KENDİ KENDİMİZE
SORUN ?IKARTTIK...
ANKARA
?
Hafta ba?ından bu yana, Ankara?da ya?ananları izliyorum ve nedense hala hayret ediyorum.? Beni asıl ?a?ırtan, yakla?ık 40 yıldır bu i?in içinde olmama ra?men hala hayret etmemdir. Demek ki insan bir türlü alı?amıyor.
?
Cumhurba?kanlı?ı seçimini sizler de medyadan izliyorsunuz ve eminim bu karga?aya bir anlam veremiyorsunuzdur.
?
Bir 367 kavgası çıkardık ve göz göre göre kendimizi ba?ladık. Anla?ılması çok zor gerekçeler icat edip bir kriz yarattık. 367 ki?inin her iki turda da, salonda bulunma zorunlulu?u yıllardır konu?ulur ancak hiç uygulanmazdı. Muhalefet, AK Parti kar?ısında zayıf kalınca, bu ipe sarıldı. AKP deseniz, önce ?yok böyle bir ?ey? dedi, oysa ardından 367 ki?iyi salona sokmak için kampanya açtı.
?
Her ?ey son dakikaya sı?dırılmaya çalı?ılınca da birbirinden garip iddialar ve vaatlerle parlamenter piyasası hemen canlanıverdi. Yapılan pazarlıklarla ilgili söylentiler inanılmaz boyutlara çıktı.
?
İ?te benim gibi, eminim büyük bölümünüzün de alı?amadı?ı bu sahneler. 40 de?il, 140 yıl da geçse alı?amayaca?ız.
?
?
?
YABANCI YATIRIMCILAR
HAYRET İ?İNDE
?
Yabancı yatırımcılar Türkiye?deki geli?meleri anlayamıyorlar. Adamları suçlamak imkansız. Bizler do?ru dürüst anlayamazken, onlardan böyle bir beklentimiz olamaz.
?
23 Nisan Pazartesi günü Londra?daydım. 6 ayrı toplantıda, Türkiye?ye en büyük yatırımları yapan fon yöneticileriyle görü?tüm.
?
Benim amacım, onların Türkiye?yi nasıl gördüklerini ö?renmek, onların amacı da Türkiye?de neler döndü?ünü anlayabilmekti.
?
Yabancı yatırımcılar, Ba?bakan?ın Cumhurba?kanlı?ına aday olmaktan vazgeçti?i ?eklindeki haberlere inanmıyorlardı. ?te yandan da, böyle bir özveride bulunmasının nedenlerini ara?tırıyorlardı. Ancak hangi gerekçeyle olursa olsun, Erdo?an?ın Cumhurba?kanlı?ına çıkmamasının yarataca?ı yumu?ama havasından yararlanmak için, önümüzdeki günlerde borsaya daha fazla para yatıracaklarını da saklamıyorlardı.
?
Yabancı yatırımcı için Türkiye çok cazip.
?
En çok dikkat ettikleri de, ne türban sorunu, ne de imam hatip okulları. Onlar için, öncelik sırasına göre, en önemli unsurlar ?unlar:
?
-
SİYASİ İSTİKRAR:
?
En çok istedikleri, tek ba?ına iktidar olacak, güçlü bir hükümet. Rengi ne olursa olsun, ister ye?il ister kırmızı, önemli olan koalisyona gidilmemesi. Bundan dolayı, sürekli ?ekilde, genel seçimlerde kaç partinin barajı geçebilece?ini sordular. Gerginlik olmaması, istikrarsız bir görüntünün do?maması, son derece önemli.
?
-
B?T?E DİSİPLİNİ:
?
İkinci önemli unsur, iktidarın kemerleri iyi sıkması, popüler harcamalara girmemesi, etrafa para da?ıtmaması. Cari açı?ın büyümemesi de bu listeye yeni giren unsurlardan biri.
?
- IMF VE AB İLE İLİ?KİLER:
?
?çüncü unsur, Türkiye?nin Uluslararası Para Fonu ve Avrupa Birli?i ile ili?kilerini sürdürmesi. Bu ili?kilerin devamı, Ankara?nın hem ABD, hem Avrupa, hem de İsrail ile ili?kilerinin de düzenli yürümesi anlamına geliyor.
?
Kim ne derse desin, yabancı piyasalar AK Parti?yi bir tehdit olarak görmüyorlar. Her ne kadar AKP?yi tam anlamıyla çözebilmi? olmasalar dahi, özellikle Erdo?an?ın yabancı yatırıma ye?il ı?ık yakması çok ho?larına gidiyor.
?
Gül?ün Cumhurba?kanlı?ına çıkması eminim hepsini çok mutlu etmi?tir. Hele ?imdi bir de Kasım seçiminin Temmuz veya Eylül?e alınması durumunda Türkiye?ye para giri?i artacaktır.
?
Tabii bütün varsayımlar, bugünkü ko?ullara göre uyarlanıyor. Yarın bu ko?ullar de?i?irse, aynı yatırımcılardan çok farklı sözler duyaca?ımızdan hiç ku?kumuz olmasın.
?
?
KINAMAYIN, ARTIK
HAREKETE GE?İN
?
Bu dökümü önce Milliyet?te, Utku ?akırözer?in haberinde okudum. Amerikan Dı?i?leri Bakanlı?ı?nın son ?İnsan Hakları Raporundan? alınmı?. Malatya vah?eti ya?anmasa belki ne Utku, ne de bizler farkına varacaktık. Oysa öyle bir döküm yapılmı? ki, insan deh?et içinde kalıyor.? Me?er neler neler olmu? da, haberimiz yok. Büyük bölümü hakkında ne yargı incelemesi yapılmı?, ne polis yollanmı?.
?
Amerikalılar?ın raporunda da, ?Türk hükümetinin misyonerlik faaliyetlerine dü?manca baktı?ına, polis ve yargının saldırıları görmezden geldi?ine dikkat çekiliyor?
?
Bakın, bizim gözümüzden kaçan, ancak ABD raporuna takılan olaylar:
?
2005
?
- İstanbul'daki Dirili Protestan Kilisesi'nin önünde sloganlar atıldı, binanın ev sahibi dövüldü- Ocak
- Ankara Uluslararası Protestan Kilisesi'ne molotofkokteyli atıldı, camları kırıldı- Nisan
- İzmit'te Protestan bir pastörün evinin kapısına kırmızı gamalı haç çizilerek tehdit mektubu bırakıldı- Mayıs
- Kayseri'de Hıristiyan çift ölümle tehdit edildi- Mayıs
-? St. Paul Kültür Merkezi'nde yangın çıkarma giri?iminde bulunuldu- Kasım
- İstanbul'daki bir giyim ma?azasının çalı?anları Hıristiyan olan Bekta? Erdo?an'ı dövdü- A?ustos
- Antalya'da Protestanlara ait Aziz Pavlus Kültür Merkezi yakılmak istendi- Kasım
- Yurtdı?ından dönen Süryanilerin yerle?ti?i Sarı köyünde bir bahçeye patlayıcı madde atıldı- Nisan
- Süryani piskoposun aracının geçti?i yolda kara mayını patladı- A?ustos
- Tarsus'taki Protestanlar, güvenlik güçleri ve belediye tarafından yıl boyunca tehdit edildiklerini ileri sürdü.
2006
?
- Adana'daki Protestan Kilisesi lideri Kamil Kıro?lu, a?ır bir ?ekilde dövülüp ölümle tehdit edildi- Ocak
- Trabzon'daki Katolik Kilisesi rahibi Andrea Santoro öldürüldü- ?ubat
-? İzmir'de Katolik bir rahip dövülerek ölümle tehdit edildi- ?ubat
- Mersin'de Katolik Kilisesi üyeleri bıçakla tehdit edildi- Mart
- Diyarbakır'daki Süryani Kilisesi basılarak üyeleri tehdit edildi- Nisan
- Ortodoks cemaatinin Bergama'daki ayini, milliyetçi ve solcu protestocularca engellenmek istendi- Mayıs
- Samsun'da Katolik bir rahip bıçaklı saldırıda yaralandı- Temmuz
?
2007
?
ABD'nin raporlarına yeti?meyen son saldırılar ise Hıristiyanlar?a yönelik tüm tehdit ve saldırıları duyuran "Compass" isimli internet sitesinde ?öyle yer aldı:
- Malatya'daki saldırıda üç Hıristiyan öldürüldü- Nisan 2007
- Samsun'daki Protestan Kilisesi'nin camları kırıldı- Ocak 2007
- ?demi?'teki Protestan Kilisesi'ne 6 adet molotofkokteyli atıldı- Kasım 2006
?
Bu manzara eminim sizleri de rahatsız etmi?tir. 70 milyonluk bir Türkiye?de, 100 bin Hıristiyan ya?ıyor. Bir kaç yüz kilise var ve biz bu insanlara saldırıyoruz.
?
Hayır, kabul edilemez...
?
Bu çarpıklı?ı düzeltmek, İçi?leri Bakanlı?ı ve Adalet Bakanlı?ı?na dü?er.? ?Milliyetçilik hisleri kabaran genç? veya ?dini duyarlıkları yüksek nisanlar? diyerek polis ve yargıdaki ho?görünün bitmesi ?arttır.
?
E?er bu vah?etin sürmesini istemiyorsak, sahte ?kınama? mesajlarını bırakın ve harekete geçin...
?
??????????????????????????????????????????????
?
BARDAKO?LU, DAHA
Y?KSEK SESLE KONU?MALI
?
Diyanet İ?leri Ba?kanı Prof. Dr. Bardako?lu son derece önemli mesajlar veriyor. hele son Malatya olayı ile ilgili sözleri harikaydı:
?
"Elbette bir dinin mensubu kendi dininin kitabını alacak, satacak, da?ıtacak. Biz, bırakın ba?ka dinleri, ateistlerin bile kendi tercihine saygılı olmayı ö?renmek zorundayız. Misyonerlik faaliyetleri Türkiye için bir tehlike olu?turmaz. Bu? konuları gere?inden fazla abartarak kamuoyunun tansiyonunu yükseltmemek gerekiyor. Biz her farklı dine mensup insanın inanç ve din özgürlü?ü içinde kendi dinlerinin gereklerini yerine getirmesine öteden beri sıcak bakmı?ızdır. En tabii haklarıdır. İnsanlar kendi dinlerini özgürce ya?ayacaklar, anlatacaklar. Malatya'da olan olaylar, dünyanın her yerinde olup bitenler, insan sevgisine daha çok vurgu yapmamız gerekti?ini bir kez daha bize ö?retmi? oldu."
?
Ancak, Diyanet?in tutumu bir garip.
?
Ba?kan ba?ka konu?uyor, Diyanet?in yayınladı?ı kitapta ba?ka ?eyler anlatılıyor. Ba?kan ?hakları var? diyor. Kitap, misyonerli?in ne kadar tehlikeli oldu?unu anlatıyor.
?
Bu ne perhiz, bu ne lahana tur?usu...
?
Bardako?lu, gerçekten samimi ise, görü?lerini tekrarlatmalıdır. E?er bizler de gerçekten inanıyorsak, birlikte harekete geçmeliyiz.
?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|