Mehmet Ali Birand
 
CİZRE’DEN BİR MEKTUP VAR…
 
 

CİZRE’DEN BİR

MEKTUP VAR…


Geçenlerde bir mail aldım. Adının açıklanmasını istemeyen bir okurum yollamış. Gerçekleri farklı bir gözle yansıttığı için bir bölümünü sizin de okumanızı istedim:


”Ben bu yazıyı nüfusunun tamamının Kürt olduğu, resmi kurumlarla ilişkiler dışında her alanda Kürtçe'nin konuşulduğu bir yerden, Cizre'den yazıyorum.1999 yılında geldim ve o zamandan beri de burada yaşıyorum.


Önce şunu belirteyim, ben kürt değilim. Bunu belirtiyorum çünkü bu yazının objektif olduğunu bilmenizi istiyorum. Ben ülkemi çok seviyorum ve sırası gelmişken, Milli takımımla gurur duyuyorum. Bu yazıda da taraf değilim.


Bölge açısından Kürtçe eğitim hakkı ve Kürtçe yayın hakkı önemli bir konudur. Lütfen artık Kürtlerden korkmayı bırakalım. Burada hemen hemen her evde Medya TV. var. Ancak ben açıp ta sabahtan akşama bu kanalı izleyen birilerini görmedim. Artık yeni bir neslin yetiştiğini ve bu neslin kan ve gözyaşına tahammülü olmadığını anlayalım. Ayrıca bu bölgeye biraz daha sırtlarını dönmeye devam edersek, Kürtçe eğitim verilebilecek bir halk kalmayacak. Çünkü açlıktan ya hepsi batıya göç edecek veya ölüp gidecek. 


Size Cizre'den ve bunun ışığında tüm bölgeden bahsetmek istiyorum. Şırnak, Mardin ve çevre iller terör sebebiyle günümüze kadar yatırım yapılmamış, olağanlaşamadığı için yapılaşamamış yerler. Alt yapı yok, üst yapı da yıkılmak üzere. Tarım ve hayvancılık, tutarsız politikalar sebebiyle çökmüş durumda. Bu bölge için tek geçim kaynağı, Habur sınır kapısı.
Körfez savaşına kadar yoğunlukla yapılan bu ticaret, sadece Bölgeyi değil tüm ülkeyi
besliyorken, ABD'nin uyguladığı ambargoyu koşulsuz kabul eden hükümetler sayesinde, bu
 ticaret sekteye uğramış, idari bir takım izinlerle sınırlı sayıda araçla yapılır olmuştur. Bu tarihten sonra kapının ite kaka, üç gün açık, beş gün kapalı çalışması neticesinde bölge ekonomisi giderek darboğaza girmiştir. 2000 yılına kadar teröre karşı ticaretin ve tabi paranın koz olarak kullanılması adına, her türlü ithalata izin verilirken terörün bitme noktasına gelmesi ile birlikte, Habur kapısından yapılan ticarete de sınırlamalar getirilmeye başlanmıştır. Geçtiğimiz aylarda ticaret üzerindeki baskılar öyle bir hal aldı ki, bu kadar da olmaz denilen cinsten. Size bir örnek vereyim. K.Irak'tan mazot ve ham petrol getiren araçların şoförleri evleri için de ucuz olan şeker, çay gibi malzemeleri getirirler. İşte
30.000 ton ham yüklü araçlar 9 kg. şeker, 10 paket çay için zapt altına alındı ve teminat karşılığı sahiplerine iade edildi. Bunun amacını anlamak inanın mümkün değil. Terör bitti diye, ekonomiyi de bitirmenin mantığı nedir? Gümrük idaresi ile askeri yetkililer arasındaki anlaşmazlıklar sebebiyle kapı tamamen kapanmış durumda. Transit araçlar dışında hiçbir araç kapıdan geçemiyor. Tabi bölgede gittikçe batıyor. 


Bu durum böyle devam ederse asıl kriz burada olacak. Çünkü bölgede ekmek kalmadığını düşünenlerin sayıs hiç te az değil. Herkes  batıya göç ederse ne olur düşünebiliyor musunuz?

AB'ye girip girmemeyi tartışan bir ülkeyi bölgenin  sorunları ilgilendirir mi bilemiyorum. Ama lütfen birileri sesimizi duysun. bizi kaderimizle baş başa bırakmayın. Birilerinin çıkarları uğruna kapatılan Habur kapısı açılmazsa, Kürtçe öğrenecek bir kişi bile bulamayacaklar. Asıl amaç buysa bilemem tabi... 


Terörü ekonomi ile sona erdermek en akıllıca politikaydı. O halde ticaret bitirilerek ne yapılmak isteniyor? Olağanüstü halden kaynaklanan sorunlara değinmiyorum bile. Önce kafalardaki olağanlaşmayı sağlamak lazım. Siyasi irade kendisini ne zaman gösterecek. Biz yeni sorunlar yaratılmasını değil, sorunların çözülmesini istiyoruz. Kapının kapatılmasının, kürtçe eğitime ilişkin dilekçeler verilmesinin hemen ertesine denk gelmesi tesadüf olabilir mi? Kürtlere dayatılan ya ekmek, ya kimlik ise, başarılı oldukları söylenebilir. Çünkü burada herkes ekmek derdine düşmüş durumda. Kürtçe eğitimi düşünen bile yok. Galiba istenilen Kürtlerin kendi istekleri ile Kürtlüklerinden vazgeçmelerini sağlamak.


Ne kadar yazık ki, siz orada AB'yi ve bir bakıma bizim kaderimizi tartışırken, biz hala burada ekmeğimizi nasıl kazanacağımızı tartışıyoruz.”



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…