TSK?nın kendi kendine, temele inen bir reform hareketi ba?latması artık kaçınılmazdır.
TSK, genel yakla?ım ve tutumuna gerçekçi bir de?i?iklik getiremez, ?Biz bugüne kadar yaptıklarımızdan, belirledi?imiz görevimizden ve ilkelerimizden vazgeçmeyiz. Sivil iktidarlar kendini düzeltsin? yakla?ımıyla yoluna devam ederse, ilerde çok daha tehlikeli sürtü?melerle kar?ı kar?ıya kalabiliriz. O zaman da, aynı reformları siviller yapmaya kalkarlar ki, i?in faturası çok daha a?ır olur.
En büyük hata, iki yıldır ya?ananları tümüyle bir TSK-AKP hesapla?ması gibi veya laik-dinci mücadelesi gibi görmek olur. Sürtü?menin temelinde bu unsurların da iz dü?ümü var tabii, ancak asıl önemlisi TSK?nın ülke yönetimindeki yerinin yeniden düzenlenmesi ihtiyacıdır. Artık son 80 yılın yakla?ımıyla ya?anamayaca?ı açıkça ortaya çıkmı?tır. Askerimiz kendi kendine ?Toplumun önemli bir kesimi neden bize bekledi?imiz deste?i vermedi ? Neden sokaklara dökülmediler?? sorunu sormalı ve yanıtını da gerçekçi ?ekilde ara?tırmalıdır.
İ?te o zaman, neden böylesine derinlere inecek bir reform hareketine ihtiyaç duyuldu?unu anlayacaklardır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, bu ülkenin göz bebe?idir. Bu sevgi ve saygının devamı da, kendilerini günün ko?ullarına göre yeniden gözden geçirmelerine ve ülkenin gerçeklerine uygun bir düzenleme yapmalarına ba?lıdır.
Ko?aner'in tarihi bir misyonu var...
Türk Silahlı Kuvvetleri? nin yeni 1'inci Ba?kanı , artık Orgeneral Ko?aner?dir.
?imdi herkesin sordu?u soru aynı: Ba?bu??dan sonra, yeni Genelkurmay Ba?kanı Ko?aner farklı davranacak mı? Sivil iktidarla uzla?ı mı arayacak? Yoksa Ba?bu? gibi, o da çarpı?mayı mı tercih edecek ?
Bu soruların yanıtı henüz yok. Görevi devir aldı?ı günkü konu?masında , büyük bir ? de?i?im? i?areti de vermedi. Konu?masının satır araları , irtica ile mücadele konusunu sanki daha bir ikinci plana çekecekmi? gibiydi , ancak somut i?aret vermedi.
Aslında, Ko?aner Pa?a?nın di?er silah arkada?larından- yeti?tirilme açısından- hiçbir farkı yoktur. O da, di?erleri gibi, Atatürk ilkelerine -laikli?e - ba?lı ve Türk Silahlı Kuvvetleri?nin bu de?erlerden hiçbir ödün vermemesi gerekti?ine inanır.
Ancak, ortada da bazı gerçekler var.
Bütün bu yazı boyunca de?indi?imiz ve hem Türk toplumunun, hem sivil politikacıların askere farklı yakla?ımları, hem de uluslararası ko?ullar, TSK? nın temel bazı de?i?imlerden geçmesi gerekti?ini gösteriyor.
Bu ili?kilerin bugünkü gibi sürdürülmesinin imkansızla?tı?ı apaçık ortada.
Ko?aner?in durumu eskilerden de epey farklı.
İlk defa, çok daha farklı bir siyasi iktidarla kar?ı kar?ıya. 1990- 2002 arasındakilerin aksine, kar?ısında kendine güveni çok artmı? ve kararlı bir hükümet yapısı var. Hele, referandum ve önümüzdeki genel seçimlerde de istedi?i sonucu alması durumunda, Erdo?an?ın tutumunun daha da sertle?ece?ini tahmin etmek pek zor olmasa gerek.
Ko?aner?in önünde iki yılı var. Koskoca bir orduda reformların gerçekle?tirilebilmesi için bu çok kısa bir süredir. Buna kar?ılık, Genelkurmay Ba?kanından beklenmesi gereken, TSK kadrolarına bu reform sürecini kabul ettirmesi ve hiç de?ilse bu yönde ilk hazırlık çalı?malarını ba?latabilmesidir.
Bunun hiç de kolay bir ?ey olmadı?ını kabul etmek gerekir. Kolay de?il, ancak zorunlu bir süreç.
?nümüzde bir Genel seçim var.
Ardından da, Cumhurba?kanlı?ı seçimi gelecek.
?ankaya?nın sahibi de?i?ecek. Belki yetkileri de arttırılarak, yarı Ba?kanlık dönemine girilecek.
TSK?yı yönetenler, ya sipere yatıp ?Bunlar gelip geçer. İlerde iktidarları yine kontrolümüze alıp, dedi?imizi yaptırırız? diyecekler veya bugünden itibaren reform için kolları sıvayacaklar.
Bakalım bu tarihi adımı Ko?aner Pa?a atabilecek mi?
Atarsa , ismi tarihe yazılır.
Atamazsa, Türkiye bundan çok zarar görür.
Politikacı da, pısırıklıktan ve kavgadan vazgeçmeli
Dikkat ettinizse, bu yazı dizisinde daha çok askerin kendini de?i?tirmesi gere?i üzerinde durdum. Ancak , madalyonun bir de öbür yanı var.
İktidarlar sanki çok mu masum ?
Hayır.
Geçmi?in iktidarları, askere -Demirel ve ?zal?ın birer ba?kaldırısı dı?ında ? hiçbir zaman ?yeter artık, görevinize bakın? diyemediler. Hiçbir zaman , Pkk terörüne kar?ı sorumluluk almak istemediler. Oy kaybettiren bir konu oldu?u için , sorunu askere ihale etmeyi tercih ettiler. E?er asker , protokolde seçilmi?lerin önüne geçebildiyse, her uygar ülkedeki gibi, savunma bakanına ba?lanmak yerine Ba?bakan ve Cumhurba?kanına muhatap olduysa, bunun sorumlusu pısırık politikacılardır. Korkmu?lar ve biat etmi?lerdir.
Bugünün iktidarı ise, ?imdiye kadar ne mesaj vermek istedi?ini ve asker ile nasıl bir ili?ki kurmayı planladı?ını ortaya koymu?tur.
Bundan böyle , artık yeni bir yakla?ım , yeni bir ili?ki düzenine girilmesi gerekiyor.
Unutmayalım ki, Türk Silahlı Kuvvetleri bizi savunmakla görevlidir. Bizim ordumuzdur. Onun yerine ba?ka bir ordu getiremeyiz. O zaman, kar?ılıklı saldırıları bir yana bırakmalı ve belirli bir uzla?ı sa?lamalıyız. Ak Parti, bundan böyle iti?ip kakı?mak yerine, Türk Silahlı Kuvvetlerini kucaklamalıdır.
Erdo?an?ın, veda ziyaretine gelen Org. Ba?bu??u kapıya kadar geçirip u?urlaması, umarız bu yakla?ımın ilk i?aretidir.
Bu durum de?i?ir mi, yoksa sürer mi?
?imdi en çok sorulan soruların ba?ında bu var;
?Sivil-Asker ili?kileri, bundan böyle hep bu ?ekilde mi devam eder? Yoksa ilerde dengeler tekrar eskiye döner mi??
Bu sorunun yanıtını bulabilmek, aslında falcılık yeteneklerimizin gücüne ba?lı... Yine de bir tahminde bulunalım:
? Türkiye?de ekonomi bugünkü gibi büyümeyi sürdürür, i?sizlik, yetersizde olsa yava? yava? dü?me e?iliminde devam ederse, sivil iktidarlar rahat bir hareket etme alanı bulurlar. Ekonomik istikrar hükümetlerin elini güçlendirir.
? Birbirleriyle anla?amayan, sırf iktidar olabilmek ve devleti payla?arak yönetmeye kalkan eski koalisyon dönemleri geri gelmez, bunun yerine tek parti hükümetleri veya sa?lıklı koalisyonlarla devam edilirse siyasi istikrar bozulmaz.
? Kürt Açılımı yeniden ba?latılır ve sorunun çözümü için adımlar hızlandırılırsa rahatlama yaygınla?ır...
? Uluslararası konjonktür bugünkü gibi devam eder, Washington ve Brüksel?in askeri darbelere kar?ı duru?ları sürerse, sivillerin egemenli?i artar.
Ancak, bir olasılık var ki, rüyalarımı kaçırtıyor
Yukarıda saydı?ım olasılıkların tam aksi gerçekle?irse, i?te o zaman gidi? de?i?ebilir.?lkenin istikrarını bozabilecek geli?meler , güvenlik güçlerinin etkinli?ini arttırır. Kamu oyu hemen asker?e döner. Bunun ötesinde, sivil iktidarlar da asker?i davet etmek zorunda kalabilirler.
Beni, irtica veya ülke içinde çıkabilecek karga?a korkutmuyor. Tek olasılık var ki, dü?ündükçe tüylerim diken diken oluyor.
Bunun ba?ında da , PKK terörünün bütün ülkeyi sarması, geliyor. Bir yandan, ?özerklik? gibi, zamanlaması hiç ho?uma gitmeyen ça?ırılar, öte yandan da ülkenin her yanını sarabilecek bir terör yangını, uykularımı kaçırıyor. Terör olayları ile ba?a çıkabiliriz, ancak asıl hepimizi korkutan, bir Kürt- Türk çatı?masının ba?laması. İ?te bunun önünü alabilmek çok zor olur. ?lke hem kan, hem de tüm enerjisini kaybeder.
Buna ben ?Korku senaryosu? adını veriyorum.
Böyle bir olasıkta, zaten kimsenin etkinli?i kalmaz.
Bu durumlara dü?memek de bizim elimizde de?il mi?
Aklımızı kullanalım yeter.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|