Mehmet Ali Birand
 
Aftan kurtulmaya imkan yok…
 
 
Aftan kurtulmaya imkan yok…


Yine genel af tartışmalarına başladık. Son AK Parti hükümetinin Sanayi Bakanı Nihat Ergün haklı. Bu ülke Kürt sorununu çözmek istiyorsa, eninde sonunda bir af çıkaracaktır. Af olmadan sorun çözülemez. Üstelik devlet böylesine abuk sabuk yasalar çıkarıp insanları hapse atarsa, toplumun buna baş kaldırması ve devlet nezdinde suçlu duruma düşmesi de çok doğaldır.

DEVLETE KARŞI SUÇLAR MUTLAKA AFFEDİLMELİ...
 
Sanayi Bakanı  Nihat Ergün geçen gün, Kürt sorunuyla ilgili,  son derece önemli görüşler ortaya attı. “Devlete karşı işlenen suçlar affedilmeli” dedi.
 
Tabii hemen kazanlar kaynatılmaya başlandı.
 
Muhalefet ayaklandı, kendi partisinden Kuzu dahi "Bizim gündemimizde böyle birşey yok" diye hemen savunmaya geçti. Devlet de kendini koruma refleksiyle hareketlendi.
 
Ancak, Ergün'ün sözleri öyle kolay kolay reddedilecek cinsten değil. Üstelik Başbakan’a yakın bir isimolduğundan dolayı, söyledikleri hafife alınamaz. Eğer Ergün' ün açıklamaları gerçekten Başbakan'ındüşüncelerini yansıtıyorsa,  Kürt sorunu konusunda çok daha ümitli olabiliriz.
 
Ben, eninde sonunda bir genel af ile karşı karşıya kalacağımızdan eminim. Eğer sorunu çözmek istiyorsak, afkaçınılmaz olacaktır.
 
Üstelik, devlete karşı suçlar neden affedilemezmiş?
 
Defalarca insan öldürmüş, eli kanlı gerilladan söz etmiyoruz. Devletin suç diye nitelediği eylemlere karışmış kişileri kastediyoruz.
 
Devlet kendini koruma adına öylesine abuk sabuk yasalar yapar, insanların temel beklentilerine, gününkoşullarına  ters düşen, haklarını ellerinden alan yasalarla ortaya çıkarsa, halk da bu yasalara tepki gösterir.
 
Tepki göstermeye hakkı da olabilir.
 
Gelin kendi kendimizi aldatmaktan vaz geçelim ve ileride kesinlikle çıkaracağımız bir genel af için şimdidenkavga etmeyelim...

*   *   *  

ESAD, ERDOĞAN'IN ELEŞTİRİLERİNE KIZIYOR...

Türkiye-Suriye ilişkileri pek iyi gitmiyor.
 
Sadece  Beşar Esad değil, kamuoyunun bir kesimininde de, Türkiye'nin genel yaklaşımına karşı tepki var. Tabii, devlet televizyonunun Ankara aleyhindeki yayınları, bu olumsuz yaklaşıma katkıda bulunuyor.
 
Esad'ın kırgınlık olarak başlayan ve şimdi yakın çevresiyle paylaştığı ve kızgınlığa dönüşen yaklaşımının nedeni,Erdoğan'ın tutumunu giderek değiştirmesi, Suriye Devlet Başkanı’na göre,  “Batı” ile aynı dili kullanmayabaşlası  ve sürekli şekilde eleştiride bulunması.
 
Hatırlayacaksınız, Başbakan başlarda Esad'a çok destek oldu. Ancak reform beklentilerinin  karşılanamaması,bu arada iç savaş tehlikesinin artması ve göçmen sayısının yükselme olasılığı, yavaş yavaş Ankara'nın sabrınıntaşmasına neden oldu .
 
Doğrudur, bugün Erdoğan batı ülkelerinin yaklaşımlarına daha yakın davranıyor, ancak başka seçeneği yok. 
 
Esad'ı en çok kıran, Başbakan'ın sık sık Suriye'yi ve kendisini eleştirmesi. Çevresine karşı küçük düştüğü  ilerisürülüyor. Kamuoyuna da bu olumsuzluk yansıyor.

HERKES ESAD'I ELEŞTİRİYOR, ANCAK GİTMESİ DE GÖZE ALINAMIYOR...

Gerçekten de garip bir durumla karşı karşıyayız.
 
Suriye' deki durum hem bölgenin bazı ülkelerini, hem de “Batı” dünyasını rahatsız ediyor. Türkiye ve İsrail  deçok rahatsızlar.
 
Ancak gelin görün ki, kimse Suriye'ye müdahale edilmesini, Libya'da olduğu gibi asker sokulmasını, dahasıEsad'ın gitmesini  istemiyor.
 
Nedeni de çok açık.
 
Esad'ın yerine kimin geleceği bilinmiyor. Hatta tepedeki değişiklikten sonra, Suriye'nin çok daha tehlikelişekilde karışmasından korkulduğundan dolayı , dokunmak istenmiyor.
 
Esad'ın giderken, Hizbullah aracılığı ile Lübnan'ı; Hamas vasıtasıyla da Filistin'i birbirine sokabileceği de hesaplanıyor.
 
İsrail henüz dokunulmasını istemiyor.
 
Türkiye  de aynı fikirde.
 
Washington  ve diğerlerinin de farklı bir planları henüz yok.
 
Ancak, bu yaklaşım uzun süre devam etmez. Esad ya yıl sonuna kadar durumunu toparlar, çok partili birparlamenter rejime geçer veya kendi bataklığında boğulup gider.
Son konuşmasında, bu yönde adımlar atmaya hazırlandığının işareti verdi, ancak ne ailesini feda etmeye hazırolduğunu gösterdi, ne de etrafındaki yolsuzluk ağını çözeceğinin işaretini verdi.
 
Ankara'nın korkmakta hakkı var.
 
Suriye'nin karışması, Türkiye' ye çok pahalıya mal olacaktır.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…