T?RKİYE? nin BA?I DERTTE?
Türkiye, Orta Do?u yoluna sıfır sorunlu bir bölge yaratmak için yola çıkmı?tı. Bugün kendinden kaynaklanmayan nedenlerle müthi? bir fırtınanın içine dü?tü. ?nümüzdeki dönemde çok büyük geli?meler ya?anacak ve her olay Ankara?yı bakın nasıl etkileyecek.
??????????????????????????????????????????????
?????????????????????????????????????????????????????T?RKİYE?NİN BA?I
?Y?Z SORUNLA?DERTTE
??????????????? ??????????????????????????????
?ncelikle ?u ?Sıfır sorun ? politikasının ne anlama geldi?ine bakalım.
Alay mı edelim, yoksa ciddiye mi alalım?
?Sıfır sorun? aslında bir metafordur. Yıllar boyunca, etrafındaki ülkelerle sorunlu ya?amı? ve bu sorunların tümünün ba?kaları tarafından ortaya atıldı?ına inanan bir Türkiye vardı. Bizler hep haklıydık. Onlar hep haksızdı. Burnumuzdan kıl aldırmazdık. E?er bir ülke ile aramızdaki soruna çözüm getirilecekse, o ülke önce ??zür dilemeli ve ilk adımı atmalıydı?. Biz de?il, ba?kaları hesap vermeliydi.
?Sıfır sorun? sloganı, i?te bu mantı?ı bozmak için ortaya atıldı.
Bizim de haksız olabilece?imizi, bizim de özür dileyebilece?imizi, kar?ılıklı adımlar atarak sorunları çözebilmemiz gerekti?ini anlatmaya yönelikti. Hep bizim haklı olmadı?ımızı, kar?ımızdakilere de hak vermemiz gerekti?inin mesajıydı.
Temel amaç, etrafımızda dostça bir ortam ve bu sayede de geni? bir ticaret alanı, yatırımı te?vik edecek bölgeler yaratabilmekti. Bunun için vizeler kaldırıldı, kar?ılıklı ziyaretler arttırıldı, önemli adımlar atıldı.
Ne yazık ki, bu süreç fazla uzun sürmedi. Acaba biz mi yanlı? adımlar attık? Acaba fazla mı iyi niyetli davrandık? Saflık mı ettik? Beceriksizli?imiz mi oldu? Yoksa do?rusunu yaptık da sorun dı?ımızdakilerden mi kaynaklandı?
??????????????? Herkesin bu sorulara yanıtı var, ancak ister istemez bugünlere geldik. ?Sıfır sorun? ile yola çıktık, bugün ?Yüz sorun? ile kar?ı kar?ıyayız?
A?lamayı bırakalım, duruma bakalım.
?????????????????????????????????????????????????????????????? SURİYE KİMYASAL SİLAH KULLANAMAZ?
Esad?ın kimyasal? silah tehdidinin ciddiye alınacak hiçbir yeri yok. Kocaman bir blöften ba?ka bir ?ey de?il. Böyle bir olasılıkta, iktidarını anında kaybedece?ini çok iyi biliyor olmalı?
Suriye bugün Orta Do?u?da en yakından izlenen ülke.
Yarın, öbür gün veya öbür yıl bu ülkedeki dengeler de?i?ecek. Ancak sadece iç dengeler de?il, bölge tümüyle sarsılacak.
Esad rejiminin dü?mesi veya olayın kanlı bir iç sava?a dönü?mesi; Kürt sorununun boyutlarını geni?letecek, İran? ın bölgedeki konumunu de?i?tirebilecek, Irak? taki Maliki rejiminin gelece?ini, Lübnan? daki Hizbullah hareketini ve Filistin sorununu etkileyecek.
Hepsinden önemlisi, bu de?i?im Türkiye?de de hissedilecek.
Esad?ın yerine gelecek olan iktidarların Türkiye?ye bakı?ı, Ankara? nın i?ini zorla?tırabilece?i gibi, yeniden dü?man bir Suriye yaratılmasına da neden olabilir. ?u anda kimse bu ülkenin gelece?ini net biçimde göremiyor. Suriye? nin nereye kayaca?ını hesaplanamıyor.
Ankara? ya dı?arıdan bakanlar, Suriye muhalefetinin tamamen bizim tarafımızdan yönlendirildi?ini sanıyorlar. Oysa muhalif güçlerden bizim de aleyhimize öyle sesler çıkıyor ki, insanı korkutuyor.
Ankara? nın ba?ındaki en önemli kara bulut ?am?dır.
IRAK?IN B?L?NME KORKUSU?
Türkiye?nin di?er bir kaygısı, Irak?ın bölünmesi.
Ba?bakan Maliki?nin izledi?i politikalar, bu ülkenin Sunni-?ii-Kürt olmak üzere üç ayrı yönetime dönü?mesinin tüm sinyallerini veriyor. Ankara?nın? tüm uyarılarına ra?men, Maliki tüm güç ve parayı ?iilerin elinde topluyor. Kürt ve Sunnilerle payla?mıyor. Bu payla?ım olmadıkça da ülkenin bütünlü?ünde çatırdamalar artıyor.
Bölünme olasılı?ı, hemen her açıdan Türkiye?yi etkileyecektir. En ba?ta Sunni-?ii çatı?masını körükleyecek, Kürtlerin ba?ımsızlık ilan etmelerini körükleyecek, ekonomik yönden de büyük kayıplarla kar?ılanacak. Böylesine tehlikeli bir iç sava?, yeni bir göç dalgasını körükleyecek ve fatura yine bize çıkacak. Zaten giderek bozulan ili?kiler, sürtü?me noktasına kadar varabilecektir. Dikkat edilecek olursa, daha ?imdiden ili?kiler gerilmekte ve kar?ılıklı sert suçlamaların sayısı artmakta.
Maliki?nin, özellikle Amerikan askerlerinin tamamen çekilmesiyle birlikte otoritesini daha da arttırması ve sonuçta Irak?ın karı?ması bekleniyor.
Irak, Suriye?ye benzemez. Bu ülkedeki deprem tüm bölgeyi etkiler.
Ankara?nın bölgedeki ikinci büyük sorunu Irak?tır.
??????????????? ?????????????????????????????????????????????????????????????? PERDE ARKASINDAKİ ?ATI?MA
Bütün bu karma?anın perde arkasında Sünni-?ii çatı?ması var.
Türkiye?nin en önemli kaygısı da, olayın bölgede böyle bir noktaya do?ru yayılması. Dı?arıdan bakıldı?ında her ne kadar Ankara Sünni cephede yer alıyormu?, Sünni kartını oynuyormu? gibi bir izlenim veriyor olsa dahi, gerçekte, ne yapıp edip i?in oralara varmasını önlemeye çalı?ıyor.
Aslında Orta Do?u? da, oyun içinde oyun oynanıyor. Bu oyunun aktörleri ve hesaplarını ?öyle özetleyebilirim:
-????????? ?ii cephesinin liderli?ini İran yapıyor. Suriye-Irak-Lübnan zincirinin kırılmaması için tüm çabayı harcıyor. Bunun kırılması durumunda, bölgedeki etkinli?inin azalaca?ını, nükleer pazarlıklarda elinin zayıflayaca?ını biliyor.Bundan dolayı, Maliki?yi ve Esad?ı tüm gücüyle destekliyor.
İran?ın arkasında da Rusya var. Moskova?nın amacı da, ABD?nin bölgedeki etkinli?ini azaltabilmek.
-????????? Sünni cephesinin liderli?ini ise, sessiz sedasız ve perde arkasında Suudi Arabistan-Katar ikilisi yapıyor. Bu ikiliye deste?i Körfez ?lkeleri, Mısır ve ?rdün veriyor.
Bu cephenin arkasında da ABD ve AB var. Washington, ?ii zincirinin kırılması durumunda, ???İran ile çok daha güçlü bir pozisyonda pazarlık edece?ini ve Filistin konusunda da İsrail?in elini rahatlataca?ını hesaplıyor.
Peki, Türkiye hangi cephede yer alıyor ?
Batı cephesinde yer alıp, görünü?te Sünnilere destek veriyor. Ancak temel amacı, bir Sünni-?ii sava?ını önleyebilmek.
Ba?arabilecek mi ?
İ?te en büyük soru i?areti de bu zaten?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|