?
'Türkiye'nin üyeli?i ne Avrupa Birli?i'ne ne de
kendisine yarar sa?lar'
?
Ben ?imdiye kadar sayısız dünya lideri ile söyle?i yaptım. Her istedi?imi de sordum. bundan önceki Fransız Cumhurba?kanları Chirac ve Mitterrand ile de konu?tum. Ancak bu defaki söyle?im biraz farklı oldu.
?
Yarın 6 saatli?ine Türkiye?ye resmi ziyaret yapacak olan? Nicolas Sarkozy ile de bir söyle?i planlamı?tık. Ancak bu söyle?i benim tam istedi?im gibi olamadı. Zira Elysee Sarayı sadece yazılı soru ve yazılı cevaplı bir söyle?iye imkan sa?ladı. Tahmin edebilece?iniz gibi benim sorularım çok kapsamlıydı. Ancak Fransız Cumhurba?kanı a?a?ıda okuyacaklarınızı seçip cevapladı. İçime sinmese dahi yine de Fransız Cumhurba?kanının görü?leri bunlar.
Buna ra?men, yanıtların satır aralarından çıkardı?ımız anlamlar Türk-Fransız ili?kilerinin bugünkü resmini gayet iyi çizdi?i gibi, Fransa?nın Türkiye?ye verdi?i farklı önemi de açıkça gösteriyor.
Mehmet Ali Birand - Bu ziyaretin amacı nedir ? G20 için Türkiye?den beklentileriniz neler ?
Sarkozy - Türkiye?ye gelerek, büyük dost ve müttefik bir ülkeyi; dünya i?lerinde gitgide daha aktif rol oynayan bir ülkeyi; Fransa?nın tarihi ili?kiler payla?tı?ı bir ülkeyi ziyaret ediyorum, zira 1. Fransuva ile Kanuni Sultan Süleyman arasında diplomatik ili?kilerin kurulması üzerinden yakla?ık be? yüz yıl geçmi? bulunuyor.
Bu aynı zamanda G20?nin vazgeçilmez bir orta?ına gerçekle?tirilen bir ziyaret. 2008 yılında G20 zirvelerinin gerçekle?tirilmesini, tam da Türkiye gibi ülkelerin nihayet dünya yönetiminde kendilerine dü?en seçkin yere sahip olduklarını görebilmeleri için önermi?tim.
Benim için Türkiye?ye G20 konusundaki isti?arelerim çerçevesinde gelmek, tıpkı en büyük ortaklarımız Amerika Birle?ik Devletleri?ne, Hindistan?a veya ?in?e yaptı?ım ziyaretler gibi yapılması gereken bir?eydi.
Dolayısıyla, bu ziyaretin birinci hedefi, fikirlerini ve ümit ediyorum desteklerini almak üzere, en yüksek düzeyde Türk yetkililerle G20 Fransa Dönem Ba?kanlı?ı takvimi konusunu derinlemesine tartı?mak olacaktır. Bildi?iniz üzere Fransa, zor ama dünya dengesi ve refahı için temel te?kil eden, göz ardı edemeyece?imiz üç konuyu masaya yatırarak iddialı bir dönem ba?kanlı?ı hedefi güdüyor. Bu konular, bugün herkesin gereklili?ine inandı?ı uluslararası para sisteminde reform, enerji ve tarım alanlarında hammadde fiyatlarındaki a?ırı dalgalanmalara kar?ı mücadele, ki hammadde kurlarında halihazırda ya?anan a?ırı pahalılık dünyada ekonomik düzelme ve istikrar için tehdit olu?turmaktadır ; ve son olarak özellikle yenilikçi finansmanlar olmak üzere kalkınmadır, ki uluslararası topluluk, kalkınma ve iklimsel ısınmaya kar?ı mücadele konularındaki taahhütlerine bu yenilikçi finansmanlar olmaksızın sadık kalamayacaktır.
G20?nin bu dönemi için Türkiye?den beklentilerimi soruyorsunuz. Türkiye?nin G20 içinde tümüyle yer almasını, büyüme ve istihdam lehine daha büyük bir uluslararası ekonomik koordinasyon sa?lamak konusunda ilerleyebilmemiz için G20 içinde kendisine dü?en rolü tam olarak oynamasını istiyorum.
Ziyaretim aynı zamanda, Cumhurba?kanı Gül ve Ba?bakan Erdo?an ile ortak menfaatlerimize dair di?er konuları ele almak için de vesile olacak. ?lkelerimiz, birçok dosya üzerinde sıkı bir i?birli?iyle çalı?ıyorlar. Lübnan, Ortado?u barı? süreci, askerlerimizin omuz omuza mücadele ettikleri Afganistan bu dosyalara örnek? Tüm bu konularda, yöneticilerinizin fikirlerine son derece büyük bir önem veriyorum.
Bu ziyaret son olarak, ba?ta ekonomi olmak üzere tüm alanlardaki ikili ili?kilerimizi de ele almayı sa?layacak. Fransa, Türkiye?de üçüncü sıradaki yabancı yatırımcı ve ülkenizin üçüncü sıradaki mü?terisi konumunda. 2010 yılında 12 milyar avro tutarında gerçekle?en ikili ticaretimizi daha da geli?tirmeyi arzu ediyoruz.
Mehmet Ali Birand- Türk kamuoyu sizi, « Türkiye?yi sevmeyen, onu Avrupa Birli?i dı?ına itmek isteyen bir lider » olarak görüyor. Bu algılama do?ru mu ?
Sarkozy- Daha önce birçok kereler ziyaret etme fırsatı buldu?um ve yine büyük bir mutlulukla bulu?tu?um Türkiye?yi iyi tanıyorum. Fakat bana sordu?unuz bu soru daha ziyade Türkiye?nin bölgesel ve uluslararası plandaki yeriyle ilgili.
Türkiye büyük bir ülke. Do?u ile Batı arasında bir köprü, iki dünya arasında bir ba?lantı te?kil etmesiyle yeri doldurulamayacak bir role sahip bir ülke. Günümüz dünyasının her zamankinden daha fazla ihtiyacı oldu?u bu rolü ba?ka hiçbir ülke oynayamaz. Bu da demektir ki, Türkiye o e?siz yerini hâlâ muhafaza ediyor.
İ?te bu nedenle, Türkiye ile Avrupa Birli?i?nin, aslında ne Türkiye?ye ne de Avrupa Birli?i?ne faydalı olacak bir tam üyeli?e kadar gitmeksizin, mümkün oldu?unca sıkı ili?kiler yürütmeleri gerekti?ine inanıyorum. Bunu dile getirerek kimseye hakaret etmiyorum ve hiçbir ?ekilde ülkenize duydu?um derin hayranlı?ı sorgulamıyorum.
21. yüzyılın ba?ında, geçmi?e ait ?emaların içerisinde hapsolmamalıyız. AB?nin ve Türkiye?nin Rusya ile birlikte temel direkleri olacakları, geni? bir ortak ekonomik ve insani alanı neden hayal etmeyelim ki? Ben, geçmi?te tıpkı Mustafa Kemal benzeri ileri görü?lü liderlerin yaptıkları gibi, ortak hedeflerimiz seviyesinde yeni çareler üretmemiz gerekti?ine inanıyorum.
Mehmet Ali Birand - Tüm açıklamalarınızdan anla?ılan genel yakla?ımınız, Türkiye?yi bir Ortado?u ülkesi olarak gördü?ünüzü ortaya koyuyor. Türkiye?yi Avrupa Birli?i?nin bir parçası olarak görmüyorsunuz. Böylece siz ve di?er yabancı yöneticiler, Türkiye?yi AB?den uzakla?tırarak bir eksen kaymasına itmi? olmuyor musunuz ? En azından buna katkıda bulunmuyor musunuz ?
Sarkozy - Ben bu konuyu bu ?ekilde görmüyorum. Söyledi?im gibi, Türkiye benim için e?siz bir ülke zira tarihiyle, co?rafyasıyla, kültürüyle pekçok dünyanın ve pekçok mirasın kav?a?ında yer alıyor. Türkiye?yi belli bir bölgesel bütünlü?e ba?lamayı arzu etmek, ne olursa olsun, e?siz bir zenginlik te?kil eden bu özelli?ini unutmak ve ülkenizin halklar arasındaki diyalo?a getirebilece?i de?erli katkıyı ve barı? yararına oynayabilece?i rolü azımsamak anlamına gelir.
Türkiye?ye, onun dı? politikasını ve stratejik ittifaklarını Avrupa Birli?i ile ili?kileri konusuna tepki göstererek belirleyebilece?ini dü?ünemeyecek kadar büyük bir saygı duyuyorum. Bunu söylemek, büyük bir diplomasi olan, bölgede ve dünyada barı? ve diyalog yararına ilkeli ve çalı?kan bir diplomasi olan Türk diplomasisini küçümsemek olur.
Mehmet Ali Birand - Sizce, İsrail ile ili?kilerinin gitgide bozulması, Türkiye?nin bölgedeki hareket yetene?ini etkileyen ve etkisini kısıtlayan bir faktör olabilir mi ? Amerika Birle?ik Devletleri?nin Irak?tan çekilmesinden sonra, Türkiye?yi İran?la birlikte hareket eden bir ülke olarak mı, yoksa İran?ın yükselmesini dengeleyecek bir unsur olarak mı görüyorsunuz ?
Sarkozy - Türkiye?nin tüm taraflarla diyalo?u, uluslararası toplulu?un barı?a hizmet eden çalı?malarını güçlendiriyor. Olaylar üzerinde a?ırlı?ını böylece hissettirebilir ve bölgenin barı? ve istikrarına böylece katkıda bulunabilir. İ?te bu nedenle Fransa, uzun süreli bir ili?ki yürüten Türkiye ile İsrail?in, beraberce, diyalog yoluyla, tüm bölge için faydalı olan bu ili?kileri yeniden düzeltme çareleri bulabilmelerini arzu ediyor. Bunu söylerken, Türkiye?nin güçlü bir ?ekilde dahil oldu?u barı? sürecinin İsrail-Suriye kanadını da dü?ünüyorum.,
İran?a gelince, bu büyük endi?e arz eden bir konu. İran, uluslararası hukuku ihlal eden, nükleer silahların ve balistik füzelerin yaygınla?tırılması programlarını geli?tirerek, a?ırıcılı?ı besleyerek, İsrail?i haritadan silmeye ça?rıda bulunarak bölgenin ve dünyanın güvenli?inde önemli bir sorun haline geldi. Fransa, Sayın Ashton tarafından yönetilen « Altılı » ortaklarıyla birlikte, nükleer krizin çözüme kavu?turulması konusunda tüm gücüyle çalı?maktadır. Türkiye, Tahran?la yürüttü?ü diyalog vasıtasıyla İranlı yöneticileri nihayet uluslararası zorunluluklarına uymaya ve kendilerini izole etmektense i?birli?i yoluna gitmeye ikna etmekte önemli bir rol oynayabilir. Bu beklenirken, müeyyidelerin artırılmasından ba?ka bir alternatif yok. ?unu eklemek isterim ki, İran, bölgedeki birçok di?er ülke gibi, 2009 yılından bu yana birdenbire kesintiye u?rayan demokrasi ve açıklı?a derin bir özlem duyuyor. Türklerin ve Fransızların, İranlı yetkililere halklarının mesajına kulak vermeleri gerekti?ini ifade etme konusunda hemfikir olduklarını dü?ünüyorum.
Mehmet Ali Birand - Mısır?daki durumu ele alacak mısınız ? Türkiye ile Fransa Mısır için neler yapabilirler ? Olayları etkileyecek güce sahip misiniz ?
Sarkozy - Tabii ki, Fransa?nın ve Türkiye?nin büyük dostu olan Mısır?daki durumla ilgili konu?aca?ız. ?lkelerimiz Mısır halkının yanındadır ve halihazırdaki barı?çıl geçi? döneminin devam etmesini ve bu geçi? döneminin, özgür ve ?effaf seçimler sonrasında demokratik kurumların tesis edilmesi ile sonuçlanmasını arzu ediyoruz. Biz, bölgede barı? unsuru te?kil edecek bir Mısır?dan dünyanın vazgeçemeyece?ini dü?ünüyoruz.
Fransa, sanıyorum Türkiye gibi, genel olarak Arap dünyasındaki birçok ülkenin halkları tarafından ifade edilen demokrasi özlemlerini dikkat ve sempati ile gözlemlemektedir. Bu ülkelerde yakın zaman önce meydana gelen geli?meler, Akdeniz için Birlik bünyesinde biraraya gelmi? tüm ülkelere reform gayretlerini, demokrasiyi ve hukuk devletini güçlendirme çabalarını destekleme ça?rısında bulunmu?tur. Paris?te gerçekle?en Akdeniz için Birlik zirvesi esnasında neredeyse üç yıl önce ortaya attı?ımız iddia ve Akdeniz için Birlik çerçevesinde uygulamaya koydu?umuz somut projeler her zamankinden daha ivedi ve gereklilik arz eden bir nitelik kazanmı?tır.
Aynı zamanda di?er bölgesel dosyaları da ele alaca?ız. ?zellikle de, ülkelerimizin son derece ilgili oldukları Lübnan dosyasını. Fransa, tıpkı Türkiye gibi, Lübnan?da bir sonraki hükümetin, ba?ta Lübnan ?zel Mahkemesi konusunda olmak üzere, uluslararası taahhütlerine saygı içinde tam bir ba?ımsızlık ve egemenlik sa?lamasına büyük bir önem vermektedir.
Mehmet Ali Birand - Türkiye?nin Avrupa Birli?i?ne tam üyeli?ine kar?ısınız. Peki, niçin müzakerelerin devam etmesini destekliyorsunuz ? Niçin müzakerelere son vermiyorsunuz ? Yoksa bu sorumlulu?u almak istemiyor, Türkiye?nin « yeter artık » diyerek havlu atmasını mı bekliyorsunuz ? Türkiye?nin bir gün bu tam üyelikten vazgeçe?ini dü?ünüyor musunuz ?
Sarkozy - Bu konudaki tutumumu daha önce dile getirdim. Avrupa Birli?i ile Türkiye arasında zaten e?siz olan bu ili?kiyi daha yo?un, daha sıkı olması için derinle?tirmek bir gerekliliktir. Bu yönde somut ve pragmatik bir ?ekilde çalı?malıyız. Halihazırdaki müzakereler, bu gerekli derinle?meyi devam ettirmek için bir araçtır.
İ?te verilen mesajlardan çıkan anlamların özetleri;
- Türkiye?nin gerçek yeri AB de?il, Orta Do?u?dur.
- Türkiye Do?u Batı arasında yeri doldurulamayacak? bir köprüdür. Bu e?siz bir konumdur ve bu rolü ba?ka hiçbir ülke oynayamaz.
- Bu gerçekleri söyleyerek kimseye hakaret etmiyorum ve hiçbir ?ekilde ülkenize duydu?um derin hayranlı?ı sorgulamıyorum.
- Türkiye?nin AB?ye kızıp eksen kaydıraca?ını,? starejik ittifaklarını de?i?tirece?ini sanmak bu ülkeyi küçümsemek olur.
- AB ile ili?kilerin derinle?mesi için müzakerelerin devam etmesi gerekiyor.
- Geçmi?e ait ?emaların içine hapsolmamalıyız.
- Türkiye İran?ı ikna edebilir, ancak yaptırımların arttırılmasından ba?ka da çare yoktur.
- Türkiye ile Orta Do?u?da çok sıkı i?birli?i yapabilecek konumdayız.
- Fransa Türkiye?de üçüncü sıradaki yabancı yatırımcı ve ülkenizin üçüncü sıradaki mü?terisidir. 2010 yılında 12 milyar euro tutartında gerçekle?en ikili ticaretimizi daha da geli?tirmek istiyoruz.
- Amerika, Hindistan ve ?in?e yaptı?ım ziyaretin? aynını Türkiye?ye yapıyorum ve Türkiye?nin G-20?de deste?ini almak istiyorum. Türkiye G-20?nin vazgeçilmez bir orta?ıdır.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|