HEPİMİZİN TEDAVİYE
İHTİYACI VAR (!)
BİRBİRİMİZİ DÖVÜYOR
VE HAKARET EDİYORUZ...
NEDEN KAVGACI
BİR TOPLUM OLDUK?
SİNİRLİ VE KAVGACI
BİR TOPLUM OLDUK
HEPİMİZİN TEDAVİYE
İHTİYACI VAR (!)
Bunun bir nedeni olması gerekir. Yaşadıklarımıza baktığımızda, etrafımızdaki gelişmeleri gözlemlediğimizde dehşete düşmemek imkansız.
Son yıllarda, giderek artan biçimde, birbiriyle kavga eden bir toplum haline geldi.
Televizyonlardaki rezaleti herhalde izliyorsunuzdur.
Nedir o kepazelik...
Jüri diye ortaya çıkanlar, ya birbirlerine hakaret ediyorlar veya zavallı yarışmacıları hırpalıyorlar. Kim daha şirret olur, kim daha fazla sesini yükseltir ve karşısındakini paylarsa, onun reytingi artıyor.
Sadece jürili programlarda değil, en ciddi tartışma programlarında dahi artık kavga aranıyor. Aksi halde izlenmiyor. İnsanlar, sıkı ve heyecanlı bir tartışma olmadığı taktirde, başka programa geçiyorlar.
Gündüz saatlerindeki kadın programlarına bakın. Onlar da, baştan aşağı kavga, hakaret. Hoş hikaye anlatanları izleyen çok az.
Dizilerde de aynı durum yok mu?
Kurtlar Vadisi ile başlayan, vurdulu kırdılı, işkenceleri ve öldürmeli olmadığı taktirde bir dizinin yaşaması güç. Çok nadir bir aşk hikayesi veya komedi dizisi tutuyor.
TBMM’nin kavgasız oturumları haber olmuyor. Milletvekillerinin en kavgacıları en gözde isimler arasına giriyorlar.
Sadece TV’ler de mi?
Hayır, asıl sorun günlük yaşamımızdan kaynaklanıyor.
Üniversitede, bırakın solcu-sağcı kavgalarını, solcular kendi aralarında bıçaklı sopalı birbirlerine giriyorlar. Ulusal solcularla, Atatürkçü solcular kıyasıya vuruşuyorlar... Bütün görüşlere açık olduklarını ileri süren Üniversiteli gençler, AB’ciler ve AB karşıtları diye bölünüyor ve ilk fırsatta birbirlerinin üstüne yürüyorlar.
Sokaklardaki, adliye koridorlarınkaki, hatta karakollardaki o korkunç kavga sahnelerine ne demeli? En basit bir tartışma veya birinin diğerine “ulan” demesi, yanındaki kıza bakılması, bir meydan savaşının başlamasına yol açıyor.
Minibüsçüsü, taksicisi, park mafyacıları, mahalleliden rüşvet toplayan kabadayılara kadar, her yerden kavga-döğüş görüntüleri yağıyor.
Bu durumu ciddiye almamız gerekiyor. Toplumumuzda bir hastalık var. Bu hastalığın kökünü bulmamız ve tedavisine bakmamız şarttır. Uzun yıllar alacak bir süreçten geçmeli, ilkokullardan başlayarak toplumumuzu tedavi etmeliyiz.
“Biz erkek toplumuz” veya “Heyecanlı insanlarız” diye kendi kendimizi aldatmayalım. Bu gidişle kendi kendimizi hırpalayacağız. Etrafımıza da zarar vereceğiz.
Hastalığı teşhis edelim ve kolları sıvayalım.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|