Kaddafi?nin i?i zorla?ıyor
Birle?mi? Milletler ülkeyi uçu?lara kapattı. Güvenlik Konseyi?nin? Libya kararı, olayların gidi?ini tümüyle de?i?tirmeyecek belki ancak, Kaddafi? nin bu ülkeyi yönetmesini zorla?tıracak. İktidarı kaybedece?ini sanmıyorum. Buna kar?ılık, son derece karı?ık bir sürece giriliyor. Türkiye?nin de i?i zorla?acak.
Do?rusu? BM?nin bu kadar çabuk bir karar alabilinece?i sanılmıyordu. Hiç de?ilse 1-2 hafta daha ayak sürünece?i, iç pazarlıklar yapılaca?ı tahmin ediliyordu. Bu arada da, Kaddafi ayaklanmaların tümünü bastırmı? olacak ve i?leri rayına sokacaktı. Uluslararası kamuoyu dikkati Japonya?daki nükleer felakete çevrildi?inden dolayı, Libya lideri mutfa?ını temizleyebilecekti.
?? ?
Hesaplar pek tutmamı?a benziyor.
?? ?
BM Güvenlik Konseyi?nin kararı, ?u a?amada çok ısırıcı veya zorlayıcı de?il.? Kaddafi yönetiminin sonunu da hemen getirmeyecek, ancak bundan sonrasını çok zorla?tıracak.
?? ?
?u an Kaddafi duruma hakim.
?? ?
Direni?çilerin ne do?ru dürüst bir direnme güçleri var, ne de ayaklanma toplumun geri kalanından beklenen deste?i bulabiliyor.?
Tabii bu durum ?imdi de?i?ebilir. BM kararı, direni?çilere yepyeni bir ivme kazandırabilir.
Bu arada, sıkı?anlar arasında? Türkiye de olacak.
Ankara müdahalelere kar?ı. Ancak, Güvenlik Konseyi?nin kararlarına da uymak zorunda. Libya?da? kalan Türk yatırımlarına? gelince, i?ler daha da zorla?acak ve saati tekrar geriye döndürüp i?lere devam etmek epey zaman alacak.
?? ?
Gidi?, bir yerde Kaddafi? nin tutumuna ba?lı. Ancak, bizim bildi?imiz Kaddafi kafasının dikine gidecek, uzla?ılara girmeyecek, reformlara filan da inanmadı?ından dolayı, iç hesapla?manın dozunu arttıracaktır.
?? ?
?zetle, Libya?yı çok karı?ık bir süreç bekliyor.
?? ?
İBO BİZİ NEDEN BU KADAR AYAKLANDIRDI?
Bu soruyu bana önceki ak?am, İstanbul?un kalburüstü kesiminden bir hanımefendi sordu...
-?? ?Ne oluyorsunuz? Gazetelerin man?etleri Tatlıses. TV haberlerinin büyük bölümü yine Tatlıses?e ayrılmı? durumda. Bu olay böylesine müthi? bir ?ey mi? Ba?ka bir ?ey yok mu?
Do?rusu, bende bu sorunun sorulu? ?ekline ?a?ırmı?tım. Toplumun belirli kesitleri arasındaki büyük uçurumu gösteriyordu. Aslında do?ru da bir soru. Zira, eninde sonunda, kan parasına dayalı bir suikast giri?iminden söz ediyoruz.?
Ancak, bir de ba?ka İBO var. O bizim Michael Jackson? umuz veya John Lenon? umuz idi. Bamba?ka bir karı?ım, bamba?ka bir sembol, ancak yine de bir toplum kahramanı.
Kimse onun, kadınlarını dövmesini sorgulamıyor. Hayatı boyunca sürekli bir kavga içinde ya?amasına ra?men, i?in o yanına da fazla bir önem vermiyor.
Baksanıza, günler boyunca, hastaneden gelen haberleri bekledik. Cumhurba?kanı?ndan Ba?bakan?ına kadar herkes ayakta, olayı izledi.
Toplumlar farklı kahramanlarını i?te böyle yaratırlar. Bunun bir mantı?ını bulabilmek güçtür. ?stelik, bo? yere arayıp, zamanınızı da harcamayın. Zira o gerçe?i hiçbir zaman bulamazsınız.
?SENİNKİ KA? CM??
Greenpeace, ne zamandır bir proje yürütüyor: ?Seninki kaç cm??
Yavru balıkların avlanmasına, satılmasına ve tüketilmesine kar?ı çıkıyorlar. Nedeni de, bu ?ekilde devam ederse 2050 yılında hiç balık kalmayacak. Greenpeace, çok çarpıcı bilgiler veriyor;? Büyük balıkların %90?ı çoktan yakalanmı?. Toplam balık stoklarının %60?ını çoktan tüketmi?iz. Büyük balıkların ancak %10?u hala denizlerimize hayat vermeye, deniz eko sistemini beslemeye devam ediyor. Greenpeace? in internet sitesine girip benim balı?ımı da büyütmenizi rica ediyorum. Bence kendinize de bir balık edinin. Verdi?iniz her destek Tarım ve Köy İ?leri Bakanlı?ı?na verilecek olan imzalar ile balık avlama boyutlarının de?i?tirilmesi, bu konuda önlemler alınmasına destek olacak. Hadi hep beraber balıklarımıza, denizlerimize sahip çıkalım. Bu linki tıklayarak balı?ımı da büyütmeme yardım edin:
http:/www.kacsantim.org/balik/MehmetAliBirand1300294329
POLİS KURALLARA UYMAZ, CEP TELEFONU İLE KONU?URSA...
Son yıllardaki istatistiklere bakılacak olursa, otomobil sürerken en önemli tehlikelerden biri cep telefonu ile konu?mak. Kırmızıda durmamak ve kemer ba?lamamak ise di?er çok büyük tehlikeler.?
?? ?
Zaten bundan dolayı, yasaklar konuyor. Hatta cezalar arttırılıyor.
?? ?
Yolda kimi ceple konu?urken görsem, kırmızı ı?ıkta geçene rastlasam, kemersiz olana rastlasam, korna çalıyorum, i?aretler yapıp uyarıyorum.?
Henüz dayak yemedim.?
Bir bölümü? ?Sana ne ulan ukala, kendi i?ine bak? der gibi el hareketleriyle yanıt veriyor, di?er bir bölümü utanarak mesajı aldı?ını gösteriyor.
?? ?
Bunu özellikle yapıyorum, zira bu adamlar, yapacakları kaza ile sadece kendilerini tehlikeye atmıyor, etraflarındaki herkesin hayatını tehdit ediyor.
?? ?
Ancak benim asıl ?ikayetim maalesef polislerden kaynaklanıyor.
?? ?
Dikkat edin,? trafik veya normal polis otomobillerinde, sık sık cep telefonlarıyla konu?an ve direksiyon sallayan polislerle kar?ıla?ıyoruz. Sanki onların yasa?a uymak gibi bir zorunlulukları yokmu?, sanki onlar süpermenmi? de, bir ?ey olmazmı? gibi davranıyorlar.
?? ?
İstanbul Valisi?nden, Emniyet Müdürü?nden ve Trafik Müdürü?nden bekledi?imiz, bu ciddiyetsizli?e bir son vermek için harekete geçmeleridir.
?? ?
Polis ancak ola?anüstü bir durumda, bir olaya müdahale için hızla hareket etmek zorundaysa, kuralları çi?neyebilir, kırmızı ı?ıkta durmayabilir, hatta ters yola girebilir. Ancak bakıyoruz, polis hiç acelesi olmasa dahi yasaklara uymuyor.
?? ?
Polis örnek olması gerekirken, halka kötü örnek yaratıyor. O zaman da kalkıp bize ceza kesmeye hakkı kalmıyor.
DERVİ? ZAİM'İN GER?EK KIBRIS ?YK?S?...
Dervi? Zaim' i size anlatmama gerek yok.
?? ?
Anlatmam gereken, " Gölgeler ve Suretler" adlı son filmi.
?? ?
Kıbrıs trajedisini ?imdiye kadar böylesine bir açıdan izlememi?tim. Kıbrıs, ço?umuz için, so?uk sava? döneminin bir satranç oyunu,? stratejik seçenekler, silah hesapları ve Türk-Yunan güç sava?ının bir piyonuydu.
Hemen hemen kimse, olayın insani yönüne dikkat etmedi. 1960'lardan itibaren kurulmaya ba?lanan Kıbrıs tuza?ına nasıl dü?tü?ümüzü inceleyen olmadı. Oysa, avuç içi kadar bir adada Türkü ve Rumu iç içe ya?ardı. Birbirlerine a?ık olurlar, i? kurarlar, kahvelerde zaman öldürürlerdi.
?? ?
Hiç birimiz onlarla ilgilenmedik.
?? ?
Gözümüz sadece sava?ı gördü.
?? ?
Dervi? Zaim i?te bu insanlık dramını beyaz perdeye ta?ıdı.
?? ?
Tavsiye ederim, mutlaka izleyin. İnsanların nasıl birbirlerinden ayrıldıklarını, paramparça olduklarını görün.
?? ?
Sonra da bugün gelinilen noktayı dü?ünün.
?? ?
Kim ne kazandı?
?? ?
Neyi ispatladık?
?? ?
Göreceksiniz ki, hiç kimse kazanmamı?.
?? ?
Sadece o zavallı ve masum insanlar kaybetmi?.
?? ?
Bu gerçe?i ortaya koydu?u için, Dervi? Zaim'e te?ekkür borcumuz var.
?? ??
YENİ STAR G?Z DOLDURUYOR...
STAR kendini yeniledi.
?ok daha modern, diri ve görsel açıdan albenisi yüksek bir gazete oldu.
Mustafa Karaalio?lu, zoru ba?ardı.
?imdi, i?in daha zor bölümü ba?lıyor.
Aslında içerik, bir gazetenin dı? görünümünden önemlidir. ?rne?in, ZAMAN?ın tasarımını çok be?enirim. İçeri?i de farklıdır. Olaylara kendi açısından bakarken, daha global görü?lere de yer verir.
STAR?ın haber seçimi ve dili ne kadar çok yönlü olursa, piyasada kendine o kadar saygın bir yer bulur.
Mustafa Karaalio?lu da, bunu ba?aracak bir Türkiye? ve dünya görü?üne sahiptir.
Hayırlı olsun...
?EK?MENİK PATRİKHANE"
Milattan sonra 37 yılında, Hıristiyan dininin peygamberi İsa'nın havarilerinden Andrea tarafından kurulan, Rum Ortodoks Patrikhanesi bugüne kadar çok konu?uldu, çok tartı?ıldı. Ku?kusuz, kökleri çok derin ve önemli bir kurum. Artık eski kli?elerden olu?an ?nifak yuvası? saçmalıklarını bırakıp, bu kurumu? ö?renmeye, tanımaya çalı?alım. Zira, gerçekten bilmiyoruz. Bu açıdan Cengiz Aktar'ın derledi?i İleti?im Yayınları'ndan çıkan ?Tarihi, Siyasi, Dini, ve Hukuki Açıdan Ekümenik Patrikhane? iyi bir kaynak. Kitap 10 bölümden olu?uyor. Her bölümde Alexis Alexandris, Baskın Oran, Emre ?ktem gibi aydınlar makaleler yazmı?lar. Patrikhane'nin ne oldu?unu anlamak, ö?renmek isteyenlerin mutlaka edinmesi gerekli. (www.iletisim.com.tr)
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|