Mehmet Ali Birand
 
Ağca’nın gözü bizde değil, Avrupa pazarında…
 
 

Temel amacı, kendini pazarlayabilmek. Bugün basın toplantısı yapacak ve “malını” piyasaya sunacak. Ben pek cazip şeyler ortaya koyacağını sanmıyorum. Zira Avrupada hiç kimse, böylesine Mesih iddialarına para vermeye meraklı değil.


Ağca’nın hapishaneden çıkışı, girişi kadar gürültülü oldu.

           

Aslına bakacak olursanız, bu adamın öylesine müthiş bir cazibesi yok.

           

Ancak elinde iki önemli hikaye var.

           

Biri, Papa’yı vurma olayının arkasında, Rus-Bulgar komplosunun bulunup bulunmadığı idi. Ancak Komünizmin çökmesinden sonra, bu konudaki Amerikan-Avrupa ilgisi, tamamen bitmedi ama azaldı.

           

Şimdi, para eden ve daha fazla ilgi yaratan olay Katolik dünyasıyla ilgili.

           

Ağca, kendinin, tanrı tarafından seçilmiş, dünyaya yollanmış bir mesajcı olduğunu “dünyanın sonunun yaklaştığını” söylüyor. Dikkatleri çekebilmek için de, Papa’yı bu ilahi güçlerin vurdurttuğunu ileri sürüyor.

           

Dünya üzerinde tanrının mesajlarını taşıdığını iddia eden çok kişi var, ancak hiçbiri Ağca kadar ilgi çekmedi.

           

Nedeni de, önce Papa’yı vurması, ardından da aynı Papa’nın 1983’te hapishaneye gidip onunla konuşması,  ardından da  “Ağca yükseklerden direktifle hareket etti” demesi.

           

Bütün bu olaylar, komplo teorilerine inanan, koyu katoliklerin merakını coşturdu. Ağca birden bire, bu insanların gözünde bambaşka bir varlık oluverdi. Büyük sırlar taşıyan ve geleceği bilen bir mesajcı...

           

Ağca, Avrupa’daki bu ilgiyi çok iyi gördü.

           

Şimdi de bundan yararlanmak istiyor.

           

Herkes de bu oyundan hoşlanıyor. Eğer yarın öbürgün Dan Brown gibi bir kitap yazmaya kalkarsa, emin olun epey para kazanır.

Hıristiyan dünyasında özellikle din konularındaki komplolu her hikayeden hoşlanan bir kesim oldukça, Ağca malını pazarlama imkanı bulacaktır. Ancak Ağca, hiçbir zaman bizler tarafından affedilmeyecektir.Abdi İpekçi’nin katilidir ve sonsuza kadar da öyle kalacaktır.

                                    *                                  *                                  *

 

DEVLET, HRANT SUÇUNDAN KURTULAMAYACAKTIR...

           

Hrant Dink öldürüleli 3 yıl oldu ama suikastin ardındaki gerçek hala tam anlamıyla ortaya çıkabilmiş değil. Ancak bugüne kadar ortaya dökülen istihbarat bilgilerine bakıldığında,  Hrant bile bile ölüme terk edildi. Oysa devlet o istihbaratın gereğini yapsaydı  Hrant öldürülmeyecekti.

           

Türk kamuoyunun önemli bir bölümünün gözünde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ihmal ederek veya bilerek Hrant’ın ölümüne göz yummuştur

           

Türkiye bu durumdan kendini mutlaka kurtarmalıdır.

           

Bu sabıkayla yaşayamaz.

           

Ortada dolaşan belgeler korkunç. Hrant’ın öldürüleceği, resmen uzun süredir biliniyordu. Polisiyle jandaymasıyla herkes cinayetin kimden ve nereden geleceğini biliyordu,  ancak harekete geçmediler..

           

Türkiye Cumhuriyeti böyle bir suçlamayla yaşayamaz, yaşamamalı...

 

LİNÇ EDEBİYATI İLE NE YAPMAK İSTİYORUZ?

           

Dün gazeteleri tararken, Ali Bayramoğlu’nun yazısı dikkatimi çekti.

           

Bir gece önce TV NET’teki programında Taner Akçam’ın “Ertuğrul Özkök yargılanmalıdır” şeklindeki sözlerine değiniyor ve  6 şubat 2004 tarihli Agos gazetesindeki  “Sabiha Gökçen Ermeni asıllıymış” başlıklı bir yazının iki hafta sonra Hürriyet’te yayınlanması üzerine, Genelkurmay’ın sert tepkisine yol açtığı ve bunun ardından da Hrant’ın öldürülmesi için düğmeye basıldığı belirtiliyor.

           

Bayramoğlu, da Özkök’ün bu olayda dolaylı kışkırtmada bulunduğunu öne sürüyor.

           

İnsaf arkadaşlar...

           

Giderek yaygınlaşan bu linç mantığı ile bir yere varamayız.

           

Daha kısa bir süre öncesine kadar 301’den şikayet ederken, şimdi elimizde fener başkalarını linç etmeye çalışıyoruz.

           

Özkök’ü bu şekilde hedef gösteriyoruz.

           

Bunun sorumluluğunu kimse taşıyamaz.

Andıçlanmış biri olarak, bunun ne kadar korkunç bir his olduğunu ben bilirim. Şimdi aynı muameleyi, görüşlerini paylaşmadığımız insanlara uygularsak, bu suçun altından kalkamayız.

           

Sözü geçen haberi yazan Hrant’ın en yakınıdır ve Ermeni cemaatinin çok sevdiği bir kişidir. Haberi yayınlayan da Agos’tur.

           

Şimdi kalkıp Özkök’ü suçlamak tek kelimeyle ayıptır.

           

Bayramoğlu da, Taner de saygı duyduğum görüşlerinin büyük bölümünü paylaştığım iki isim.   

Ancak bugünkü suçlamalarını kabul edemem.

                                                                 


                                                                                                         20/01/2010



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…