KARUN’A LAYIK
DEĞİLMİŞİZ (!)
Yıllar önceydi, yine ülkemizdeki tarihi eserlerin kaçırılıp yurt dışına satılması günün konusuydu. Gazetelerin manşetlerinde Türkiye’nin hakkını araması gerektiği yazılıyor ve bu eserleri müzelerine alan ülkeler sert şekilde eleştiriliyordu.
O dönemde, Almanya’nın ünlü bir müzesinin müdürü ile konuşmuştum. Bu kaçakçılık olayları ile ilgili son derece çarpıcı bir yaklaşımla karşıma çıkmıştı.
“Eğer bir ülke ve o ülke’nin toplumu, kendi toprakları üzerindeki tarihi zenginliğe sahip çıkmaz, o zenginliklere layık olduğunu da bu tutumuyla göstermezse, başkaları gelir ve götürürler... Bu hazineler sadece bir ülkeye ait de değildir. Nerede gerçek değerlerini bulur, iyi korunur ve iyi sergilenirlerse, oranın malı olurlar...”
İlk bakışta, hırsızlığa kılıf hazırlanıyormuş gibi görünün bu açıklama, aslında gerçekleri yansıtıyor.
İşte en son örnek, Karun Hazinelerinin başına gelenler.
450 parçalık bu hazine, MÖ 6. yüzyıldan kalmaydı ve Uşak’ın Güre köyü sakinleri tarafından yapılan kaçak kazılar sonucu çıkarılmış ve çeteye satılmıştı. Eğer köylüler gelen parayı paylaşabilmiş olsalar kimsenin haberi dahi olmayacaktı. Ancak anlaşmazlık çıkınca, içlerinden biri ihbar etti ve olay patladı.
Karun Hazinesi, yıllar sonra Amerikanın ünlü Metropolitan müzesinde bulundu ve yıllar süren bir davalaşma sonucunda ve 40 milyon dolar ödenerek 1996’da geri alındı.
Sonra ne oldu?
Bu hazine, Uşak Arkeoloji müzesine teslim edildi. Birkaç yüzlira maaşlı müze ekibi, Karun Hazinesinin değerini yine bilemedi ve sattı. Olay yine, hırsızlıktan payını alamayan birinin yazdığı bir ihbar mektubu sonucunda ortaya çıktı.
Türk topulumu Karun Hazinesinin değerini hiç bilemedi. Türk Devleti Hazineyi koruyamadı. Özetle, bu hazineye layık olmadığımız ortaya çıktı.
Bu durumda da, neden çalındı diye şikayet etmeye hakkımız yok. Siz sahip çıkmazsanız, birileri gelip elinizden alır ve sahiplenir(!)
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|