TOKYO
Televizyon hepsini gösterdi mi bilemiyorum. Ancak geçen Cumartesi ak?amını size bir de ben anlatmak istiyorum.
Maç bitti?i andaki manzara görülecek gibiydi.
63 bin seyirci Türkiye?yi alkı?lıyor, bizimkiler de ellerinde Kore bayraklarıyla tribünleri selamlıyorlardı. Tezahüratı? anlayamamı?tım. Yanımdaki kadına ?ne diye ba?ırıyorlar?? dedim. ?Ya?a Türkiye, kahraman Türkiye, seni seviyoruz Türkiye? anlamına geliyormu?. ?ylesine büyülü? bir ortam vardı ki, gözlerimden ya?lar bo?andı. Bir ara etrafımdan utanır gibi oldum, ancak yine de? kendimi tutamadım.
Oysa maç öncesi hava, bir gece önce çok içmi? birine ertesi gün aynı içkiyi zorla içirmeye benziyordu.
Dü?ünün, siz finale çıkmak için tüm gücünüzü ortaya koymu?, fizik? kapasitenizi? en üst düzeyde harcamı?sınız ve her?eye ra?men Breziyla maçını? kaybetmi?siniz. Ertesi gün yine sahneye? çıkıp aynı performansı göstermeniz isteniyor. Bunun kadar zor bir?ey olamaz.
Dünya kupasının iki süpriz takımının maçı yine de ilgi çekti. Güney Kore ?imdiye kadar kupada hiç maç kazanmamı?, Türkiye?de ilk defa 48 yıl aradan sonra elemelerin ötesine geçebilmi?ti. Her iki takım da yarı finallere kalıp dünya?nın ilgisini üstlerine? çekebilmi?ler ve kendi vatanlarında milyonları soka?a dökebilmi?lerdi. Türkiye ve Güney Kore de, adeta ülke ayaklanmı?tı.
New York Times?ın yazdı?ı gibi, Brezilye ve Almanya yenilgilerinden sonra, Türkiye ve Güney Kore?ye birer bronz madalya verilmeli ve her ikisi de ülkelerine yollanmalıydı. ?çüncülük ve dördüncülük için oynamak kadar moral bozucu bir?ey olamazdı.
Maç i?te böyle bir havada ba?ladı.
M?THİ? BİR
ATMOSFER VARDI
Müthi? bir atmosfer vardı?
Güney Koreliler takımlarına adeta a?ık ve gol yedikçe tezahüratlarını arttıran bir seyirciydi. Bu maçta rolleri de?i?tirsek, yani Türkiye?de oyananmı? olsa ve biz 3-1 ma?lup duruma dü?sek ne olurdu??
Oyuncular yuhalanır,? teknik direktör maç bitti?inde asılaca?ının mesajlarını net ?ekilde alır, elimizdeki her?eyi sahaya atar ve otobüsleri ta?lardık. Koreli?ler ise tam aksine ne?elerini bir dakika bile kaybetmediler. Susmadılar. Kanlarının son damlasına kadar da vuru?tular.?
Asıl görülecek manzara maçın bitmesinden sonra saha içinde ve saha dı?ında ya?ananlardı.
Kore?liler yenilgiye hiç üzülmediler. Aksine e?lendiler, bizi alkı?ladılar. Milli takımlarının en iyi dört finalist arasına girmesinin tadını doyasıya ya?adılar. Stadın yanında dev bir sahne kurulmu?, orkestra binlerce genci co?turuyor aynı anda ola?anüstü bir havai fi?ek gösterisi yapılıyordu. Görülmeye de?er manzaraydı. Toplam 30 saat uçup 10 saat arabalarda gidip? maçı seyretmek ve bu anı ya?amaya de?di.
Güney Kore?lileri çok sevdim. Bizim gibi kazanmayı veya kaybetmeyi ciddiye almıyorlar. Bu tip faaliyetleri iyi zaman geçirme? olarak görüyorlar ve bol bol e?leniyorlar. Bırakın birbirini döveni, birine ters laf eden bile görülmüyor.
Maç boyunca Türkiye? aleyhine? hiçbir ters tezahürat yapmadılar.
Maç sonrasında, bizler de bu ho?görüden cesaretlenip ?Türkiye?
Türkiye? diye ba?ırmaya ba?layınca ne görelim? Etrafımızı saran yüzlerce Kore?li bizimle birlikte tezahürata, bizimle resim çektirme yarı?ına girince, tam amigo usulü, biz ?We love Kore? onlarda ?We love you Türkiye? diye kar?ılıklı tezahüratla?tık. Korelilerin kutlamaları sabahın ilk ı?ıklarına kadar da sürdü.
Ben, ?imdiye kadar böyle bir?ey görmedim. Hele Türkiye?deki futbol maçlarının? tezahüratlarına, maç sonrasının dayaklı- tabancalı kavgalarına alı?mı? biri için, Güney Kore bize tam bir kültür ?oku ya?attı?
We love you Kore?
Güney Kore?yi yenen Türkiye, bu kupanın gerçek süpriz takımı oldu?unnu ortaya koydu, 2002 dünya kupasına damgasını vurdu.
Türkiye de 17 genç adamıyla gurur duyuyor?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|