?
Mehmet Ali Birand
?
ODT?œ?’DE ?–NEMLİ BİR SORUN VAR
?
?

ODT?œ?’DE ?–NEMLİ

BİR SORUN VAR


?‡ar?Ÿamba günü ODT?œ?’de (Ankara Orta Do?Ÿu Teknek ?œniversitesi)? ya?Ÿanan olay hepimizin tüylerini diken diken etti. Küçücük ancak, sesini yükseltebilen bir grup, ço?Ÿunlu?Ÿun arzusuna kar?Ÿı bir davetliyi (Devlet Bakanı Ali Babacan) konu?Ÿturmadı. Aynı grup bir süre önce, ?œniversite Kampüsünde Mac Donalds açılmasını da engellemi?Ÿti.


Aslında ne bu grup yeni peydahlandı, ne de bu eylemler yeni. Uzun yıllardır, 1970?’lerden kalma solcu sloganlar, a?Ÿırı milliyetçi ve ba?Ÿnaz görü?Ÿlerle sürekli ?Ÿekilde olay çıkarırlar. Avrupa?’ya oldu?Ÿu kadar ABD?’ye de kar?Ÿıdırlar. Türkiye?’nin içine kapanmasını, eski Arnavutluk gibi? hareket etmesini isterler. Almanya?’nın Nasyonel Sosyalistlerini andırırlar.


Ancak bu çocuklar bu noktaya kendi ba?Ÿlarına gelmediler. Bu görü?Ÿlerini hocalarından ediniyorlar. Böyle e?Ÿitiliyorlar. 2000?’li yıllarda hala 30 yıl öncesinin kavramları, de?Ÿer yargılarıyla büyütülüyorlar.


ODT?œ?’nün sorunu bu çocuklardan kaynaklanmıyor.


Sorun, bu çocuklara bu fikirleri verenlerden veya bu fikirlerle bir yere varılamayaca?Ÿını anlatamayanlardan kaynaklanıyor.


Aynı durum ?–ODT?œ kadar- ba?Ÿka ?œniversitelerimiz için de geçerlidir. E?Ÿitim sistemimiz ve verilen bilgiler öylesine ça?Ÿdı?Ÿı kalıyor ki, ne ekersek onu biçti?Ÿimiz bu tip kafalarla? kar?Ÿıla?Ÿıyoruz.


O zaman da ?Ÿa?Ÿırmayı bırakalım...




RED YANITI

B?–LGEYİ KARI?žTIRIR


Son iki? gündür, 2004 Aralı?Ÿında AB?’nin Türkiye ile katılma müzakerelerinin? veya yeni bir erteleme anlamına? gelecek, ko?Ÿullu bir tarih önerisiyle ortaya çıkması durumunda neler ya?Ÿanabilece?Ÿini anlatmaya çalı?Ÿıyorum.


Tam üyeli?Ÿin önceki yıllarda, kimselerin inanmadı?Ÿı bir rüya sayıldı?Ÿını, ancak son iki yıldır tam bir tutkuya dönü?Ÿtü?Ÿünün altını çizdim. ?–yle bir tutku ki, red? anlamı çıktı?Ÿı taktirde, kamuoyundan büyük bir öfke,? tutulması güç bir tepkinin do?Ÿaca?Ÿı, müthi?Ÿ bir batı aleyhtarlı?Ÿının ya?Ÿanaca?Ÿı, tüm a?Ÿırı güçlerin tekrar sahneye çıkıp bu ülkeyi yepyeni bir siyasi-sosyal ve ekonomik istikrarsızlı?Ÿa itebilece?Ÿini vurguladım.


Bugünkü yazımda da, dı?Ÿ politikada kar?Ÿı kar?Ÿıya kalınabilecek tepkili tutumlardan söz etmek istiyorum. Tarih alınamaması durumunda kamuoyunda belirecek hayal kırıklı?Ÿı ve tepkiler dı?Ÿ ili?Ÿkileri de etkileyecektir.

AB İLE DEFTER

KAPANACAKTIR


Ne yazık ki, Türkiye İngiltere de?Ÿildir. Bu ülkede so?Ÿukkanlı İngilizler de?Ÿil, duygusal Türkler ya?Ÿamaktadır. İngilizler, kendi katılma müzakereleri sırasında (1960-70 dönemi) Fransa?’dan iki defa veto yemi?Ÿ, buna ra?Ÿmen so?Ÿukkanlılı?Ÿını kaybetmemi?Ÿ ve sonunda istedi?Ÿini elde etmi?Ÿtir.


Türkiye?’nin tepkisi, tam aksine son derece duygusal olacaktır. Olay ki?Ÿiselle?Ÿtirilecek, Avrupalıların Türkleri sevmedi?Ÿi (!) vurgulanacak ve Ankara?’dan sert tepki göstermesi istenecektir. Türk hükümeti de, uzun vadede ülke çıkarlarına ters dü?Ÿse dahi, dı?Ÿ politikasında hissi kararlar almak zorunda bırakılacaktır.


İlk zaiyat Türk-AB ili?Ÿkilerinde görülecektir. Büyük olasılıkla tam üyelik defteri tümüyle kapatılacak ve durum böyle olunca da Gümrük Birli?Ÿi sorgulanmaya ba?Ÿlanacaktır.


Gümrük Birli?Ÿinin iptal edilmesi için baskılar arttıkça, Türk? hükümeti ister istemez Almanya?’nın uzun süredir önerdi?Ÿi ünlü ?“özel statü?” ça?Ÿrılarıyla kar?Ÿı kar?Ÿıya kalacaktır. Tam üyelikle ilgisi olmayan ?“özel statü?” , Türkiye?’yi AB?’den daha da uzakla?Ÿtıracaktır.


Türkiye AB ile ili?Ÿkilerini kesmeyecektir. Böyle bir?Ÿey ? dü?Ÿünülemez dahi. Ancak Avrupa Birli?Ÿinin Ankara üzerindeki siyasi a?Ÿırlı?Ÿı büyük oranda azalacak, bu da orta vadede ekonomik ili?Ÿkilere yansıyacaktır.


Bütün bu geli?Ÿmelerin kısa vadede ya?Ÿanabilece?Ÿini, orta ve uzun vadede ise, Türkiye?’nin kendine yeni bir ili?Ÿki düzeni kurmaya çalı?Ÿaca?Ÿını söyleyebiliriz. Bu düzenin, tümüyle AB ile iç içelik yerine, daha çok ABD ve bir oranda da bazı Uzak Do?Ÿu ülkeleriyle payla?Ÿımı gündeme getirece?Ÿi tahmin edilebilir.


B?–LGE ?œLKELERLE

İLİ?žKİLER FARKLILA?žACAK


AB?’den tarih alamamı?Ÿ bir Türkiye?’nin dı?Ÿ politikasının genelinde pek Batı yanlısı? olmayaca?Ÿı veya kerhen Batı yanlısı görünece?Ÿi açıktır. Kendine özgü? içine kapanık ve a?Ÿırı milliyetçi duyguların egemen olaca?Ÿı bir sürece kayılacaktır.


AB?’den bekledi?Ÿini bulamamı?Ÿ bir Türkiye?’nin? dı?Ÿ cazibesi kalmayacaktır. Siyasi a?Ÿırlı?Ÿı, ABD ile ili?Ÿkilerinin yo?Ÿunla?Ÿmasına orantılı olarak artacak veya azalacaktır. Süper güç ABD?’nin global istek ve beklentilerini Türkiye?’nin nasıl kar?Ÿılayabilece?Ÿi de büyük bir soru i?Ÿareti olarak kalacaktır.


Dı?Ÿ politikasında sadece ABD?’ye dayanan, Washington ile ba?Ÿba?Ÿa kalmı?Ÿ bir Türkiye, bölge ülkeleri tarafından ABD?’nin jandarması olarak nitelendirilecektir. Bu durum da ister istemez, bölge ülkelerinin? ( Orta Do?Ÿu- Kafkaslar-Orta Asya Cumhuriyetleri) Türkiye?’ye bakı?Ÿlarını olumsuz yönde etkileyecektir.


Türkiye, İslam dünyasına? ?“model ülke?” olma statüsünü yani cazibesini kaybedece?Ÿi için, ili?Ÿkilerini daha çok askeri gücüne dayandırmak zorunda kalabilecektir.


EN ?‡OK, KIBRIS

VE EGE ETKİLENECEK


2004 Aralı?Ÿında beklentileri? kar?Ÿılanamamı?Ÿ, Avrupa?’dan dı?Ÿlanmı?Ÿlık? duygusuna kapılmı?Ÿ bir Türkiye?’nin, öfkesini en somut ?Ÿekilde gösterebilece?Ÿi iki alan vardır.


Bunlardan biri Kıbrıs, di?Ÿeri de Ege?’dir.


Türkiye Kıbrıs konusunda sertle?Ÿecektir.


Uzun vadeli çıkarlarına ne kadar ters dü?Ÿerse dü?Ÿsün, kısa ve orta vadede KKTC?’deki konumunu daha da derinle?Ÿtirecek ve Güney? Kıbrıs?’a daha büyük bir ku?Ÿkuyla bakacaktır.


Ankara?’nın Kıbrıs?’ta ataca?Ÿı her adım, Türkiye?’nin AB ile ili?Ÿkilerini daha da gerginle?Ÿtirecektir. Tam üye konumundaki Kıbrıs, bir süre sonra Brüksel?’i ?“Kuzey topraklarım i?Ÿgal altında. İ?Ÿgalci ülkeyi cezalandırın?” diye sıkı?Ÿtırmaya ba?Ÿlayacak ve çok daha gerilimli bir döneme kayılacaktır. Zira AB?’nin, Kıbrıs Rumları ve? Yunanistan?’ın isteklerini görmezden gelmesi beklenmemelidir.


Bu çerçevede ikinci gerilim noktası da, Ege olacaktır.


Atina ile Ankara arasında, birkaç yıldır ya?Ÿanan bahar havasının devam etmesi imkansızla?Ÿacaktır. 70-80?’lerdeki gibi askeri çatı?Ÿmalar dönemine girilmese dahi, Ege?’de hava yine kararacak ve kar?Ÿılıklı olarak yine süngüler takılacaktır.


Yani belirli oranda eskiye dönülecek, silahlanma dönemi açılacak, harcamalar arttırılacak, ekonomik? kalkınmaya ayrılan fonlar askere kaydırılmak zorunda kalınacaktır.


TARİH VERMEMENİN

FATURASI ?‡OK B?œY?œK


Türkiye ile tam üyelik müzakerelerini? ba?Ÿlatmamanın iç ve dı?Ÿ faturaları son derece büyüktür. Hem Türkiye, hem de bölge istikrarsızlı?Ÿa itilecek, nerede bitece?Ÿi belli olmayan bir döneme girilecektir.


Ben AB ba?Ÿkentlerinin böylesine dar gürü?Ÿlü ve vizyonsuz olabileceklerine inanmak istemiyorum.


Psikolojik ön yargılarla hareket etmek, AB?’ye? stratejik derilik, büyük bir Pazar ve İslam dünyası ile yeni bir sayfa açma olana?Ÿı? verecek olan Türkiye?’ye sırt çevirmek, AB?’nin kendi bindi?Ÿi dalı kesmesinden ba?Ÿka bir?Ÿey de?Ÿildir.


Bundan dolayı, 2004 Aralı?Ÿında olumsuz bir kararın çıkmasını dü?Ÿünmek dahi istemiyorum.






ABD PKK KAMPINA

SALDIRMAYACAK


İ?Ÿte bize bir uzatma daha...


Bu defaki Washington?’dan kaynaklanıyor.


Türkiye uzun süredir, Kuzey Irak?’ta bulunan PKK kampının da?Ÿıtılması ve PKK elemanlarının yakalanıp teslim edilmesi için ABD?’yi zorluyor.


Bir süre önce Ankara?’da bu konuda ABD?’lilerle görü?Ÿme yapıldı ve bir hareket planı üzerinde anla?Ÿmaya varıldı. Ancak, Ankara sabırsız ve biran önce ABD?’nin harekete geçmesini istiyor. Amerikalılar? ise, ısrarla ba?Ÿtan beri söylediklerini tekrarlıyorlar.


Buna göre Amerikan kuvvetlerinin PKK kampına kar?Ÿı askeri bir harekat için 10-15 bin asker ayırmasına? henüz imkan olmadı?Ÿını, üstelik Kürtlerle genel ili?Ÿkilerini bozmak istemediklerini belirtiyorlar.


ABD, Türkiye?’nin de bazı adımlar atmasını ve bu? kampta bulunanların kendi kendilerine da?Ÿılmalarını tercih ediyor.


Washington olsun, Irak?’taki Amerikan askeri? yetkilileri? olsun, yeni bir cephe açma niyetinde görülmüyorlar. Belki de Kandil da?Ÿındami PKK kapını Türkiye ile ili?Ÿkilerde bir pazarlık kartı olarak ellerinde tutmayı tercih ediyorlar.







Edirne Darü?Ÿ?Ÿifası'na

Avrupa Müze ?–dülü


5 Aralık tarihinde toplanan Avrupa Konseyi Kültür, Bilim ve E?Ÿitim Komisyonu Edirne?’deki Sultan II. Bayezid Külliyesi Sa?Ÿlık Müzesi?’ni 2004 yılının en iyi müzesi seçti.?


?–dülün alınmasında Do?Ÿu ile Batı kültürleri kültürleri arasında köprü olmamızın payı büyük...?


Bu ödülün ülkemizin tanıtımında da büyük etkisi olaca?Ÿına inanıyorum. Müzenin ödülü 27 Nisan 2004 tarihinde Avrupa Konseyi binasında verilecek ve ayrıca ünlü heykeltra?Ÿ Joan Miro'nun bir eseri de bir yıl boyunca Edirne Darü?Ÿ?Ÿifası'nda sergilenecek




Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?Ÿebilirsiniz.
?
?
BU KATEGORİDEKİ EN ?‡OK OKUNAN 25 YAZI
- BA?žKA BİR D?œNYAYA GİTTİM VE BAKIN NELER G?–RD?œM?…
- Levent telgrafçıları ba?Ÿta, hepinize te?Ÿekkür ederim
- Dürrü?Ÿehvar Sultan?da öldü...
- 12 EYL?œL BELGESELİ BENDEN İZİNSİZ SATILIYOR
- TARKAN?A ?‡?–Z?œM BULSAK K?–T?œ M?œ OLURDU?
- POWER FM?İN G?œC?œ?
- Ku?Ÿadası toparlanıyor...
- BURSA CEZAEVİNDEN MESAJ VAR?…
- ?œlkenin gündemini en çok iki lider yönlendiriyor. Büyük oranda Ba?Ÿbakan Erdo?Ÿan...
- Bodrum belediyeleri: Altın yumurtlayan kazları kaçırmak üzeresiniz
- Lig ?Ÿimdi yeniden ba?Ÿlıyor...
- Te?Ÿekkürler...
- EMİNİM, M?œFT?œ ?žAKA YAPMI?žTIR
- Artık kime inanaca?Ÿımızı ?Ÿa?Ÿırdık
- Be?Ÿ gün ba?Ÿka bir dünya'da ya?Ÿadım?
- "... Sesimi duyan var mı?"
- Türk kaptanı, Kenyalı rehber kadar olamıyor?
- Ya program ya da koalisyon çökecek
- Kırmızı ı?Ÿıkta durmayan
- Bilmem farkında mısınız...
- Bu kupa kime ne kadar kazandırdı?…
- ALATON?UN KATKILARI
- GS ligden, kendi kararıyla çekilmeli
- Türkiye, Süper Lig mücadelesinde
- Dayatma olmadan hareket edemiyoruz
?
?