Libya olayı, TSK'yı ön plana çıkarıyor... Türkiye, geli?meler kar?ısında, do?al olarak sıkı?ıyor...
Libya' da, zaten Kaddafi cephesi çoktandır, Ankara'dan ümidini kesti. Ancak ?u sıralarda, direni?çiler de çe?itli gösterilerde, Türkiye aleyhtarı sloganlar atmaya "Erdo?an beklentilerimizi kar?ılamıyor, bizi hayal kırılı?ına u?ratıyor..." demeye ba?ladılar. İstedikleri çok açık: Silah.Türkiye'nin, kendilerine silah verilmesini ve Kaddafi ?kuvvetlerinin bombalanmasını engelledi?i gibi genel bir izlenim var. Ankara, arada kalmı? durumda. Sava?ı mümkün oldu?unca Libya'ya yaymamaya çalı?ırken, kimseye yaranamıyor. Buna kar?ılık, insani yardım konusuna a?ırlık veriyor. Yüzlerce yaralıyı getiren Türk gemisinin, hem Libya halkında, hem de uluslararası kamuoyunda yarattı?ı olumlu izlenim bu çerçevede çok ba?arılı bir operasyondu.
TSK insani yardımda çok ba?arılı...
Bölgedeki genel geli?melere baktı?ımızda, Silahlı Kuvvetler'in giderek önemini arttırdı?ını görüyoruz.Bu konuya daha önce de de?inmi?tim ve o zaman, çok garip tepkiler almı?tım. Benim, TSK' yı tekrar eskisi gibi siyasete sokmaya çalı?tı?ımı ileri sürenler çıkmı?tı.?Siyasete karı?mayan, iç politikanın bataklı?ına batmamı?, polemiklerin dı?ında kalmı? bir TSK'ya, bu ülkenin ne kadar çok ihtiyacı varmı?, ?imdi belli olmuyor mu?Politikadan arındırılmı? bu kurum, bölgede, ülkemizin elindeki en önemli karttır. Ne kadar güçlendirir, ne kadar etkili kullanırsak, o kadar prestij kazanaca?ımız bir kart.Bunun, TSK' yı iç politikaya sokmakla ne ilgisi var??u kadarını çok iyi bilelim ki, TSK, ?ate?gücü yanısıra, dı?arıda aldı?ı görevlerde özellikle e?itim ve insani yardım konularında son derece ba?arılıdır. Halkın dilinden anladı?ındna dolayı ve genel yakla?ımıyla, elindeki silahtan daha etkili rol oynayabilmektedir.Afganistan' dan Balkanlar?a kadar aldı?ı her görevde bunu gördük.Türkiye, bu kartını iyi oynamalıdır.?
Org. Ko?aner'in TSK'ya ince ayarı...
Son dönemlerde hiçbir Genelkurmay Ba?kanı?nın i?i kolay de?il. TSK ile siyasi iktidar arasında, 2003 yılından bu yana öylesine gerilimler ya?andı, öylesine tabular ve alı?kanlıklar yıkıldı ki, ister istemez, Genelkurmay?ın birinnci ba?kanları, kendilerini inanılmaz bir cenderenin içinde buldular.Bir yanda, yeti?tirili? ?ekilleri, inandıkları ilkeler, öte yanda Türkiye?de ya?anan de?i?im ve Ak Parti iktidarının kararlı tutumu vardı.Hangisine öncelik ?verilecekti?Laiklik ve bölünmezlik ilkelerini korumak için iktidar partisini ele?tirme pahasına, eski sert tutumlar mı sürdürülecek, yoksa farklı bir yakla?ım mı seçilecekti?Org. Ba?bu?, özellikle ?Ergenekon ve Balyoz davalarının ba?langıcında, kurumunu korumak için, adeta meydan sava?ı verdi. Her fırsatta, basın toplantısı yaptı. Kimi zaman, üç kuvvet komutanını yanına alıp, adeta bir sava? deklarasyonu kadar güçlü tepki gösterdi.Ancak hiçbiri geli?meleri etkilemedi. Siyasi iktidar sonunda, kendi kurallarını kabul ettirdi. Davalar ise, hala sürüyor.Org. Ko?aner, i?te böylesine zor bir dönemde görevi devraldı. Emekli komutanlar konu?uyor, asker ile yakın ili?kisi olan üniversite, i? çevreleri, yazar-çizerler dahil, hep aynı soru soruluyordu:?... Komutan ne yapacak? ?lkeyi bu adamlara mı teslim edecek??Eski günleri özleyenler, Komutan?dan farklı farklı beklentilerini seslendirir oldular.
Org. Ko?aner tam aksini yaptı
Genelkurmay Ba?kanı çok gerçekçi davrandı.Her?eyden önce kurumunu korumaya aldı. Asker-sivil ili?kilerinin daha da yıpranmasının, ülke çıkarlarına çok daha büyük zararlar verece?ini gördü. Tahriklere kulaklarını tıkadı.Ne genel inançlarını de?i?tirdi, ne de ilkelerinden vazgeçti. Buna kar?ılık, temelde yakla?ım farkını ortaya koydu.Gerekmedikçe, ?TSK?nın görev sahasının dı?ına çıkmadı?. Ne kendi konu?tu, ne de di?er komutanları konu?turdu. Yepyeni bir düzen kurdu. Yeni çalı?ma kuralları geli?tirdi. Genelkurmay?ı görevine geri döndürdü.E?er bugün, eski gerilimli günler ya?anmıyorsa, Org.Ko?aner?in bu ince ayarı ve geçi? dönemindeki titizli?i sayesinde, siyasetçi-asker sürtü?melerine tanık olmuyoruz.Org. Ko?aner, do?rusunu yapıyor. Ne kendi kurumunun ne de siyasi ?mekanizmanın yıpranmasına imkan tanıyor.Belki bazıları bu tutumu, ?Asker sipere yattı, geri dönü? için zamanı bekliyor? diye yorumluyor olabilir. Bence Ko?aner dönemi, TSK?nın ?yeniden yapılanması? veya ?rehabilitasyonu? diye adlandırılacak.?
Ogün Samast do?ruları söylemiyor...
Ogün Samast'ın son duru?masında okudu?u mektup, bazı gerçekleri göstermek içinmi? gibi görünse de, kendini kurtarmaktan, olayı ba?ka yönlere çekme çabasından ba?ka bir?ey de?il.Samast adeta ?sahibinin sesi? gibi konu?uyor.?zellikle, Hürriyet 'e ve yazarlarına da büyük haksızlık yapıyor.Hürriyet'in 1999'dan bu yana tüm man?etleri ve yazıları ?u anda açık. İsteyen girip bakabilir. Ne Ermeni dü?manlı?ı yapan man?et, ne de ?"Vurun ?unu" diyen bir yazar bulabilirsiniz. Ele?tirisel yakla?ımlar vardır, ancak hedef gösterme yoktur. Bazı yazarların genel gaddarlıkları, ihbarcılıkları ve en azından pislik dolu yazıları bolcadır, ancak insan öldürmeye te?vik, en fanati?inde dahi görülmemi?tir.Ogün Samast, ?ortamdan görev çıkardıysa? ve siz de buna inanıyorsanız, o konuda söylenecek bir?ey yok.O cezasını çeker. ?A?abey? leri ortalıkta dola?ır.Kimse kendine, ?manevi suç orta?ı aramamalı?, ?i?i saptırmaya çalı?mamalı...