TSK?NIN YERİNDE
SORUSU...
?
Türk Silahlı Kuvvetleri?nin Per?embe günkü açıklaması, son derece do?ru bir soru ve saptama yapıyordu. De?inmeden edemeyece?im.
?
TSK, İbrahim ?ahin?in ?Genelkurmay bana görev verecek, 300 ki?ilik bir güç kurulacak ve ben yönetecektim?? ?eklindeki ifadesini komik? buluyor ve 700 bin ki?ilik bir ordu komutanının yasadı?ı bir olu?uma izin vermesinin söz konusu? olamayaca?ını belirtiyor.?? ?ok do?ru bir saptama. Ayrıca, bu ifadelerin böylesine sokaklarda dola?tırılmasının bir kampanyaya? dönü?türüldü?ü de do?ru.
?
TSK, sürekli ?ekilde üstüne? yürünüldü?üne, tahrik edildi?ine, yıpratıldı?ına dikkat çekiyor.
?
Bilmem, benim dünkü yazımı okuyabildiniz mi? TSK?nın bu rahatsızlı?ı giderebilmesinin ve daha da önemlisi, geçmi?teki bazı hatalı tutumlar, bazı emekli komutanların üstüne vazife olmayan ili?kiler kurup, darbe kı?kırtıcılı?ı yapmalarından dolayı kamuoyunda yo?unla?an kara bulutları da?ıtmasının tek yolu, daha önceleri yaptı?ı gibi, kendi içinde büyük bir soru?turma açması,? kendini temizledi?ini göstermesidir.
?
TSK ?imdiye kadar, yolsuzluk yapan mepsuplarını, gözünü kırpmadan yargılamı?tır. TSK kadar, çıkar sa?layanları dı?layan ba?ka bir kurum yoktur.
?
?imdi aynı titizli?i, yasadı?ı olu?umlara kar?ı da sürdürdü?ünü? gösterebilir.
?
Hiç bir zaman unutmayalım, TSK bizim en önemli kurumumuzdur. Yerine, dı?ardan ba?kasını ithal edemeyiz.
?
?
BABACAN, ARI MAYA
GİBİ ?ALI?IYOR
?
Cengiz ?andar, hafta içindeki? yazılarından birinde, Ali Babcan?ın içerde ve dı?ardaki trafi?ini anlattı.? Babacan sakin sessiz bir insan, ancak ba?döndürücü bir çalı?ma temposu var.
?
Viyana?dan Bakü?ye, oradan bir günlü?üne Ankara?ya geli? ve? hemen ardından New York?a hareket eden Babacan, bir yerde Türkiye?nin yükselen profilinin bir simgesi konumunda.
?
Bu durumu gördükten sonra, ?iyi ki AB Ba?müzakerecili?ini bırakmı?? dedim. Zira böylesine bir trafi?in içinde, AB?ye zaman ayırabilmesi imkansızdı. Tam zamanında görevi? Egemen Ba?ı??a devretti.
?
Türk dı? politikası artırk, eskiye oranla? çok farklı. Hem çok daha aktif, hem de çok daha sorumluluk yükleniyor.
?
Babacan da, bu rüzgarla? 4 kıtaya savruluyor.
?
?
?
?
?CALAN YAKALANALI
TAM 10 YIL OLMU? (!)
?
Sizi bilemem ancak ben zamanın bu kadar çabuk geçmi? olmasına çok ?a?ırdım. Sanki daha dün gibi. Oysa, tamı tamına 10 yıl geçmi?.
?
Ecevit açıklamamı? olsaydı, kimse inanmayacaktı. ?calan?ın yakalanıp? Türkiye?ye getirilmesi, adeta bir rüya gibiydi.
?
Sonradan yapılan açıklamalar, çe?itli ba?kentlerden gelen haberler, bu olayın nasıl gerçekle?ti?ini de aydınlı?a kavu?turdu.
?
Kredinin en büyük payı MİT?e ait. Ba?ka hiçbir kurum araya girmeye ?kalkmamalı. ?calan?ın yakalanmasında MİT, Amerikalıların da önüne geçti. Washington ise, Türkiye?ye teslim edilmesi konusunda son sözü söyledi. Ba?kan Clinton olmasa, ?calan ?imdi ba?ka yerlerde ya?ıyordu.
?
10 yıl geçti.
?
Geriye dönüp baktı?ımızda, nasıl fırsatlar? kaybedildi?ini görmemek imkansız.? Bu konuyu merak ediyorsanız, Salı günü yine bu kö?ede bulu?alım.
?
?
?
?
BR?KSEL, NİHAYET
T?RK M?ZAKERECİ G?RD?
?
Egemen Ba?ı??ın AB?ye katılma sürecinin Ba?müzakerecili?ine atanması en çok Brüksel?de hissedildi.
?
Geçenlerde AB Komisyonu?nda tanıdıklarımı aradım. ?Nihayet Türk müzakereciyi gördük?? yanıtı aldım. Tabii Ali Babacan?ı da tanıyorlardı, ancak çok nadir görebiliyorlardı. Ba?ı? ise, atandı?ı günden bu yana defalarca gitti.
?
İ?te önemli olan da bu...
?
Birinin sürekli Brüksel?e, di?er ba?kentleri gitmesi, Komisyon ile defalarca görü?mesi, ardından Konsey ve Parlamento üyeleriyle konu?ması, insanların onu tanımaları, onunla dost olmaları önemlidir. Bütün? müzakereciler böyle çalı?ırlar. Ki?isel temaslar bu i?in temelidir.
?
Egemen Ba?ı? be? yıldır giderek artan büyük bir bo?lu?u doldurmaya ba?ladı. İ?te, sadece bu açıdan baksak dahi i?levinin? önemli bir bölümünü yerine getirdi?ini söyleyebiliriz.
?
?
?
İLK DEFA B?YLE
BİR KİTAP-CD G?RD?M
?
Ele?tirmen ve müzik yazarı ?Evin İlyaso?lu, Remzi Kitabevi?nin deste?iyle bir ilk?e imza attı. Antikça??dan tutun, Romantik dönemden geçerek 20. yüzyıl batı müzi?iyle ilgili bir kitap yayınladı. Bu kitabı yayınlamakla kalmadı içinde aynı müzi?in örne?i olan 10 CD ile tamamladı.
?
Kitabın son bölümü ise ça?da? Türk müzi?i. Evin, Türk müzi?ini toplumsal olaylar, edebiyat, felsefe, sinema ile tarihle? e?le?tirdi. ?rne?in 1951?de H.F. Alnar kanun konçertosunu yazarken, Denizcilik Bankası kuruldu, Nuri İyem? Sünger avcılarını yaptı, Türk Dili dergisi? yayına girdi.
?
Kitabın sonunda müzik terimleri sözlü?ü de var.
?
Anlayaca?ınız komple bir müzik kitabı. Herkesin kütüphanesinde olması gereken ba?yapıt. Ke?ke devlet bu kitapları alıp ?okullara yollasa. ?yle bir kitap i?te bu...
?
??ok te?ekkürler Evin ve Remzi kitabevi.
THY?DAN UTANIRDIM,
ARTIK GURUR DUYUYORUM...
?
Uzun zamandır bu yazıyı yazmak istiyordum. Yazmak istememin nedeni de, katkısı olanlara haklarını vermek, te?ekkür etmek.? Toplum olarak sadece ?ikayet ederiz, sadece ele?tiririz. Kıskandı?ımızdan mıdır nedir bilemem, güzel i?leri, ba?arılı ki?ileri görmezden geliriz.
?
Türk Hava Yollarına ilk defa 1960?larda binmeye ba?ladım. O günleri dü?ündükçe, Ye?ilköy?de olsun, yabancı havaalanlarında olsun, ya?anan olayları, tanık oldu?um kavgaları dü?ündükçe bugün bile utanıyorum.
?
O dönemlerde yolcular,? THY personeli tarafından hayvan sürüsü muamelesine tabi tutulurdu. Zaten 1960-70?lerde THY yabancı turistten çok, Almanya ba?ta, Avrupa?da çalı?an i?çileri ta?ırdı.
?
1-2 saatlik rötar, büyük sevinçle kar?ılanırdı. Genelde 4-5 saat rötarla kalkan uçak hakkında? yolcuya bilgi verilmezdi. İnsan yerine konmaz ?karde?im bekleyin i?te, kalkınca kalkar. Ne aceleniz var? diye paylanırdı.
?
Brüksel havaalanında bütün gün beklenen uçakları, geceyi alanda geçirmek zorunda kalan? yolcuların ayaklanıp, THY personeline hücum etmesini, yolcusunu bekleyenlerin kapıları kırmasını bizzat ya?adım.
?
Her THY seferi, Avrupa havaalanlarında özel önlemlerin alınmasına yol açar, her sefer yolcular için bir macera olu?tururdu.
?
Uçak içinde bir saat bilmem ne bakanının kızı veya karısını bekledi?imizi bilirim. Beyefendinin ailesi gecikince, THY temsilcisine bir telefon yeterdi. Koyun olarak görülen bizler oturur beklerdik.
?
Yemek servisi yapan hosteslerin, dayak mı attıkları yoksa yemek mi verdikleri anla?ılmaz, her defasında mutlaka bir kavga çıkardı.
?
Bir de bugüne bakın...
?
Keyfi yönetimden veya beceriksizlikten kaynaklanan rötara rastlanmayan; dakikasında kalkıp dakikasında inin; güler yüzlü pilotların en küçük bir gecikmede dahil özür diledikleri ve nedenini anlattıkları; hosteslerinin iyi hizmet vermek için çırpındıkları bir THY ile kar?ı kar?ıyayız.
?
Mutlaka yine aksamalar oluyor, yine ele?tiri ve ?ikayet ediliyor, ancak eski ile yenisi arasında dünyalar kadar fark var.
?
Eskiden THY ta?raya servis yapan kepaze bir otobüs i?letmesiydi.
?
Bugün THY hemen heryerden, her kesimden övgü alan uluslararası dev bir ?irkete dönü?tü.
Dönü?ümü kim ba?latı hatırlayamıyorum. Ancak kim yaptıysa, hangi genel müdürler katkıda (bir bölümünün ismini biliyorum. Haksızlık yapmamak için hiç birinin ismini vermedim) bulundularsa, bravo onlara...
?
Eskiden her THY seferinde yabancılardan utanırdım, bugün gururla THY?ı tavsiye ediyorum.??
?
Eskiden, yabancı havayolu tercih ederdim. Bugün THY?ın gitti?i yere ba?ka havayoluyla gitmiyorum.
?
THY ile gurur duyuyorum.
?
?
?
?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|