzük yapısı engelliyor. ?yelik tarihi üzerinden 10 yıl geçmeden ba?kan olunamıyor. E?er bir de?i?iklik yapılmaz ise 2010?da ba?kan olabilir. Zira benim bildi?im Aysal herhangi birinin de yönetim kuruluna girmez.?
Galatasaray, ne yazık ki iki yıl daha kan? kaybedecek.
FENERBAH?E?YE GIPTA ETTİM?
Benim Galatasaraylı oldu?umu herkes bilir.
Ancak, do?rusunu söyleyeyim, Salı ak?amı Fenerbahçe?ye gıpta ettim.
Aslında Fenerbahçeli arkada?lar, hatta yorumcular bile, maçı berabere bitirmeye yatmı?lardı. Kazanılaca?ına pek inanmıyorlardı. Hele 2-0 olunca, hepten moraller bozuldu.
Kimse FB?nin maça böylesine asılaca?ını tahmin etmemi?ti.
Hele 3-1 olunca, ben de kendimi TV?nin kar?ısında Fenerbahçe için dua eder buldum.
Penaltılarda ise heyecandan öldüm. Zira o noktaya kadar gelmi? olan bu takımın penaltıyla kaybetmesini içime sindiremezdim. Tam bir FB?li oldum.
Sarı lacivertliler gözümde büyüdü.
Türk liginde top dola?tırmak ba?ka ?eydir, Avrupa?nın ?ampiyonları arasında dola?mak ba?ka ?eydir.
Bunu en iyi biz GS?liler biliriz.
Zaten bundan dolayı Fenerbahçe?ye gıpta ettim.
KA?INIZ VEHBİ KO??A
BENZİYORSUNUZ ?
Can Dündar?ın hazırladı?ı Vehbi Koç?un özel yazı?malarından derlenmi? olan kitabın 2?inci cildine daha önce de?inmi?tim. Ancak, hafta sonunda fırsat bulup kitaptaki tüm mektupları teker teker inceledim.
Vehbi Bey?in 1960-70?lerdeki konumunda olmasalar dahi, bugün kendine zengin diyebilen i? adamlarına sormayı çok isterim:
Kaçınız Vehbi Bey gibi dü?ünüyorsunuz?
Sorumun nedeni kitapta yayınlanan yazı?malar. Kar?ımıza bamba?ka bir insan çıkarıyor.
Kızları Semahat ve Suna?nın, Londra?da annelerinin tedavileri sırasındaki tela?larından, bütün çocuklarına yazdı?ı mektuplardaki ö?ütlerine kadar, bamba?ka bir insan... Türkiye?nin en zengin adamının karısı ve çocuklarının Londra?daki tedavi sırasında dahi dikkat ettikleri konular, insana hayranlık veriyor.
Nefis bir insan...
Ne yapıp edip bu eseri bulun, bulu?turun ve okuyun. ?stelik sadece okumakla da kalmayın ve aynı mektupları çocuklarınıza, ailenize de yollayın.
Bir insanın sa?lı?ına nasıl dikkat etmesinden, kimlerle arkada?lık etmesine, elindeki parayı nasıl harcamasına kadar, hayat dersleriyle dolu mektuplar.
Vehbi Koç ölümünden sonra daha iyi anla?ılan ve daha çok takdir edilen, nadir? insanlarımızdan biri oldu. ?lkeye yakla?ımı, ailesine bakı?ı, insana ve e?itime verdi?i de?er bamba?kaymı?.
Aman sakın bana ?35 yıl öncesinden söz ediyorsun. O gün Türkiye de, dünya da farklıydı? demeyin. Sözünü etti?im de?erler, zaman ne kadar geçerse geçsin, de?i?meyecek olanlardandır.
Vehbi Bey?e hep saygım vardı, ancak ?imdi daha da çok arttı... Bu yazı?maları okuduktan sonra, Rahmi Koç, Semahat Arsel, Suna-İnan Kıraç ve torunlara (Mustafa-Ali-?mer) saygım ve sevgim daha da arttı.
Vehbi Bey?in vasiyetine sahip çıkıyorlar.
M?CADELECİ KADINLAR
?
Kadınlar her zaman mücadeleci, sabırlı ve güçlü ki?ilikleriyle, ba?arının yanı ba?ında olmu?lardır?
İ? ya?amında, özel ya?amlarında, aile kurmada, çocuk yeti?tirmekte?
Ve tarihe dönecek olursak, tabii ki Milli Mücadele?de.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle basılan bir kitap var elimde?
?Milli Mücadele ve Mücadeleci Kadınlar?.?
Ba?lık Yayınları tarafından basılan (0212-527 79 21) kitabın yazarı; Mustafa Tarakçı.
Tarakçı, ?19 Mayıs 1919?da Atatürk?ün Samsun?a çıkı?ıyla ba?layan istiklal mücadelesinin zafer ve ba?ımsızlıkla taçlanmasında büyük rolü olan ve o ate?ten gömle?i teninde hisseden Milli Mücadele?nin cesur kadınları zulme, i?gale, kıyıma ve onursuzlu?a ba?kaldırmı?lardı. İ?gal ve sava? yıllarında her türlü mahrumiyete, her türlü cefaya, acıya katlanan, kürsülerden halka hitap eden, fabrikalarda çalı?an, dernekler ve vakıflar kurarak toplumsal hayata katılan kadınlar, bize sadece özgür bir vatan de?il, onurlu bir mücadele örne?i de bırakarak yolumuzu aydınlatmı?lardır.? diyerek aslında kitabın da içeri?i ile ilgili bilgi veriyor okuyucuya?
Milli Mücadele?ye destek veren kadınların dünyasında dola?mak istiyorsanız, bu tarih kokan ve kadın duyarlılı?ını bir kez daha gösteren kitabı kaçırmayın derim?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|