KURTLAR VADİSİ,
SONUNDA BİR FİLMDİR...
Kurtlar Vadisi-Irak filmi kamuoyunda ilginç bir hava başlattı. Daha önce, Metal Fırtına adlı kitabın yarattığı akımın adeta bir devamı.
Filme halkın gösterdiği ilgi, siyasilerimizin demeçleri ve medya’daki yorumlar, toplumumuzdaki bastırılmış duyguları ortaya çıkarıyor. Temelinde de, Bush yönetiminin politikalarına duyulan tepki yatıyor.
İşin ilginç yanı, filmle özdeşleştirilen duygular Türk milliyetçiliği ile ilgili değil. Türk milliyetçiliği, Türk olmanın gururu, bayrağa olan sevgiyi temsil ederdi. Bu defa ortaya çıkan hisler çok farklı. Ezilmişliğe, itilip kakılmışlığa karşı duyulan bir tepki söz konusu.
Kurtlar Vadisi Irak, neresinden bakılırsa bakılsın, bir filmdir.
Para kazanmak için, seyircinin en hoşuna gidecek şekilde olayları kurgulamaktır. Bir senaryodur. Bir hayal ürünüdür. En büyük tehlike de, toplumların bir filmi abartılı şekilde ciddiye almaları ve gerçekmiş gibi algıladıklarında ortaya çıkar.
Hollywood’da çevrilen filmler ciddiye alınmış olsaydı, bugüne kadar kimbilir kaç ülkede ayaklanmalar yaşanır veya ülkeler arasındaki ilişkiler bozulurdu.
Şimdi bakıyorum, medyamızda film ile ilgili eleştirilerin yanısıra, filmdeki diyaloglar üzerine yorumlar yapılıyor. Askerin intihar etme hakkı olup olmadığından tutun da, Süleymaniye olayında kararın Genelkurmay Başkanlığı tarafından verilip verilmediği tartışmaları yapılıyor.
Ancak asıl önemlisi, içi baştan aşağı Amerikan aleyhtarlığı ile dolu olan bir film hakkında, Başbakanından Meclis başkanına kadar herkesten müthiş bir methiye alkışı çıkıyor. Kimi “Müthiş” diyor, diğeri neredeyse ağladığından söz ediyor.
İnanılacak gibi değil.
Beyefendiler, sizler bu devleti yönetiyorsunuz.Bırakın bu tip yorumları, basit seyirciler yapsın. Sizler böyle demeçler verirseniz, işte o zaman bir film Türkiye’nin ABD ile ilişkilerini zedeler. Film gerçek bir dış politika mesajına dönüşür.
Kurtlar Vadisini sadece bir film gibi algılayabildiğimiz taktirde çok daha rahat edeceğiz. Eğer biz bir filme başka anlamlar yükler ve bunu bir dış politika yaklaşımına dönüştürürsek, işin içinden çıkamayız.
İyisi mi, dış politikayı Dışişleri yapsın, milliyetçiliği siyasi gruplar köpürtsün. Filmciler de film çevirip para kazansınlar...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|