Mehmet Ali Birand
 
İNSANLAR DEĞİŞEBİLİR Mİ?
 
 

İNSANLAR DEĞİŞEBİLİR Mİ?

 

Başbakan’ın son TRT (NerminTuğuşlu)  söyleşisinde “Değişmedim…Değişemem” sözleri, toplum olarak çok meraklı olduğumuz bir konuyu tekrar gündemimize soktu.

 

Aramızda sürekli, tanıdğımız kişilerin değişip değişmediklerini tartışırız. Herkesin ayrı bir fikri vardır.

 

Aslında, hepimiz her yaşta değişiriz. Daha doğrusu, fikirlerimiz değişir. Bu fikirlerimizi karşımızdakilere iletme yöntemi, kullandığımız kelimeler değişir. Genç yaşlarımızdaki fikirlerimiz, inandığımız kavramlar farklıdır, ileri yaşlarda farklı olurlar.

 

Ancak bu farklılıklar her konuda ve her alanda gerçekleşmez. Bazı düşüncelerimiz aynı kalır, buna karşılık iletişimimiz değişir.

 

Benim, Başbakan’ın sözlerinden anladığım bu... Erdoğan, dindar bir kişi olduğunu ve  bu yönüyle değişmediğini, değişemeyeceğini söylüyor.

 

Buna karşılık, karşımızda eski Erdoğan’ın bulunmadığı da bir gerçek. Temel inançlarını dışa vurma konusunda  eski yaklaşımları, eski söylemi yok. Çok daha dikkatli, çok daha nüanslı konuşuyor.

 

Galiba en iyisi, karşımızdakilerin değişip değişmedikleri konusunda fazla kafa yormak yerine, insanları oldukları gibi kabul etmek. Etiket yapıştırmadan, oldukları gibi benimsemek. Beğendiğimiz, beğenmediğimiz yönleriyle değerlendirmek...




SUNA’NIN KİTABI

REKOR KIRIYOR…

           

Suna Kıraç’ın yaşamıyla ilgili kitap yayına hazırlanırken, ne ben ne kitabı yayına hazırlayan Rıdvan Akar, ne de Suna-İnan Kıraç çifti böyle bir sonuç alınacağını sanmıyorduk. Mutlaka ilgi duyulacaktı, ancak kısa bir sürede onbinleri aşacak bir tiraja çıkması tahmin edilmiyordu. Hepimiz için çok hoş bir sürpriz oldu.

           

Peki neden ?

           

Türk toplumu nasıl oldu da, Suna Kıraç’a böylesine ilgi duydu ?

           

Sanıyorum işin tılsımı, Suna’nın gösterdiği özgüven ve hastalığına meydan okumasında saklı. Onun çelik iradesine herkes  hayran kaldı. Genelde bizim insanımız hastalığını saklar. İçine kapanır ve kaderine boyun eğer. Suna işte bunu yapmadı. Tam aksine hareket etti. Üstelik her şeyini de açıkça ortaya koydu. Kızıyla ilişkilerinden, günlük yaşamına kadar, her şeyini toplumla paylaştı. Yani tabuları yıktı.

           

Kitabı okuyanların ortak söylemi aynı: Biz Suna Kıraç’ı farklı tanırdık, şimdi bambaşka bir insanla karşılaştık.

           

Haklılar, Suna gerçekten çok farklı bir insan…

 

 

 

GARANTİ’NİN 60 ıncı

GURUR YAŞI…

 

Garanti Bankası 60 ıncı yaşını kutladı. Birçok bankanın bu tip kutlamalarına tanıklık ettim, ancak böylesine görkemlisiyle karşılaşmadım.

           

Balık baştan kokarmış. Garanti’yi yönetenlere baktığınız zaman bu bankanın başarı performansını çok daha kolaylıkla anlayabiliyorsunuz.

           

Ferit Şahenk ve Ergun Özen ikilisinin her şeyi bankaya yansımış.

           

Vizyonları, uygar yaklaşımları, verdikleri sözlerin aksamaması ve sürekli atılımlar yapmaları bankaya damgalarını vurmuş.

           

Bende bir Garanti Bankası müşterisi olduğumdan dolayı, neden söz ettiğimi çok iyi biliyorum. Kişisel deneyimlerim sonucunda yazıyorum.

           

Garanti’yi ,Türk piyasasının gurur duyacağı bir kuruluş konumuna getirdiler.





PİGLET’İ  SEVMEYEN

TRT’YE BRAVO !

           

Günlerdir yazılıyor, bir söylentiye göre TRT yönetimi Walt Disney’in o dünya şekeri tiplemesini yasaklamış. Piglet adındaki çizgi film kahramanı olan domuz yavrusunun maceraları ekranlara getirilmeyecekmiş.

           

Bu bilgiyi ilk defa eski TRT Genel Müdürü Yücel Yener, bir söyleşisi sırasında vermişti.Buna göre TRT’ciler çizgi film dahil olmak üzere, domuz görüntülerini ekrana getirmemeye çalışıyorlarmış.

           

İnanılacak gibi değil.

           

TRT yönetimi ve TRT’den sorumlu Devlet Bakanlığı bu haberi yalanladılar, ancak kamuoyunda resmi kuruluşların bürokrasisine karşı öylesine bir kuşkuculuk yerleşmiş ki, herkes kabulleniverdi. Üstelik böyle bir şeyin gerçek olup olmadığını somut biçimde kontrol etmekte imkansız. Ne zaman TRT bu çizgi filmi ekranına taşır, işte o zaman yalanlayabilir. Aksi halde bu suçlamanın altından kalkamaz. Zira TRT, her yönetime boyun eğmeye alışmış, boyun eğmesi için kurulmuş bir kurum. Ayrıca bu konularda sabıkası çok  olan bir kurum…

 

 

 

DEMEK Kİ, İSTENİNCE OLUYORMUŞ

 

Şemdinli olaylarıyla ilgili yargı kararının bir yıldırım hızıyla çıkması, gariptir ancak bazı çevrelerde soru işaretleriyle karşılandı. Aralarında hukukçu milletvekillerinin de bulunduğu bazıları “bu işin içinde bir şey var” diye tepki gösterdiler. Avrupa Birliği böyle istediğinden dolayı Astsubaylara bu kadar fazla ceza verilmiş ve AB raporu öncesinde karar alınmıştı.

 

Acaba, yargı sisteminde alışılmamış bir hızla karşılaşmanın yarattığı kuşkuculuk mu, yoksa işin içinde hükümetin parmağından kuşku duyduklarından mı böyle tepkililerdi, ben anlayamadım.

           

Oysa yargıçlar son derece önemli bir şey yaptılar.Uzatmadılar ve olağanüstü bir çabayla davayı noktaladılar.”Demek ki, istenince oluyormuş “ dedirttiler. Geciktirilmeyen adaletin ne kadar önemli olduğunun bir örneğini verdiler.

           

Adalet sistemimizi hızlandırabildiğimiz gün, ne siyasetin gölgesi kuşkuları kalır, ne de komplo teorileri. Gerçekten de, istenirse olur…

 

 

 

 

 

KOÇ’TAN 8 BİN BURS…

 

Koç Holding 80 inci yıldönümünü yaşıyor. Birçok etkinliklerle kutlamalar yapıyorlar, ancak doğrusunu söyleyelim, yaptıkları en hayırlı iş 8 bin öğrenciye burs vermeleri oldu.

           

Eğitim için kim ne yaparsa başımızın üstünde yeri var. Koç grubunun eğitime verdiği önemi hepimiz biliyoruz. Koç lisesi ve Koç Üniversitesi bu ülkeye pırıl pırıl insanlar yetiştiriyor. Ancak 80 inci yılında, imkanları olmayan çocuklara kollarını açmaları son derece güzel bir jest.

           

Bu köşeyi okuyanlar bilir, biz Türkiye’nin 20-25 yıl sonra cüceleşmemesi için eğitim reformunu ön plana çıkarılmasını ve herkes tarafından desteklenmesini isteyenler arasındayız.

           

Mustafa Koç’a bu jest çok yakıştı.

           

Dedesi Vehbi Koç  bundan daha güzel anılamazdı.

 

 

 

 

 

 



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- BAŞKA BİR DÜNYAYA GİTTİM VE BAKIN NELER GÖRDÜM…
- Levent telgrafçıları başta, hepinize teşekkür ederim
- Dürrüşehvar Sultan’da öldü...
- 12 EYLÜL BELGESELİ BENDEN İZİNSİZ SATILIYOR
- TARKAN’A ÇÖZÜM BULSAK KÖTÜ MÜ OLURDU?
- POWER FM’İN GÜCÜ…
- Kuşadası toparlanıyor...
- BURSA CEZAEVİNDEN MESAJ VAR…
- Ülkenin gündemini en çok iki lider yönlendiriyor. Büyük oranda Başbakan Erdoğan...
- Bodrum belediyeleri: Altın yumurtlayan kazları kaçırmak üzeresiniz
- Lig şimdi yeniden başlıyor...
- Teşekkürler...
- EMİNİM, MÜFTÜ ŞAKA YAPMIŞTIR
- Artık kime inanacağımızı şaşırdık
- Beş gün başka bir dünya'da yaşadım…
- "... Sesimi duyan var mı?"
- Türk kaptanı, Kenyalı rehber kadar olamıyor…
- Ya program ya da koalisyon çökecek
- Kırmızı ışıkta durmayan
- Bilmem farkında mısınız...
- Bu kupa kime ne kadar kazandırdı…
- ALATON’UN KATKILARI
- GS ligden, kendi kararıyla çekilmeli
- Türkiye, Süper Lig mücadelesinde
- Dayatma olmadan hareket edemiyoruz