M.ALİ BİRAND NEWYORK'tan yazıyor.

KAVGA BEKLENİYORDU,

TAM AKSİ ÇIKTI...

BaşbakanErdoğan ile Başkan Obama arasındakigörüşmenin  talebi Washington'dan gelmişti. Erdoğan'ın ardı ardına İsrail'e sert eleştirileryöneltmesinden ve Orta Doğu'da alkışlarla geçen turu bitmeden gelen bu "görüşme talebi" çok çevredetüyleri diken diken etmişti.

BaşkanObama'nın özellikle İsrail ve Filistin konularında TürkBaşbakanı’nı eleştireceği, müttefik olarak çok ileri gittiğini söyleyeceğitahmin edilmişti. Washington'daki gözlemciler de aynı kanıdaydılar. Bir Ankara-Washington soğukluğubekleniyordu.

Toplantıdançıktıktan sonra Başbakan' a soruldu : "Bu görüşmeyi nasıl nitelersiniz ?"

Yanıtçok kesindi: Son derece yapıcı ve dostçageçti.

Başbakan, görüşmedenhemen sonra yaptığı basın toplantısında keyifliydi. Belki de beklenmedik birgelişmeyle karşılaşmamış olmaktan memnundu. Vücut dili ve sorulara verdiğiyanıtlar toplantının olumlu geçtiğinin işareti sayılabilir.

Türk tarafınınsöyledikleriyle yetinmeyip Amerikalı yetkililere sordum. Onlardan da şu yanıtıaldım: İki dostun sohbeti gibiydi.

Türkiye, NATO şemsiyesialtında kullanılacak füze radarlarınıtopraklarına kabul ederek Washington'unkalbini öylesine kazanmış ki Obamayönetiminin gözü başka birşeyi görmüyor. Hatta Netanyahu hükümetine kendilerinin söyleyemediği veya yapamadığını Erdoğan'ın yapması hoşlarınagidiyormuş gibi bir durum var.

Özetle,Türkiye-ABD ilişkilerinde şu andarahatsızlık yaratacak önemli büyük bir sorundan söz edilemez.

PKK VURDU, OBAMA

ERDOĞAN'IN İSTEDİĞİNİ VERDİ.

Pkk'nın Salı günküsaldırılarıyla ilgili haberler, Erdoğan'ınObama görüşmesinden önce Washington'a ulaşınca, hava birdenbire değişti. Terör örgütünün kendini ayağından vurduğunu rahatlıklasöyleyebilirim. Bu olay olmasa, belki de Türkiye istediğini bu kadar kolay eldeedemez veya daha zor bir görüşme yapmak zorunda kalınabilirdi.

Başbakan'ınverdiği bilgiye göre, Başkan Obama,Türkiye'nin ısrarla istediği Predatoradlı insansız uçakları alması konusunda son derece  anlayışlı davranmış.

Ankara bu uçaklarınhibe edilmesini istiyordu. Ancak hibe anlaşmalarının kongre onayından  geçirilmesi gerekiyor. Bu da Türkiye'ninİsrail politikasını sertleştirmesinden dolayı pek kolay görülmüyor.

Bundanartık vazgeçildi.

Erdoğan, kongre engeliniaşabilmek için "Kiralama"teklifinde bulundu. Washington şimdibu seçeneği inceleyecek. Obama'nınbu yeni yaklaşımı olumlu karşıladığı belirtildi.

Türkiye' nin diğer ikibeklentisi daha var :

- Amerikanın Irak' tan ayrılırken  bırakacağı silahların TSK' ya verilmesi.

- Pkk'nın faaliyetleriyle ilgiliistihbarat bilgilerinin çok daha hızlı şekilde Ankara’ya aktarılması.

Başbakan bu iki konudada olumlu ve anlayışlı bir yaklaşımla karşılaştığını söyledi.

SURİYE'YE TÜRK-ABD ORTAK

YAPTIRIMLARI BAŞLAYACAK

BenceErdoğan-Obama görüşmesinin diğerönemli gelişmesi, Suriye'ye karşıyeni bir dizi yaptırım hazırlanması için ortak bir çalışma başlatılmasıkonusuydu.

HemBaşbakan Erdoğan hem de Amerikalıyetkililer Suriye yönetiminideğişime zorlamak için yeni yaptırımların hazırlanması konusunda tam bir fikirbirliği olduğunu söylediler.

Erdoğan da basıntoplantısında, Essad yönetiminekarşı artık hiçbir güveninin kalmadığını, ilişkileri kestiğimizi ve baskınıngiderek arttırılacağını söyledikten sonra yakında bizzat  HatayKampı’na  gideceğini ve durumuinceleyeceğini de ekledi.

AnlayacağınızSuriye ile köprüler artık atılmışdurumda. Essad orada kaldıkça da düzelemeyecek.

AcabaTürkiye  gaza getirilip Suriye'ye yönelik askeri birharekata mı zorlanıyor?

Busorunun yanıtını hem Türk hem de Amerikalılarla konuşup araştırdım ve her ikitaraftan da aynı yanıtı aldım :

"...Türkiye; bir Arap ülkesine karşıherhangi bir askeri maceraya girmesinin söz konusu olamayacağını herkesesöyledi..."

Burayagelen Türk yetkililer böyle bir olasılığın risklerini çok iyi bildiklerinisaklamıyorlar ve bu yöndeki soruları hemen reddediyorlar. Buna rağmen Suriyekonusunda Türkiye ön planda görünüyor. Uluslararası kamuoyuna ve özellikleWashington'a  yol gösterici gibi davranmayı sürdürecek.

NE İSRAİL  NEFİLİSTİN  NE DE KIBRIS

KONUSUNDA TARTIŞMA OLDU

Tabiiherkesin merak ettiği konu, Erdoğan'ıngiderek sertleşen İsrail ve Filistin ile ilişkilerinin Washington'danasıl karşılandığı idi. Aslında buradaki havanın sanıldığı kadar sert ve tersolmadığı Pazartesi günü Davutoğlu'nunABD Dışişleri Bakanı Hillary Clintonile Erdoğan-Obama buluşmasınıhazırlamak için yaptığı görüşmede anlaşılmıştı.

Washington ne Türk- İsrailanlaşmazlığından ne Filistin konusundaki Türk tutumundan  ne de Kıbrıs'taki petrol arama çalışmalarındanmemnun. Bunların hiçbirinin olmamasını tercih ediyor. Ancak  pek de sesini çıkarmak istemiyor.

Başkan Obama, hemen hemenbütün konularda dikkatli davranılması ve kapıların kapanmaması gerektiğinisöylemenin ötesine geçmedi.

Kıbrıskonusunda ise  asıl konuşan Erdoğan oldu.

"Haberiniz olsun, Kıbrıs müzakereleritehlikeye giriyor" uyarısını yaptı. Bu sorun bugün ve yarın BM GenelSekreteri ve Yunan Başbakanı Papandreuile görüşmelerde ve BM Genel Kurulu’nda yapacağı konuşmada ele alınacak.

Bilinmesigereken en önemli nokta ise şu:

Türkiye, GüneyKıbrıs'ın İsrail ile birlikte Akdeniz'deki araştırmasını donanmasını gönderipengellemeyecek.