?
Kan üzerinden pazarlık yapılıyor...
?
PKK, 20 Eylül?e kadar sürecek bir ate?-kes ilan etti. Herkes devam etmesini istiyor, ancak PKK?nın ko?ulu, TSK?nin operasyonları durdurması. TSK ise ?elinde silahla dola?ma, baskın yapma, mayın dö?eme? diyor. Aslında bu iki beklenti arasında çok büyük bir mesafe yok. Peki, bu adım atılamaz mı? PKK, ate?i keser ve militanlarını yurt içinde silahla dola?tırmazsa, TSK da operasyonlarını askıya alamaz mı? Yoksa kar?ılıklı ölümlerden hala bezmedik, hala bıkmadık mı?
Kürt sorunu son derece önemli bir sürece giriyor.
?
PKK, tek taraflı bir ate?-kes ilan etti.
Buna ra?men kahpece vuruyorlar. İ?te Hakkari?deki son olay bunun en tipik örne?i. En masum insanları öldürüyorlar ve bunun adına da ?ate?kes? diyorlar. Bu sözde ate?kes de 20 Eylül?de bitecek. Hakkari olayı sanki 20 Eylül sonrasında ya?anabileceklere bir imada buluyormu? gibi. Yani bu tarihten? sonra göreceksiniz neler olacakmı? der gibi davranıyorlar.
Kısacası 20 Eylül?den sonra yine eskisi gibi çılgın bir cinayetler dönemine mi girilecek, yoksa silahlar susturulabilecek mi?
Yani,
?
Tamam mı, devam mı?
?
Aslına bakacak olursanız, bazı çevreler silahlı mücadeleyi tercih ediyor. Zira terör onları besliyor. Hem teröristi, hem de resmi cephenin bir kesimini tatmin ediyor. Ancak, toplumun? di?er büyük bölümü ise, artık ölümlerin bitmesini arzuluyor. ?zellikle Güneydo?u halkı, ate?-kes?ten yana tutum alıyor. Kürt sorununun siyasetle çözüm a?amasına geçilmesinde ısrar ediyor.
?
Peki,? neden olmuyor?
?
Nedeni, T.C. Devleti ile PKK arasındaki pazarlıkta anla?ma sa?lanamaması.
?
PKK?nın terörü durdurma ko?ulu, TSK?nin da operasyonları durdurması. Kar?ılıklı olarak parmakların tetikten çekilmesini istiyorlar.
?
TSK ise, terörist ile pazarlık etmeyece?ini ve elinde silah da?larda veya kırsalda dola?anlara kar?ı operasyon yapmakla görevli oldu?unu söylüyor.
Bu kar?ılıklı tutumu biraz tersten okursak, kabul edilmese dahi, ortada bir pazarlı?ın yapıldı?ı anla?ılıyor. Yani, TSK kendi ko?ulunu ortaya koyuyor: ?Operasyonların bitmesini istiyorsanız, o zaman eli silahlı adamlarınızı ortalardan çekin. Mayın koymayın, baskınlar yapmayın.?
?
Dikkat edecek olursanız, bu iki yakla?ım arasında büyük bir mesafe yok. Aralarında bir adımlık mesafe var.
?
Acaba bu adım atılabilecek mi?
?
Acaba bu fırsat yakalanacak ve Kürt Sorunu bundan böyle silahla de?il de, siyasetle çözüm a?amasına girilecek mi?
?
Bu konu Türk tarafında, artık eskisi kadar TSK?nin inisiyatifinde de?il. TSK hala verilecek kararda a?ırlıklı söz sahibi oluyor, ancak son karar giderek Ba?bakan?ın inisiyatifine geçmi? durumda.
?
PKK cephesinde ise, bir karma?a söz konusu. ?ok ba?lı bir karar verme mekanizması var ve sonuç almak güç.
?
Bütün bunlara bir de taraflar arasındaki diyalog eksikli?ini eklersek, i?in güçlü?ü ortaya çıkıyor.
?
Ne yazık de?il mi?
?
Bu kadar yakınla?ılmı?ken bu adımı atamayacak mıyız?
?
?özümü hala silahta mı arayaca?ız?
?
Hala bıkmadık mı?
?
Silahla bir yere varılamayaca?ını göremedik mi?
*???*???*
OMBUDSMAN ADAYIM: KEMAL DERVİ?...
?
Hayatımıza yeni bir kurum giriyor.
?
Ombudsman?lık.
?
Türkçesi Ba?denetçi.
?
?zellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde son derece yaygın ?ekilde kullanılan ve toplumda saygın yeri olan bir ki?i.
?
Ba?denetçi?nin bir ekibi olacak. Toplum ile devlet arasında bir nevi ara bulucu gibi davranacak. Halkın dertlerini dinleyecek. Haksızlı?a u?radı?ına inandıklarının ?ikayetlerini ilgili makamlara iletip, gerekenin yapılmasını isteyecek. Herhangi bir yaptırım gücü olmayacak, ancak ki?isel konumunu iyi kullandı?ı taktirde, vatanda?ın hakkını arayabilecek.
?
Modern bir Robin Hood?a benzetebiliriz.
?
Ba?denetçi?nin en önemli üç niteli?inin olması gerekiyor:
-?Ba?ımsızlık: İktidarın sözcüsü veya iktidar yanlısı veya muhalefete sempati duyan bir ki?ili?inin bulunmaması. Siyaseten herhangi bir beklentisinin olmaması. Toplumun gözünde ba?ımsız hareket edebilecek bir ki?ilik yansıtması.
-?Tarafsızlık:? Ne devleti yüceltmesi, ne de di?er kurumların yanda?ı olmaması önemli.
-?Saygınlık: Toplumun gözünde saygın bir ki?ili?e sahip olması.
Tahmin edebilece?iniz gibi, Türkiye gibi bölünmü? bir ülkede toplumun tümü tarafından ?saygın, tarafsız ve ba?ımsız? diye nitelenebilecek bir isim bulabilmek son derece güçtür. Kim seçilirse seçilsin, bir kesim tarafından mutlaka ?taraflı? görülecektir.
Di?er bir unsur, bizde iktidar olanların, bu tip kurumların ba?ına daima kendilerinden yana ki?ileri seçme e?ilimidir. ?Bizden olmayan ki?i, ba?ımıza i? açar? yakla?ımı benimsenir. E?er Ak Parti iktidarı da aynı hastalı?a yakalanırsa, yazık eder. Ba?denetçilik kurumunu ba?lamadan yok eder.
Bütün bu dengeleri dikkate aldıktan sonra , benim aklıma gelen ilk isim Kemal Dervi?? tir.
Kemal Dervi??in tarafsızlı?ı-saygınlı?ı-ba?ımsızlı?ı konusunda herhalde kimselerin söyleyecek bir sözü olamaz. Yıllar boyunca, kar?ımıza daima ki?isel a?ırlı?ı ile çıktı ve genelde de saygıyla kar?ılandı ve alkı? aldı. Muhalifleri mutlaka vardır, ancak kimseler Dervi??in olaylara dengeli yakla?ımını yadsıyamaz.
?Bizden olsun-E?inin ba?ı kapalı olsun? gibi kıstaslarla bir Ba?denetçi aranacaksa, o zaman bu kuruma yazık ederiz. Oysa kıstaslarımız, Uluslar arası konumuna, bilgi, görgü ve toplumun her kesimini kucaklamasına ba?lanmalı.
?
Bırakalım da, bir kurumumuzu toplumun düzeyinin de üstünde bir yere yerle?tirelim.
?
Do?rusunu söylemek gerekirse, e?er üstünde görü? birli?ine varılırsa, asıl çabayı Kemal Dervi??i bu konuda ikna etmekte göstermek gerekecek. ?ok ki?inin heyecanla üstüne atlayaca?ı böyle bir post için Dervi?? i ikna etmek pek kolay de?ildir.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|