KIŞ AYLARIMI GERİ
İSTİYORUM (!)
Çok rahatsızım.
Nasıl olmayayım ki, ocak ayının ortasına geldik, hala doğru dürüst bir kış görmedik. Fakir fukarayı düşünüp, hafif bir kış geçirmenin tadına da varamıyoruz. Zira böyle devam ederse, hem tatsız bir kış, hem de tatsız bir yaz geçireceğiz.
Kış geciktikçe, yaz da giderek ileriye kayar. Bizim gibi dört mevsim yaşamaya alışmış toplumlar için, bundan daha rahatsız edici bir durum düşünülemez.
Kış demek yağış demektir.
Yeterli yağış almadığımız takdirde, yaz aylarında karşılaşacağımız kuraklıkla nasıl baş edeceğiz? Su hayat verir. İthal edemezsiniz. Üretemezsiniz. Üstelik, disiplini olmayan bir toplumuz. Su harcamalarını kısmak gerektiğinde, biz buna uymayız, komşumuzun uymasını bekleriz.
Anlayacağınız, neresinden bakarsanız bakın, rahatsızlık veren bir durumla karşı karşıyayız.
Tek ümidim, Ocak ayı sonralarından itibaren Şubat-Mart’ta bol yağışlı bir sürece girmek. Bu gerçekleşirse, kuraklıktan kurtulabilir veya yaz aylarını biraz daha rahat atlatabiliriz.
Sürekli siyasi konuları tartışmaktan, günlük yaşamımızı bire bir etkileyen gelişmeleri konuşmaz olduk. Oysa, şu anda toplum olarak en fazla tartışmamız gereken “Eğer yağış olmazsa, ne yapacağız?” olmalı. Ancak, Erdoğan ile Baykal tartışması daha hoşumuza gidiyor.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|