Mehmet Ali Birand
 
TÜRKİYE FİNALİ VE KUPAYI HAKETMİŞTİ…
 
 

TOKYO


Televizyon hepsini gösterdi mi bilemiyorum. Ancak geçen Cumartesi akşamını size bir de ben anlatmak istiyorum.


Maç bittiği andaki manzara görülecek gibiydi.


63 bin seyirci Türkiye’yi alkışlıyor, bizimkiler de ellerinde Kore bayraklarıyla tribünleri selamlıyorlardı. Tezahüratı  anlayamamıştım. Yanımdaki kadına “ne diye bağırıyorlar?” dedim. “Yaşa Türkiye, kahraman Türkiye, seni seviyoruz Türkiye” anlamına geliyormuş. Öylesine büyülü  bir ortam vardı ki, gözlerimden yaşlar boşandı. Bir ara etrafımdan utanır gibi oldum, ancak yine de  kendimi tutamadım.


Oysa maç öncesi hava, bir gece önce çok içmiş birine ertesi gün aynı içkiyi zorla içirmeye benziyordu.


Düşünün, siz finale çıkmak için tüm gücünüzü ortaya koymuş, fizik  kapasitenizi  en üst düzeyde harcamışsınız ve herşeye rağmen Breziyla maçını  kaybetmişsiniz. Ertesi gün yine sahneye  çıkıp aynı performansı göstermeniz isteniyor. Bunun kadar zor birşey olamaz.


Dünya kupasının iki süpriz takımının maçı yine de ilgi çekti. Güney Kore şimdiye kadar kupada hiç maç kazanmamış, Türkiye’de ilk defa 48 yıl aradan sonra elemelerin ötesine geçebilmişti. Her iki takım da yarı finallere kalıp dünya’nın ilgisini üstlerine  çekebilmişler ve kendi vatanlarında milyonları sokağa dökebilmişlerdi. Türkiye ve Güney Kore de, adeta ülke ayaklanmıştı.


New York Times’ın yazdığı gibi, Brezilye ve Almanya yenilgilerinden sonra, Türkiye ve Güney Kore’ye birer bronz madalya verilmeli ve her ikisi de ülkelerine yollanmalıydı. Üçüncülük ve dördüncülük için oynamak kadar moral bozucu birşey olamazdı.


Maç işte böyle bir havada başladı.


MÜTHİŞ BİR

ATMOSFER VARDI


Müthiş bir atmosfer vardı…


Güney Koreliler takımlarına adeta aşık ve gol yedikçe tezahüratlarını arttıran bir seyirciydi. Bu maçta rolleri değiştirsek, yani Türkiye’de oyananmış olsa ve biz 3-1 mağlup duruma düşsek ne olurdu? 


Oyuncular yuhalanır,  teknik direktör maç bittiğinde asılacağının mesajlarını net şekilde alır, elimizdeki herşeyi sahaya atar ve otobüsleri taşlardık. Koreli’ler ise tam aksine neşelerini bir dakika bile kaybetmediler. Susmadılar. Kanlarının son damlasına kadar da vuruştular. 


Asıl görülecek manzara maçın bitmesinden sonra saha içinde ve saha dışında yaşananlardı.


Kore’liler yenilgiye hiç üzülmediler. Aksine eğlendiler, bizi alkışladılar. Milli takımlarının en iyi dört finalist arasına girmesinin tadını doyasıya yaşadılar. Stadın yanında dev bir sahne kurulmuş, orkestra binlerce genci coşturuyor aynı anda olağanüstü bir havai fişek gösterisi yapılıyordu. Görülmeye değer manzaraydı. Toplam 30 saat uçup 10 saat arabalarda gidip  maçı seyretmek ve bu anı yaşamaya değdi.


Güney Kore’lileri çok sevdim. Bizim gibi kazanmayı veya kaybetmeyi ciddiye almıyorlar. Bu tip faaliyetleri iyi zaman geçirme  olarak görüyorlar ve bol bol eğleniyorlar. Bırakın birbirini döveni, birine ters laf eden bile görülmüyor.


Maç boyunca Türkiye  aleyhine  hiçbir ters tezahürat yapmadılar.


Maç sonrasında, bizler de bu hoşgörüden cesaretlenip “Türkiye… Türkiye” diye bağırmaya başlayınca ne görelim? Etrafımızı saran yüzlerce Kore’li bizimle birlikte tezahürata, bizimle resim çektirme yarışına girince, tam amigo usulü, biz “We love Kore” onlarda “We love you Türkiye” diye karşılıklı tezahüratlaştık. Korelilerin kutlamaları sabahın ilk ışıklarına kadar da sürdü.


Ben, şimdiye kadar böyle birşey görmedim. Hele Türkiye’deki futbol maçlarının  tezahüratlarına, maç sonrasının dayaklı- tabancalı kavgalarına alışmış biri için, Güney Kore bize tam bir kültür şoku yaşattı…


We love you Kore…


Güney Kore’yi yenen Türkiye, bu kupanın gerçek süpriz takımı olduğunnu ortaya koydu, 2002 dünya kupasına damgasını vurdu.


Türkiye de 17 genç adamıyla gurur duyuyor…



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…