Mehmet Ali Birand
 
“HAKARA, MAKARA” YAPMADAN BİRİNCİ YILDA 313 BİN ARKADAŞ EDİNDİM...
 
 

 “HAKARA,MAKARA”

YAPMADAN BİRİNCİ YILDA

313 BİN ARKADAŞ EDİNDİM...


  • Twittre’daki 313 bin dosta selam. Başbakan “Hakara, makara yapıyorlar” diyor ama,  biz “Hakara, makara” yapmadan birinci yılımızda 313 bin takipçiye ulaşmışız. Adeta bir dostluk zinciri kurulmuş. Neredeyse büyük bir gazetenin tirajı kadar önemli bir rakam. Twitter’in yayılışı her geçen gün artıyor.   Ne dersiniz ikinci yılda 500 bini bulur muyuz?

 

 “HAKARA,MAKARA”

YAPMADAN BİRİNCİ YILDA

313 BİN ARKADAŞ EDİNDİM...

 

Doğrusunusöyleyeyim hiç beklemiyordum. Twitter’egireli 1 yılı biraz aştı ve bakınca 313 bin arkadaş edindiğimi gördüm. Bundandaha güzel ve heyecan verici bir şey yok. Düşünün, birçok gazeteden daha fazlatirajım var...

 

Kimigerçekten beni seven, kimileri de belki sırf eleştirmek için izleyen, ancaktümü söylediklerime değer veren 313 bin takipçi... Üstelik Başbakan’ın dediğigibi “Hakara, makara yapmadan” bu rakamaulaştım.

 

Bazendayanamayıp tepki göstermemem gerekenlere 1-2 defa cevap verdimse de, genelde Twitter arkadaşlarımla düzeyli birdiyaloğumuz oldu. Demek ki, küfürsüz de bu rakamlara ulaşılabiliyormuş.

 

BenimCem Yılmaz, Gülben Ergen gibistarlarla yarışacak halim yok ama bakalım, ikinci yılda 500 bin rakamınaulaşabilecek miyiz?  

 

 Beni seven, güvenen tüm dostlarıma teşekkürler.

 

 

GS MAÇLARINA ARTIK

KORKMADAN GİDİYORUM...

           

Galatasaray ikinci devredaha da dirildi. İlk devreye cılız başlamıştık. Maçlara korkarak gidiyorduk.Durum değişti, artık kazanan bir takım taraftarı olarak özgüvenle Ali Sami Yen’ e (Arena) koşuyoruz.Korkmuyoruz, aksine coşuyoruz.

           

Ünal Aysal başkanlığaseçildiğinde kuşkuyla bakanlar, şimdi herhalde utanıyorlardır. "Futbol dünyasını tanımayan bir iş adamı, buişin altından kalkamaz "  diyeburun kıvıranlar, şimdi herhalde "Vayanasına sayın seyirciler..." diyorlardır.

           

Ünal Aysal, lig başında tercihiniFatih Terim'den yana yapınca çokeleştiri almıştı. Şimdi çok doğru bir şey yaptığı ortaya çıktı. Terim de gerçekten yeni bir başlangıç yaptı.Eski tatsız anıları geride bıraktı ve takımı toparladı.

           

İyihaberler sadece bu kadar da değil.

           

Başkanlıkdeğişimi sırasında, kulübün 150 milyon dolarlık son derece ciddi bir krediborcu vardı. 57 milyonu muaccel olmak üzere, toplam borç 327 milyon dolardı.Stadın 3 yıllık kombine-loca- sponsorluk gelirleri de harcanmış ve aylık, 16milyon dolarlık sabit masraf karşılanamıyordu.

           

Sonverilen rakamlar insanın içini açıyor. Kredi borçları 150'den 110 milyon dolarainmiş durumda. Aylık giderler karşılanabildiği gibi, toplam teminatlar 850milyondan 552 milyon dolara, temlikler de 252 milyondan 110 milyon dolara gerilemiş.

           

GS ' de betontutuyor. Taraftarın yüzü gülüyor.

                                                                                                                     

 

 

ANAYASA MAHKEMESİ’NİN

GARİP KARARI...

           

AnayasaMahkemesi, uyuşturucu ve keyif verici madde alıp araç kullananlarınehliyetlerinin süresiz geri alınmasını öngören kanun hükmünü iptal etti.

 

Gerekçesine olursa olsun, uyuşturucu alıp veya içki içip yola çıkanın, benim veya sizinhayatlarına karşı yarattığı tehlike affedilemez. Böyle bir durumda yakalanankişinin bir daha araba kullanmasına izin vermemek gerekir.

           

AnayasaMahkemesi kusurumuza bakmasın, ancak aldıkları kararın tam aksini düşünenlerinsayısı epey fazla.

 

 

HAKAN ŞÜKÜR

LİG TV İLE KENDİNİ BULDU

 

Başladığıgünden beri büyük bir dikkatle izliyorum. HakanŞükür, çok iyi bir performans gösteriyor. İşin içinden gelen, sahadakilerleempati kuran, yorumlarında seyirciyi tatmin eden bir yaklaşımı var. Gol kaçıranfutbolcuyu, kendinden örnek vererek anlatması, neyin neden olabileceğiniaçıklaması, kafa atarken nelere dikkat edilmesi gerektiğini söylemesi izleyiciyikendine bağlıyor. Gazeteciler veya hiç sahaya çıkmamış, top koşturmamışyorumculardan çok farklı ve daha gerçek bir anlatımı, sağlam bir duruşu var.

 

Ayrıcason derece düzgün bir Türkçesi ve çok iyi bir anlatımı var.  Yakında Rıdvan’ı geçerse hiç şaşman. Zatenbaktım, her defasında  daha açılıyor.

 

NEDEN

YORUMCU OLMASIN?

           

Hakan Şükür eğer Ak Parti’li olmayıp, bir başka partidenmeclise girmiş olsaydı, Lig TVyorumculuğunu hiçbir şekilde tartışmayacaktık. Oysa bugün en çok konuşulan, ençok tartışılan gündem maddelerinden biri durumunda.

           

BenceŞükür, milletvekilliği göreviniaksatmadığı taktirde, en iyi bildiği bir konuda yorumculuk yapabilmelidir.

           

Nedenitiraz ediliyor, anlamıyorum.

           

Milletvekiliolup gazetelerde köşe yazısı yazanlar yok mu?

           

Onlaryapınca iyi de Şükür yapınca mı kötüoluyor?

           

Hadidoğrusunu söyleyin. Aslında bir bölümümüz, sırf muhalefet yapmak için üzerineyürüyüyoruz, bir diğer bölümümüz de Hakan'ınaldığı parayı kıskandığımızdan dolayı sinirleniyoruz.

           

Yalanmı?

 

BravoHakan, bu işe mutlaka devam et...

 

 

 

İDDİANAME, SPOR'UN

ŞIMARIK DÜNYASINI GÖSTERİYOR...

           

Şike iddianamesinin sayfalarınıçevirdikçe, spor dünyasının yıllar boyunca ne kadar başıboş, ne kadar  şımarık, hoyrat ve kendine özgü bir “Mafyalaşma”içine girdiğini anlıyorum.

           

Meğerbu adamlar, denetimsizliğin verdiği rahatlıkla har vurup harman savurmuşlar.Kimseye hesap vermeyeceklerinden öylesine eminlermiş ki, fütursuzca hareketetmişler.

           

Sizlerde okuyor ve hayret ediyorsunuzdur.

           

Nebiçim ilişkilerdir bunlar?

           

Sadecepara değil, tam bir mafya düzeni kurulmuş. Al takke ver külah. Kuşkulanıyordumda bu kadarını tahmin edemiyordum.

           

Spordünyasının kendine bu kadar güvenmesinin, "Bize kimse dokunamaz!" yaklaşımının temelinde, devletbürokrasisi, politikacılar yatıyor. Kimi, gönül verdiği renklere yardımcı olmakiçin, kimi şöhretli bir futbolcu veya kulüp başkanı ile samimiyetine gölgedüşmemesi için, bazıları da korkularından bu “Mafya”ya hiç dokunmamış.  Onlar da boş buldukları sahada topkoşturmuşlar.

           

Çokbasit bir örnek vereyim...

           

Bilirmisiniz ki, milyonlar kazanan sporcuların hiç biri vergi vermez. Hatırlarım, Ecevit'in Maliye Bakanı Temizel bir ara "Herkes para verirken, neden sporcuvermezmiş..." deyip, vergi almaya kalktı, adam neredeyse asılacaktı. Kulüplerinkorkunç vergi borçları vardır; durmadan ertelenir.

           

Neden?

           

Hepsibir olup, Başbakan’a ve ilgili bakanlara gidip ağlarlar. Onlar da hemenyumuşayıverirler.

           

Medyadeseniz, tüm çirkinlikleri örtmekte herkesin önüne geçer. Sıkıysa bir yazançıksın, anında spor kulüpleri tarafından aforoz edilir. Hayatı söndürülür.

           

Buaçılardan bakınca, şike iddianamesinden memnunum. Bir pislik yuvasıtemizlenecek. Hiç değilse, bir daha böylesine rahatça hareket edemeyecekler.Ancak şimdi bakıyorum,  klüpler birliğihala ayak sürüyor. Ama, başaramayacaklar.

 

 

“VAZGEÇMEKÖZGÜRLÜKTÜR”

 

Çok iddialı bir kitap ismi: “VazgeçmekÖzgürlüktür”. Ancak iddialı bir çalışmaya verilmiş. Yılların tecrübeli ismiiletişim uzmanı gazeteci yazar Ali Saydam’ın son kitabı “ Türkiye’deİletişimin El Kitabı  1 - VazgeçmekÖzgürlüktür” Remzi Kitabevi’nden çıktı.  Saydam, bu son kitabında bize, “Düşünmekiçin, soyunun” diyor. Önyargılarınızdan, düşünce kalıplarınızdan,dogmalarınızdan, varsayımlarınızdan. Aynı kitabın kapağındaki çizim gibi.Herkes aynı yöne gidreken özgür düşünebiliyorsanız diğer yöne gidersiniz vefarklı olursunuz. Bu durum da size birçok artı getirir.  Kitap kurumsal ve kişisel itibarın öneminevurgu yapıp “Kriz hiçbir şey, itibar her şey” diyor.  Lider veyöneticinin arasındaki farkların neler olduğu ve başarının nasıl eldeedilebileceği anlatıyor. İletişimin her alanda önemini son derece güçlühissettirdiği bu çağda, bu çalışma bizim için çok önemli taktikleri içindebarındırıyor. Ali Saydam’ın yıllarınbirikimi ile hazırladığı ve köşe yazılarıyla da desteklediği “Türkiye’deİletişimin El Kitabı 1 - Vazgeçmek Özgürlüktür”  adlı kitapta öneçıkan cevap bulacağınız sorular ise şöyle;

-         Gerçekliğimizin değerine yakışanalgılamayı nasıl oluştururuz?

-         Yönetici mi, yoksa lider mi olmak gerekir?

-         İnsan kaynak mıdır, kıymet midir?

Bu soruların ve bu alanda birçok sorunundaha cevabını “Vazgeçmek Özgürlüktür”de bulacaksınız. (www.remzi.com.tr)

                                                                       



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…