?İMDİ SIRA, AB
İLE PAZARLI?A GELDİ
Olay yava? yava? anla?ılıyor. ?ok geçtikçe, atılan adımın önemi daha iyi de?erlendiriliyor. Türkiye, Avrupa Birli?i yolundaki en zor e?i?i a?tı. En derin komplekslerinden kurtuldu. Daha gidecek yol var ancak çok daha kolay olacaktır.
İtalyanın Ankara Büyükelçisi Surdo?nun benzetmesi çok yerinde: ? Ok yaydan çıktı. Türkiye bir hafta öncesine oranla çok daha yakınla?tı.? Adeta, AB ile Türkiye?yi ayıran önemli bir duvar yıkıldı? diyerek gerçekçi bir de?erlendirme yaptı.
Türkiye attı?ı bu adımla, AB konusunda ne kadar ciddi oldu?unu göstermi?tir. ?te yandan da kendi içindeki önemli bir sorunu çözmü?tür. Uygulama sırasında yine güçlük ve engellemelerle hatta direnmelerle kar?ı kar?ıya? kalınacaktır. Ancak ?ok yaydan çıkmı?tır? ve bir daha geri dönülmesi de imkansızdır.
Bundan böyle Türkiye ile AB arasında yeni bir top oyunu ba?layacaktır. Avrupa Birli?i içinde Türkiye?nin? yakınla?masını arzulamayanlar, bu geli?meden? sonra sıkıntıya dü?eceklerdir. Onların beklentisi, Türkiye?nin 14 maddelik paketi çıkaramaması ve kendi kendini yarı? dı?ına itmesiydi. Ancak bu varsayım gerçekle?medi. AB bundan sonra, Türkiye?ye Helsinki?de verdi?i sözü tutmak zorunda kalacaktır. Sıkıntı da i?te bundan kaynaklanacaktır.
AB, önümüzdeki dönemde artık Türkiye hakkında bir karar vermek zorundadır. Yapay gerekçelerle Ankara?yı? durdurmak veya yürüyü?ünü yava?latma olana?ı kalmamaktadır.
Türkiye de kendi iç pazarlıklarını tamamladı?ına göre, bundan böyle Avrupa Birli?ine dönüp ?i? konu?maya?,? hakkını istemeye ba?layabilecektir.
AB?Yİ İYİ OKUMAK
VE DE?ERLENDİRMEK GEREK
AB kamuoyu ve yönetim kadrolarında Türkiye?ye bakı? olumlu de?lidir. Bu çekimser havanın de?i?tirilmesi gerekmektedir. Bunun için de, 15 ba?kente yönelik bir diplomatik kampanya? kaçınılmazdır. AB kamuoyu ve yöneticilerinin de mantıklı mesajlarla ikna edilmeleri gerekmektedir. ?Biz yapaca?ımızı yaptık. Bundan sonrası size ait. Mutlaka bir tarih vermelisiniz? mesajı çok yanlı? bir yakla?ım olacaktır. Tam aksine, Türkiye Avrupa Birli?ine ?Katılma müzakerelerinin ba?latılmamasının ili?kilere maliyeti çok büyük olacaktır. Oysa, müzakerelerin ba?laması size bu kadar büyük bir maliyet getirmeyecektir?? mesajını götürmeli ve nedenlerini de inandırıcı ?ekilde anlatmalıdır. Türkiye?nin en önemli stratejik tercihi yaptı?ı gösterilmelidir.
AB?nin, Türkiye?yi? tam üyeli?e? yakınla?tırmak konusunda henüz hazır? olmadı?ı dü?ünülürse, Ankara?ya? büyük görevler dü?mektedir. Ba?kentleri sarsmak, anlatmak ve diplomatik bir ? seferberlik kaçınılmazdır.
Bu seferberli?in 22 Eylül seçimlerinden sonra Almanya üzerinde yo?unla?ması kaçınılmazdır. Zira Türkiye-AB ili?kilerinin anahtarı Berlin?in cebindedir ve Almanya?nın yakla?ımı hayati derecede önemlidir.
Geriye kalan di?er unsur Kıbrıs?tır.
?Siyasi kriterleri yerine getiriyoruz, Kıbrıs?ta üstümüze gelmeyin, bu i?i karı?tırmayın? demek çok yanlı?, bunun yerine, ?Kıbrıs?ta biz açılım yapıyoruz. Bizi daha dikkatli dinleyin, destek olun? demek çok daha akılcı bir yakla?ım olacaktır.
Kıbrıs, Kopenhag kriterlerinden biri olmamasına ra?men, siyasi yönden Türkiye?nin önündeki en önemli engellerden biridir. Bu engele çarpmak yerine, etrafından dola?mak ve AB?yi yanına çekmek Türkiye?nin tutumuna ba?lıdır.
Bu ince uzun yolda hem AB?nin, hem de Türkiye?nin çok daha dikkatli adım atmaları gerekmektedir. AB?li yetkililerin talihsiz demeçleri, Türkiye?nin do?ru söylemi tutturamaması 11-12 Aralık?taki Kopenhag doru?undan? olumsuz bir sonucun çıkmasına ve Türk kamuoyunun büyük bir hayal kırıklı?ına u?ramasına yol açacaktır.
Bu da Türk toplumuna büyük? haksızlık olacaktır.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|