Mehmet Ali Birand
 
AB KIBRIS’TA HOYRATÇA DAVRANIYOR
 
 

AB KIBRIS’TA

HOYRATÇA DAVRANIYOR


Dikkatinizi çekiyordur, son birkaç gündür, güncel gelişmelere değinmiyorum. Derviş ile ilgilenmiyorum veya ANAP’ın durumu hakkında görüş yazmıyorum.


Bunun iki nedeni var.


Birincisi, siyasetten bıktım. Boş yere zaman harcıyoruz. Üstelik hiçbir ilerleme de yok. Sadece dedikodu, sadece boş laf.


İkincisi ve daha önemli nedeni, Türkiye’nin Avrupa Birliğine yürüyüşünü seçimlerden daha fazla önemsiyor olmam. Seçimler hep yapılacak. Sonuçları ne olursa olsun, devletin çarkları şu veya bu şekilde dönecek. Oysa Türkiye’nin  Avrupa ile ilişkileri bu yılın sonuna kadar rayına  oturtulabilirse, önümüz açılacak. Aksi halde belirsiz bir sürece girilecek.


Bugün de Kıbrıs’a değinmek istiyorum.


Eminim “yine Kıbrıs, bıktık artık”  diyeceksiniz. Haklı da olabilirsiniz. Ancak Kıbrıs’taki gelişmeler öylesine önemli bir aşamaya geldi ki, artık yol kavşağına girildi. Ya Kıbrıs’ta bir çözüm olacak veya Kıbrıs nedeniyle bütün bölgede gerilim artacak, Türkiye-AB ilişkileri bozulacak.


TARAFLAR ARASINDAKİ

GÖRÜŞ FARKLARI…


Türk ve Rumlar arasında temel  bir görüş ayrılığı  var. KKTC Cumhurbaşkanlığı müsteşarı Ergün Olgun  Salı günü CNN TÜRK’teki MANŞET  programında  ilk defa açıkça Türk ve Rumların tutumlarını açıkladı.


Ne yazık ki bugüne kadar bizler dahi KKTC’nin attığı adımların ne olduğunu tam anlamıyla bilmiyorduk. Denktaş’ın katı bir tutum sergilediği izlenimindeydik. Olgun’un anlattıkları, Türk tezinin “çözümsüzlük” değil, kendi çıkarını düşünen bir çözüm formülü olduğunu gösterdi.


Kısaca özetlersem, durum şöyle:


Türk tarafı, bugünkü Cumhuriyeti lagvedip yeni bir Kıbrıs Cumhuriyeti kurmak, Rumlarla Türklerin bu yeni Cumhuriyeti oluşturan iki eşit ve egemen ayağını oluşturmalarını istiyor.

Rum tarafı ise,  bugünkü statünün devam etmesini ve Türk ile Rum toplumlarına daha geniş eşitlik verilmesini istiyor.


Aslında görüş ayrılığı temelden kaynaklanıyor.


Yeni bir Kıbrıs mı kurulsun, eskisi ile ve Türk tarafına ek haklar verilerek mi devam edilsin.


Bu ikilemi Türk ve Rumlar çözemezler. Avrupa Birliği’nin araya girmesi şarttır.


AB İSE KENARDA

SEYREDİYOR…


Avrupa Birliği harekete geçmediği taktirde, Kıbrıs’ta çözüm bulabilmek imkansızdır. Başta İngiliz temsilci Lord Hanney olmak üzere, çeşitli başkentlerden gelen  mesajlar, yeni bir Kıbrıs Cumhuriyeti fikrinin benimsendiğini gösteriyor. Ancak bu çabalar henüz çok cılız. Üstelik zamanda hızla akıp gidiyor.


Tarafları tek başlarına bıraktığımız taktirde herhangi bir sonuç alınamaz.


Rumlar haklı olarak, bugünkü statükoyu bozmak  istemeyecekler, Türkler de kendi açılarından haklı olarak yeni bir Kıbrıs’ın kurulmasını, bu Kıbrıs’ta kendilerine eşit bir statü oluşturulmasını ve 1960’larda yaşanan trajedilere geri dönülmemesini isteyeceklerdir.


AB bu denklemde seyircilik yaparsa, kendi eliyle tüm dengeleri bozacaktır. Çözüm bulunamadığı ve Kıbrıs, Türkler olmadan AB’ye tam üye yapıldığı taktirde, bugünkü ortam yok olacaktır.


Türkiye- AB ilişkilerinde  bugüne kadar alınan mesafe de  kaba olacaktır. Türkiye’de değişimci akımların bayrağı durumuna giren AB, tılsımını kaybedecek ve reform paketinin uygulanmasında önemli engeller doğacaktır. MHP haklı çıkacak ve güç kazanacaktır.

Bunca mesafe alınan Türk-Yunan ilişkileri, yeniden eski gerilimli döneme girecektir. Barış yolunda atılan adımlar heba edilecek ve Ankara ile Atina bölgede birbirine düşman konuma gireceklerdir.

Kıbrıs’ta gerilim artacak ve iki toplum arasında kurulan ortam kaybolacaktır.

Avrupa Birliği verdiği sözde durmayan,  güvenilmez  bir kurum gözüyle görülecek,  Kıbrıs’ı ne  pahasına olursa olsun, Türkiye’den  koparma planıyla hareket ettiği izlenimi  yoğunlaşayacak.


Durum böylesine kritik.


İki taraf arasında, (ilkeler hariç) önemli mesafeler alındı. Şimdi AB’nin hareketlenmesi ve taraflara son bir ivme kazandırması gerekmektedir. Türk tarafının nereden nereye geldiğine bakarsak, Denktaş’ı “karanlıklar prensi”  diye suçlayamayız.


AB, Kıbrıs’ta böylesine hoyratça davranmamalı, dengeleri bozmamalıdır.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…