?
35 yıl sonra, Rumlar Kıbrıs?ı gerçekten kaybediyor?
?
1974 Kıbrıs harekatı bu ülkenin dı? ili?kilerinde bir milat, bir dönüm noktasıdır.
?
Büyük ço?unlu?unuz o tarihlerde belki de do?mamı?tınız, ancak 1974 öncesindeki yılları çok kısaca anlatayım, nereden nereye geldi?imizi daha kolay algılayacaksınız;
?
Türkiye, özellikle dı? ili?kiler açısından, 1950-60 yıllarında adeta bir rüya aleminde ya?ardı.
Herkesin bizi sevdi?ini, dünyanın en önemli ülkesi oldu?umuzu sanardık.
Silahlı Kuvvetlerimizin, önünde durulmaz bir güç oldu?unu, TSK sayesinde, Avrupa?nın Sovyet istilasından korunabildi?ini. Kadınlarımızın, dünya erkeklerinin gördüklerinde dayanamadıkları güzellikte oldu?unu sanardık.
Daha do?rusu, bize böyle söylenirdi.
İstanbul?a gelen her yabancı ki?inin kli?ele?mi? lafları, bu sloganlar etrafında dönerdi.
Sonra birden bire,? 20 Temmuz 1974 günü Türk Silahlı Kuvvetleri, iki hamlede? Kıbrıs?ın yarısına el koydu.
Gerekçesi, uluslararası kurallara uygundu. Daha da önemlisi konjonktür, Türkiye?den yanaydı. Milliyetçi Kıbrıslı Rumlar, Türk köylerini yakarak ortamı hazırlamı?lar, Washington ve Moskova?nın bir Türk müdahalesi- farklı nedenlerle- i?lerine de gelince, TSK adaya çıkmı?tı.
Ancak biliyorsunuz, i? o kadarla bitmiyor.
İ?gal etmek kolaydır da, asıl önemlisi ardından barı? yapmak ve istedi?iniz sonucu alabilmektir.
İ?in o yönünü beceremedik.
Biz, i?gal ile adanın yarısının üstüne yatabilece?imizi sandık.
Rumlar da, uzun vade dayanırlarsa adanın tümünü geri alabileceklerini sandılar.
İki tarafta yanıldı.
Bizler, harekatla birlikte gerçek dünya?ya gözlerimizi açtık.
Oyunu iyi oynayamadı?ımızdan dolayı, en büyük müttefi?imiz Amerikan Kongresi tarafından silah ambargosuna çarptırıldık. Hemen her uluslararası kurulu?un baskısı altında kaldık. Yerden yere vurulduk. Eski dostların, ko?ullar de?i?ince, eski sözlerini unutabileceklerini gördük.
Avrupa ile ili?kilerimiz tıkandı.
Fırsatı yakalayan Ermeni terör örgütü ASALA, diplomatlarımızı öldürerek dünyaya Soykırım konusunu ilk defa, kanlı ?ekilde duyurabildi.
Rumlar da, tüm direnmelerine ve i?i uzatmalarına ra?men, Türkiye?ye pes ettiremedi.
İ?te böylesine ini?li çıkı?lı bir ?ekilde 35 yıl geride kaldı.
Belki bazıları hala farkında de?il, ancak masadaki yerler de?i?meye ba?ladı.
????
?
T?RKİYE KAYBETTİ?İNİ G?RD?, ?İMDİ SIRA RUMLARDA...
Kıbrıs?taki satranç oyununda gerçekleri ilk gören taraf Türkiye oldu.
Annan Planı ile ilgili süreçte, çözümsüzlük politikasıyla, tabularla ve temelsiz sloganlarla hiçbir sonuç alınamayaca?ını gördü.
Avrupa Birli?i?ne gidi? yolunda, plana EVET diyerek, Erdo?an son derece önemli bir tabuyu yıktı.
?
Ancak bu defa Rumlar çok yanlı? bir hesaba girdiler.
?
Avrupa?nın verdi?i, sonradan pi?man oldu?u ?tam üyelik statüsünü? yanlı? kullanmaya ba?ladılar. Hesaplarına göre, Türkiye eninde sonunda, Avrupa?ya tam üye olabilmek için, Kıbrıs?ta gereken ödünleri verecektir. Bundan dolayı da, ?u sıralarda hala sürdürülen görü?melerde ayak sürüyorlar. Oysa hesap edemedikleri bir nokta var ki, Ankara, Avrupa Birli?i?nden bekledi?ini elde edemedi?i sürece, Kıbrıs?ta da bir çözüme onay vermeyecektir.
?
?zetlemem gerekirse, 35 yıldır Kıbrıs Rumları bir ba? olu?turmu?lardı. Bunun açıkçası, ?E?er Türkiye Avrupa?da ilerlemek istiyorsa, Rumlarla anla?ır? idi. Avrupa da bu yakla?ıma destek verdi ve bugünlere geldik.
?
?imdilerde ise, bu ba? tersine döndü. Türkiye?nin mesajı ?u oldu:
?
?...E?er Rumlar çözüm istiyorlarsa, Türkiye?nin Avrupa yolu açılır...?
?
Oysa, Avrupanın umurunda de?il.
?
Kıbrıslı Rum dostlarımız belki farkında de?iller, ancak treni kaçırıyorlar.
?
?nümüzde üç senaryo var:
-?Türkiye, AB dı?ında kaldı?ı taktirde Kıbrıs?ta çözüm olmayacaktır. Ankara bu durumda tanınma çalı?malarına ba?layacaktır ve emin olmak gerekir ki, zaman içinde KKTC?yi resmen tanıyacakların sayısı artacaktır.
-?Türkiye?nin tam üyeli?inin önü açıldı?ı taktirde, son dakikaya kalacak olan bir çözüm ne Rumlara, ne de Türklere beklediklerini verecektir.
-?En akıllısı , 2013?e kadar bir çözüm bulmaktır. Annan Planı gereken temeli olu?turmu?tur. Bundan sonrası, kar?ılıklı ödünlerle orta yolu bulmaktır.
?
SONU?...
Rumlardaki genel e?ilim, Kıbrıs?ın tümünü kontrol altına almak, e?er bu gerçekle?emeyecekse, bugünkü durumun devamıdır. Yapılan tüm anketler bu gerçe?i gösteriyor.
Bir Kıbrıslı Rum dostumun söyledi?i hala kulaklarımda:
?...Biz Türklerle birlikte ya?amak ve Kıbrıs?ı payla?mak istemiyoruz. Gündüzleri biz Kuzeye gidelim, onlar güneye geçsinler, ancak gece olunca herkes kendi evine dönsün... Türkler kendi bölgelerinde ya?asınlar, ancak ülkenin yönetimine katılmasınlar...?
İ?te durum böylesine açık.
Rumlar, isteyerek veya istemeyerek Kıbrıs?ı ikiye bölüyorlar ve Kuzeyi sonsuza kadar kaybetmeye gidiyorlar.
36. yılın bilançosu bu...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|