Mehmet Ali Birand
 
BOĞAZIN İNCİSİ CİNAYETE KURBAN GİTTİ
 
 

BOĞAZIN İNCİSİ

CİNAYETE KURBAN GİTTİ

 

Bu cinayetin sorumlusu kim bilmiyorum.

 

Acaba Reina’nın işletmecileri mi, yoksa belediye mi?

 

Benim tahminim her iki tarafta suçlu. İşletmeciler bazı konularda burunlarının dikine gittiler. Belediye de, “beklentileri karşılanmadığından  dolayı!”  darbeyi vurdu.

 

Sonunda, boğazın en güzel eğlence yerlerinden biri, paramparça  edildi. Yurt dışından gelenlerin hayranlık duydukları, İstanbulluların olsun, Anadoludan gelenlerin olsun büyük keyif  duydukları bir mekan yerle bir edildi.

 

Canım boğazın ortasında, Irak’ı andıran bir manzara var. Tam bir enkaz yığını. Korkarım, şimdi bu pisliği de kaldıran çıkmayacak. Hele bir de inatlaşma başlarsa, Reina’ya veda edeceğiz demektir.




ASIL, İNCE İLE

GURUR DUYALIM

 

Uluslararası alanda “Türkiye” dendiğinde daima olumsuz titreşimler oluşuyor. Eskiden işkence haberleri, askeri darbeler ön plandaydı. Sonrasında PKK terörü, İnsan Hakları ihlalleri devreye girdi. Şimdi de, ne zaman Avrupa Birliğinden söz açılsa, hemen karşınıza “Türkler Avrupalı değil, Avrupaya giremezler” sloganları çıkıyor.

  

Ne bir kültür haberi, ne sportif bir başarı, ne de sanat dalında bir gelişme…Böylesine çöl gibi bir ortamda yaşıyoruz.

 

İşte bu çevre içinde, Orhan Pamuk başta olmak üzere, Türk insanının Avrupaya kültür katkısında da bulunabileceğini gösteren her gelişme hepimizi heyecanlandırıyor.

 

Özdemir İnce’nin son ödülü, işte böylesine bir heyecan fırtınası yarattı.

 

Fransız Yazarlar Birliğinin verdiği Max Jacob ödül töreni bana inanılmaz bir gurur verdi.

 

İnce ile özellikle Avrupa Birliği konusunda zaman zaman farklı düşünürüz. Ancak bu ödül ile İnce, hem Türkiye-AB, hem de Türk- Fransız ilişkilerine en değerli katkıyı yaptı.

 

Bazen sokaklarda bir slogan çınlar: Türkiye seninle gurur duyuyor, derler. Bir de bakarsınız, arkasından bir mafya grubu veya olmadık isimler çıkar. Oysa hepimizin gurur duyması gereken insanlar İnce’lerdir, Pamuk’lardır. Asıl onları omuzlarımızda taşımalıyız…

 

 

 


AYSAL SAYESİNDE

SADECE GS KAZANDI…

 

Ünal Aysal’a bir Galatasaray’lı olarak teşekkür etmek için bu yazıyı yazıyorum.

 

100 üncü yıldönümü kutlamaları adı altındaki faaliyetlerden elden kalan tek somut projeyi (GS’ın Unutulmaz Maçları ve 100 yıllık Sevda) Aysal, cebinden verdiği parayla gerçekleştirdi. Eğer bu da olmasaydı, GS sönük bir balo ve bir maç ile yetinmiş olacaktı. Nerede BJK’ nın muhteşem kutlaması ve şimdiden etrafı sarsan FB kutlama hazırlıkları, nerede bizim 100 üncü yılımız.

 

Böylesine bir yıldönümü boşa harcadık.

 

Sadece bu değil. Aysal, amatör şubelere son dört yol içinde milyon doları aşan teberrularda bulundu ve bulunmaya devam ediyor. GS adasını bütün mülkiyet sorunlarını ayıklatarak projeleri ile beraber klübe peşin ödediği milyon dolarlık kirayı da hibe etti. Kulübün en sıkışık zamanların hiç reklam yapmadan ve faizsiz milyonlarca dolar kasa kolaylığı sağladı ve yönetime destek oldu.

 

Aysal, yine yönetimin talebi üzerine AIG hisslerini klüp adına aldı ve sakladı. Eğer cebinden 23,5 milyon dolar çıkartmamış olsa, GS hem büyük tazminat ödeyecek hem de 15 milyon dolarlık değer farkını kaybedecekti. Üzerinde çok tartışma çıkan bu hisseler borsada şimdi kaça satıldı biliyor musunuz? Tam 38,5 milyon doları. Yani GS’ın cebinden beş kuruş çıkmadan borçları bu sayede 15 milyon dolar azaldı. AIG’ye kaptırılan veto hakkına haiz (C) ve (D) hisseleri bedava kulübe geri döndü ve kulüp ciddi bir bağımlılıktan kurtuldu. Ünal Aysal kulübü ele geçirmek  istiyor diyenlerin sesi yükseldikçe yükseldi ama o en net cevabı hisseleri elinde tutmayarak ve bir kişiye değil dünyaca tanınmış 14 ciddi yabancı yatırımcıya dağıtarak ve kulübün menfaatlerini sonuna kadar gözeterek verdi ve sessiz sedasız tam bir görev adamı ciddiye ile işini tamamlayıp köşesine döndü.

 

Bu insana bir teşekkür etmek çok mu zor?   

 



BİLGİNER İLKOKULUNDAN

HALA YANIT BEKLİYORUZ

 

Geçen haftaki olayı unutmadık.

 

İstanbul- Güneşli’deki Mehmet Nevin Bilginer İlkokulunda, Rus uyruklu öğrenci K.S’nin, okulun üç öğrencisi tarafından “Türkiye müslüman ülkesi, burada Ruslara yer yok”diye dövülmesi olayı kapatılmamalı.

 

Okulun Müdürü başta olmak üzere, tüm öğretmenler sorumludurlar. O yaştaki çocuklara, daha şimdiden yaptıklarının ne kadar kötü olduğunu anlatmazlar ailelerinin dikkatini çekmezlerse, hem kendilerine,  hem de mesleklerine ihanet etmiş olacaklardır.

 

Bu olayı “Canım ne olacak, küçük çocuklar arasında oyun gibi birşey bu…” diyor ve olayı kapatma yoluna gidiyorlarsa, çocuklara daha da büyük kötülük ediyorlar demektir.

 

Olay çok önemlidir.

 

Bu çocuklar bulunmalı, yaptıklarının ne kadar büyük bir yanlış olduğu anlatılmalı ve aileler çağırılıp ,asıl onların dikkatleri çekilmelidir.

 

Bu yaştaki çocuklar kendi başlarına bunu düşünemezler. Demek ki, birileri kafalarına bu davranışın doğal olduğunu sokmuş ki, Rus kızı hırpalamaya kadar gitmişler.

 

Bu olaya, eğer şimdiye kadar ilgilenmediyse, Milli Eğitim Bakanlığının mutlaka el koyması gerekir.

 

Ben de bu işin peşini bırakmayacağım.

 



ALTAYLI’NIN İLK DENEMESİ

 

"Sıradan insanlar yoldan çıkmaz, en masumlar günahkar olmaz, iyiler kötülük yapmazdı; eðer aşka şeytan karışmasaydı...." 

 

Aşk"a Şeytan Karışır”, Hande Altaylı’nın ilk romanı. Ancak kitabı çıkar çıkmaz kafaları karıştırmaya başladı bile. Çok ilginç bir kurgusu var.  Evli bir erkeğe aşık olan genç bir kadının yaşadıklarının, hayal kırıklıklarının yalın bir dille anlatığı romanda, Hande Altaylı  iğneyi kadınlara batırırken çuvaldızı da biz erkeklere batırmayı ihmal etmiyor. Sivri dilli yazar eşi Fatih Altaylı’dan geri kalmayan Hande Altaylı’nın günümüzde hızlı başlayan, ne olup bittiğini bile anlamadan biten aşklara dair yaptığı gözlemleri çok hoş. Sık  sık ilişkiler, aşk ve  dostluklarda güven meselesini sorgulayan renkli bir kitap yazmış.

 

Kimseye randevu vermeyin, ilişkinize şeytan karışmadan bu kitabı okuyun. Okuyan Us yayınları 0212 232 53 73)

 

 

 

 

 

 

 

 

 




Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- BAŞKA BİR DÜNYAYA GİTTİM VE BAKIN NELER GÖRDÜM…
- Levent telgrafçıları başta, hepinize teşekkür ederim
- Dürrüşehvar Sultan’da öldü...
- 12 EYLÜL BELGESELİ BENDEN İZİNSİZ SATILIYOR
- TARKAN’A ÇÖZÜM BULSAK KÖTÜ MÜ OLURDU?
- POWER FM’İN GÜCÜ…
- Kuşadası toparlanıyor...
- BURSA CEZAEVİNDEN MESAJ VAR…
- Ülkenin gündemini en çok iki lider yönlendiriyor. Büyük oranda Başbakan Erdoğan...
- Bodrum belediyeleri: Altın yumurtlayan kazları kaçırmak üzeresiniz
- Lig şimdi yeniden başlıyor...
- Teşekkürler...
- EMİNİM, MÜFTÜ ŞAKA YAPMIŞTIR
- Artık kime inanacağımızı şaşırdık
- Beş gün başka bir dünya'da yaşadım…
- "... Sesimi duyan var mı?"
- Türk kaptanı, Kenyalı rehber kadar olamıyor…
- Ya program ya da koalisyon çökecek
- Kırmızı ışıkta durmayan
- Bilmem farkında mısınız...
- Bu kupa kime ne kadar kazandırdı…
- ALATON’UN KATKILARI
- GS ligden, kendi kararıyla çekilmeli
- Türkiye, Süper Lig mücadelesinde
- Dayatma olmadan hareket edemiyoruz