|
VAN DEPREMİ?NDE
HERKES HAKLI...
?
Sizce, Van Depremi?nde ya?anan sorunlar konusunda kimin ?ikayetleri daha haklı? Acaba halk ?ikayetlerinde gerçekten haklı mı, yoksa abartılıyor mu? Peki, hükümet ile ilgili ?ikayetlerin haklılık payı ne? Bu soruların yanıtlarını ara?tırmaya ba?ladı?ınız zaman, bir bakıyorsunuz ki herkes haklı. Asıl sorumlu ise, kimselerin bakmadı?ı bir yerde hala bizleri seyrediyor.
???????????????????????
VAN DEPREMİ?NDE
HERKES HAKLI...
?
Van depremiyle ilgili olarak ?ikayetler bitmiyor.
???????????
İhtiyaçların zamanında kar?ılanamamasından ba?layıp, koordinasyon eksikli?inden tutun, hükümetin yeterli refleksi gösteremedi?ine kadar giden ?ikayetlerin hepsi do?ru.
???????????
?adır gerekiyor dendi. Gecikmesine ra?men sonunda çadırlar geldi. Ancak bu defa kar bastırdı. Da?ıtılan çadırlarda barınma sorunu ba?ladı. Deprem sonrasında karın bastırması, insanların günlük ya?amlarını daha da zorla?tırdı. Bürokrasi bir türlü organize olamadı. Belediye ile Vilayet arasındaki çeki?me, i?leri daha zorla?tırdı. Sonunda halk Van'dan göç etmeye yöneldi. ?ikayetlerin sonu gelmedi. Hala da sürüyor. Hangi TV kanalını açsanız, a?layan, içini döken insanlarla kar?ıla?ıyorsunuz.
?
Sorarım sizlere: Bu ?ikayetler haklı de?il mi?
?
Hepsi haklı. Sorarım sizlere: Böyle bir felaket ile kar?ı kar?ıya kalan ve çaresizlik içinde kıvranan bu insanlar ?ikayet etmeyecekler de ne yapacaklar?
???????????
Peki, bu ?ikayetlerin sorumlusu kim? Hükümet de?il mi?
???????????
Amma gelin görün ki hükümet de ele?tirilerden ?ikayetçi. Ellerinden geleni yapmalarına ra?men, bir türlü kimseye yaranamadıklarını söylüyorlar. Gerçekten de depremin ilk gününden itibaren, Ba?bakan ve bakanları Van'a adeta kamp kurdular. Belki ilk günlerde biraz geç kalındı, ancak devletin elindeki imkanların tümü seferber edildi. Yetmedi, Türkiye'nin deprem bölgesine yardım etmesi için kampanya açtırdılar. Türk toplumu da ?imdiye kadar az görülmü? ?ekilde harekete geçti. Yardım ya?dırıldı.
???????????
Peki kim haklı?
???????????
Aslına bakacak olursak, herkes haklı.
???????????
Bugüne gelinmesinin gerçek sorumlulu?u ise hepimize ait.
???????????
1999 Marmara Depremi?nden ders almayan ve deprem riski ta?ıyan yerleri dahi in?aata açan belediyeler de?il mi?
???????????
Kimseye izin verilmeyen yerlere el atıp kamu binaları yapan bakanlıklar de?il mi?
Aldı?ı veya yaptırdı?ı binaların depreme dayanıklı olup olmadı?ını kontrol ettirmeyen, içine girdikleri binaların kiri?lerini kesen, binanın çatlaklarını bilmesine ra?men yine de yerinden kıpırdamayan bizler de?il miyiz?
???????????
A?lamayı bırakalım.
???????????
Bütün sorumlulu?u da tek bir kesime yüklemeyelim.
???????????
İlk sorumlu, ki?i olarak bizleriz. Ardından belediyeler, sonra hükümetler geliyor. Biz kendi hayatımıza sahip çıkmadı?ımız, gereken önlemleri almadı?ımız sürece ba?kalarını suçlamaya da hakkımız olamaz. Belediyeler görevlerini do?ru dürüst yerine getirmek, hükümetler de bürokrasiyi koordine etmekle yükümlüdür.
?
Sonuç: Tek sorumlu aramayalım.
?
TUTUKLU YARGILAMA İLE
YARGISIZ İNFAZ AYNI ?EY DE?İL Mİ?
?
Biri, tutuklu yargılama...
?
İddianamesi dahi hazırlanmadan ku?ku duyulan ki?iyi evinden alıp hapse atıyorsunuz. Hangi konuda ve neden suçlandı?ını da söylemiyorsunuz. İddianamenin yazılması için bekleme süreci ba?lıyor. Kimi birkaç yıl bekletiliyor. Bu yıllar içinde de ki?i tamamen karanlık içinde bırakılıyor.
???????????
Neden bunu yapıyorsunuz diye sordu?unuzda ise hep aynı yanıtı alıyorsunuz: "Delilleri karartmamaları ve kaçmamaları için..." Oysa ne delil karartma ne de kaçma imkanı olmayan ki?iler de aynı ?ekilde içeride tutuluyor.
???????????
Yıllar sonra iddianame yazılıp mahkeme ba?layınca, bu defa yeni bir maratona giriliyor. Belki de 5-6 yıl süren yargılamanın sonunda beraat dahi edilebiliyor.
???????????
Türkiye'de haksız ?ekilde, hatta suçsuz olmalarına ra?men yıllarca tutuklu kalan yüzlerce insan var. Bir süre sonra bu duruma herkes alı?ıyor ve onları unutuyor.
???????????
Bu insanlarımızın kaybettikleri yılları kim geri verecek?
???????????
Benim için, yargı sistemimizin bu yakla?ımı ile yargısız infaz arasında hiç fark yok. Bundan dolayı, bu büyük haksızlık bitene kadar mücadele etmek zorundayız. Zira unutmayın, bugün onlar içerdeler, yarın ben veya siz kendinizi orada bulabilirsiniz.
?
ALMANYA BU CİNAYETLERİ
MUTLAKA ??ZMELİDİR...
???????????
Alman neo nazilerin cinayetleri giderek gün yüzüne çıkıyor.
???????????
?ok uzun süredir sesleri çıkmıyordu. Me?er son yıllarda, ba?ta Türkler olmak üzere, yabancılara yönelik terör dalgasının temelinde bu guruplar yatıyormu?. Daha da önemlisi, Alman istihbarat servislerinin de bu olayların içinde rol aldıkları yolundaki ku?kular giderek artıyor. Bire bir yönlendirmemi? olsalar dahi, bu gurupları himaye ettikleri hakkında giderek güçlenen iddialar var.
???????????
Ne olursa olsun, Almanya'da ırkçılık üstü kapalı bir olgudur. Daima vardı ve hala da var. Ancak Almanya, aynı zamanda ciddi bir hukuk devletidir. Açık bir devlettir. Gizlisi yoktur. Böyle bir devletin suçluları görmezden gelece?ini dü?ünemiyorum. Gerçek sorumluları mutlaka bulacaklardır. E?er bu konuda soru i?aretleri belirir ve olayların üstünün örtüldü?ü izlenimi do?arsa, Berlin tüm inandırıcılı?ını kaybeder.
???????????
??????????? ?????????????????????????????????????????????????????????????????????? ?
?
BABA-O?UL
İN?N?LERİN SEVGİSİ
?
Can Dündar, yine çok güzel bir i?e imza attı. İsmet İnönü ile o?lu Erdal İnönü?nün üniversite yıllarındaki mektupla?malarını kitapla?tırdı. CAN yayınlarından çıkarılan kitap, sadece bir baba-o?ul ili?kisini de?il, bir dönemin aile ba?larını, kar?ılıklı saygı ve sevgiyi göstermesi açısından mutlaka okunması gerekenlerin ba?ında geliyor. Türkiye?nin en güçlü adamının, o?luna yakla?ımı da inanılmaz derecede önemli. Hele, Türkiye?nin 1 nolu ailesinin, o?ul Erdal ile parasal ili?kisi, bugün her siyasetçinin, her zengin babanın okuması gereken derslerle dolu.
?
Can Dündar?ın akıl dolu seçimiyle, İnönülerin mektupları, bu ailenin derinli?ini ve saygınlı?ını ö?retiyor.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|