Mehmet Ali Birand
 
Biraz tereddütlü davrandıktan sonra...
 
 

Türkiye riskli ancak farklı bir tutum alıyor…

Biraz tereddütlü davrandıktan sonra, Türkiye tutumunu saptadı. Aslında son derece ince bir politika izlemeye çalışıyor. Sonunda, çok kazanabileceği gibi, kaş yapayım derken göz de çıkarabilir ve herkesle kötü olabilir. Oyun daha yeni başlıyor. Rüzgarların nereye eseceği, Ankara’nın konumunu da etkileyecek.

Başbakan’ın dünkü gurup toplantısı, bir gece önce de, Davutoğlu’nun CNN TÜRK’te Taha Akyol ile söyleşisi, Türkiye’nin Libya politikasının, bundan sonraki yaklaşımının ne olacağını ortaya koydu.
 
İlk başlarda biraz inişli çıkışlı, hatta çelişkili görünen yaklaşım artık geride kaldı. Anlaşılan Ankara geçmişi bir yana bırakmış ve bundan sonrasına bakıyor.
 
Gelinilen bu noktada, önemli ilkeler  ön plana çıkarılıyor:

- Türkiye, Libya’da silah kullanan taraf olmayacaktır. 
- Türkiye, bölgeye askeri müdahalelerin artık bitmesi gerekliliğini savunur.
- Türkiye, özellikle olası bir işgal harekatına kesin karşıdır.
- Türkiye, NATO çerçevesinde organize edilecek insani yardım faaliyetlerine ise katılmayahazırdır.
 
Bu ilkeler son derece doğru.
 
Riski, hiçbir tarafa yaranamamaktır.
 
Ne Batı koalisyonu tatmin edilecek , ne de Libya savaşında çok etkin bir rol alınabilecek.
 
Ancak, bu saatten sonra takınılan bu tavır, hiç değilse farklı bir duruşu ortaya koyuyor.
 
Unutmayalım ki, Libya olayı henüz başlangıç aşamasındadır.
 
Rüzgarların nereye eseceği belli değil.
 
Bugün belki Ankara geri planda kalabilir, ancak yarın öylesine gelişmeler yaşanır ki, Türkiye (Irak istilasında olduğu gibi) haklı bir konuma da girebilir.
 
Aslında, Türkiye‘yi asıl zorlayacak,  Libya’daki gelişmeler değil, Bahreyn’deki Şii ayaklanmasında yaşanacaklar olacak.
Özetle Ankara, Orta Doğu konusunda Batı cephesiyle farklı pencerelerden baktığını, bu olayla daha da netleştirdi.


TÜRKİYE ÇOK KIZGIN, ANCAK LİBYA’NIN KAYMAĞINI SARKOZY YİYECEK ...

Türkiye’nin hiç hoşuna gitmiyor, ancak Libya operasyonunun kaymağını Sarkozy’ninyiyeceği artık besbelli ortada.
 
Harekatın hem başını çekti , hem de kimseyi beklemeden silahını ateşledi.  Ankara sinirlendi, ancak yapılacak birşey yok.
 
Sarkozy, Avrupa’yı tekrar bölgeye soktu.
 
Mısır ve Tunus’daki demokrasi ayaklanmaları yaşanırken, Avrupa’nın ne kadar etkisiz birduruma düştüğünü görmüştük. Hatta aynı Fransa, Tunus’da diktatörlüklerle flört edişinden, yanlış ata oynadığından dolayı eleştirilmişti. Diğer Avrupa ülkelerinin ise, izinedahi rastlanmadı. Onlar seyirci kalmakla yetindiler.
 
İşte bu açıdan bakıldığında, Sarkozy için Libya’da olanlar kaçırılmaması gereken birfırsattı. İnisiyatifi hemen ele aldı.
 
Önce, ABD’ yi ikna etti. Müdahaleyi isteyen ülkelerden bir koalisyon oluşturdu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden bilinen kararı çıkartılmasında başı çekti.

Hemen arkasından,  geçen Cumartesi Paris’te müdahaleyi destekleyen ülkeleri toplayıp, düğmeye basmasını bildi.

Ardından da, hiç vakit harcamadan aynı gece müdahaleyi kendi uçaklarıyla başlattı.

TÜRKİYE BU DEFA  BİRAZ GEÇ  VE ROMANTİK TAKILMIŞ...

Bütün bunlar yaşanırken, Türkiye kendine özgü bambaşka bir yaklaşım içindeydi.

Ankara‘nın genel yaklaşımı üç aşamalıydı.
1) Libya’daki 25 bin Türk’ü sağsalim kurtarmak. 
(Nitekim bu, çok başarılı şekilde tamamlandı)
2) İç savaş çıkmaması için Kaddafi’yi ve muhalefeti ikna çabalarına girmek. Uzun da sürse bir barış misyonunun başını çekmek. Bundan dolayı, NATO’ nun işin içine girmesine, silahlımüdahaleye karşı çıkmak. Bu şekilde,  Orta Doğu’ yu dış müdahalelere kapatmak ve yenibir düzen kurulmasını sağlamak. 
(Bu yaklaşım çok ilkeli, ancak  biraz romantik geldi. Hiç değilse, gerçekçilikten uzaktı veKaddafi’ye zaman kazandırabilecekti) 
3)  Ancak Kaddafi hiç kimseyi dinlemeden direnişçilere karşı saldırıya geçince, Sarkozyhızla koalisyon kurarken , Ankara hemen hareketlenemedi. Geç kaldı ve  devre dışı kaldı.Ardından da, işgale ve aşırı kuvvet kullanımına karşı çıktı.
Sarkozy, (zaten istemiyordu ya) Türkiye’yi Paris’e bundan dolayı davet etmedi.

Fransız kaynaklar aynen şuna dikkat çekiyor: 
“Paris toplantısı, tartışma değil, müdahaleden yana olanların son planlamayı yapmalarıiçin davet edilmişti. Türkiye müdahaleye karşıyken neden davet edilsin ki? Üstelik ne ABD,ne İngiltere ne de Arap Ligi’nden böyle bir istek de gelmedi...”

Operasyonun NATO içine sokulmasını, sadece Paris değil, Washington  da istememişti. Gerekçelerden biri, NATO’dan kararların çabuk çıkarılamaması, diğeri de NATO’ nun ABDve Batı koalisyonunu  çağırıştırmasıydı. Haçlı seferi görüntüsü verilmemesi gerekiyordu. 

Sonuçta Paris, Avrupa’yı sırtında taşıyıp ön plana çıkardı.

Sarkozy de, özellikle iç politika açısından – önümüzdeki yıl Başkanlık seçimi var – önemlibir avantaj sağlamış oldu.

Kimseler kıskanmamalı...


 HENÜZ OYUN BİTMEDİ...

Şimdi bütün bu gelişmelere bakıp, Türkiye‘nin Libya olayında kaybettiği sonucuna varmamak gerekir.

Oyun daha bitmedi.

Yarın öyle gelişmeler yaşanır ve rüzgarlar öylesine ters eser ki, bu defa Sarkozy değil, Türkiye  ön plana çıkıverir.

Irak’ın işgalini düşünün.

Nereden nereye gelindi.

Bundan dolayı, bekleyelim ve görelim...



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…