BİZİM SOL
ADAM OLMAZ…
Bizler Huysuz Virjiniz. En demokratik ortam da olsa, liderlik sultasından kurtulsak dahi, yine kavga ederiz.
Derviş’in ittifak çalışmaları bütün Sosyal Demokratları rahatsız etti. Bizim ülkemizin sol’u hasta. Öylesine hasta ki, sürekli kavga etmek, bölünmek ve hep muhalif kalmaktan kendini kurtaramıyor.
Haftalardır hepinizi dinliyoruz. Emin olun artık bıkkınlık verdiniz. Yetti, sıkıldık ve solun kendi kendini ölüme mahkum ettiğini görüyoruz.
Ne yazık değil mi?
“Sol” tutarlı olmaktır.
“Sol” gerçekçi olmak demektir.
Oysa Türk sol’u garip bir bencillik içinde. Sanki herbiri birer parti lideri olmak istiyor.
Pes doğrusu…
NURSUN’DAN
ÇOK HOŞ ANILAR…
Kanal D’nin en yorulmaz muhabirlerinden Nursen Erel çok hoş bir kitap yayınladı. Hemde CD’siyle birlikte. Yaptığı ilginç ropörtajları toplamış anlamlı olanları (Benazir Butto, Bağdat Yolları, ermenistan, Washington-New York) bir araya getirmiş.
Soruları düzgün, kendi içinde tutarlı bir nalatımı var.
Nursun ile sık sık birlikte çalıştığım için, söyleşilerini daha bir başka gözle okudum ve çok hoşlandım.
VERGİ DENETMENLERİNE
HAKSIZLIK EDİLİYOR…
Maliye Bakanlığı’nın en önemli işlevini kimler yerine getirir bilir misiniz? İncelemelerin yüzde 90’ını kim gerçekleştirir? Maliye’nin 1800 kişilik denetim ordusu içinde, 600 kişilik en büyük bölümü kim oluşturur?
Vergi Denetmenleri…
Ancak, 2 inci sınıf vatandaş muamelesi görürler.
Taşra’da Deterdarlık ve Gelirler Bölge Müdürlüklerinin emrinde çalışırlar. Sürekli baskı altında tutulurlar.
Bir de Merkez Denetim elemanları vardır. Onlar, büyük insanlardır. Fiyakalarından geçilmez. Dedikleri kanun gibi kabul edilir.
Ancak asıl işi Vergi Denetmenleri yapar.
İki misli daha az para alırlar. Lojmandan yararlanamazlar. İlerlemeleri imkansızdır. Üst katlardaki yönetici kadrolar onlara kapalıdır. Hor görülürler. Buna karşılık Maliye’nin gerçek yükünü taşırlar. Hata ettikleri anda, en kolay onlar cezalandırılırlar. Zira fazla sesleri çıkmaz.
“Yerel Defterdarlıklar yerine bizi bölge müdürlüklerine bağlasanız daha etkili oluruz” deseler de, kimseye dinletemezler. Yerel defterdarlıkların denetimi teşvik etmediklerini anlatamazlar.
Deve hikayesi gibi… “Nerem düzgün ki…” demiş. Maliye’de reform ihtiyacı büyük, ancak kimse oralı olmuyor.
Keşke Kopenhag kriterleri arasında “Maliye’de reform”da olsaydı…
Sonra da , denetimlerden şikayet ediyoruz.(!)
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|