Mehmet Ali Birand
 
ŞAHİN, BİR YERLERE MESAJ YOLLUYOR
 
 

ŞAHİN, BİR YERLERE

MESAJ YOLLUYOR


Bunca gürültü arasında kaybolup gitti. Dikkatli gözler farkına vardı, ancak genel kamuoyunda kaybolup gitti.


İbrahim Şahin’in, Ergenekon çerçevesinde verdiği ifadesinin basına yansıyan bölümlerinden söz ediyorum.


2008 yılının son üç ayında Cemil Çiçek terörle mücadelede yeni oluşuma gidileceği konusunda bir açıklama yapmıştı. Bu oluşumla ilgili olarak Genelkurmay’dan Metin paşa ile Bekir Kalyoncu paşa bu yeni oluşumun müsteşarlığına benim getirileceğimi ve hazırlık yapmamı söylediler. Bununla ilgili düşüncelerimi sordular. Ben de asker, polis ve MİT’in birlikte çalışması halinde terörle mücadelede başarılı olacağı düşüncelerimi anlattım. Yeni oluşumda görev almak üzere önceden özel harekat polislerinden, 30 yaşın altındaki askerlerden liste hazırladım. Bana “300 kişi seçeceksin” dediler. Ben bu listeyi oluşturuyordum. Ele geçen S1 buna ilişkilidir”


Bu sözler bence çok önemli.


Önemli oluşunun nedeni, bu açıklamanın İbrahim Şahin’den gelmesi.


Şahin, Susurluktan başlayarak bugüne kadar çok önemli roller üstlenmiş bir insan. Bu rollerin bir bölümü yasalar çerçevesinde olsa dahi, bir diğer bölümü oldukça tartışmalı. Yasa dışı faaliyetlerden dolayı ceza almış bir polis.


Şimdi söylenince bu sözlerin anlamı çok başkalaşıyor.


Susurluk soruşturması sırasında polisi de, askeri de kendilerine güven duyduklarından, başlarına birşey gelmeyeceği gibi bir tutum içindeydiler. Ergenekon ile birlikte durum değişmiş gibi görünüyor. Artık “dokunulmaz” kişi kalmadı. Daha da ötesinde, böylesine büyük bir davada “kaza kurşunu sonucu” mahkumiyet olasılığı da artıyor.


İşte böyle bir ortamda İbrahim Şahin’in, kime gittiği çok net olmasa dahi, birilerine mesaj yolladığı açıkça anlaşılıyor.


Nedir bu mesaj?


Şahin sanki, “Arkadaşlar, bu işlere ben sizin desteğinizle girdim. Vatan-millet dediniz ve bende inandım. Şimdi topun ağzındayım” diyor ve ekliyor:


Ya beni bu kargaşadan kurtarın veya bende sizleri ortaya çıkarırım. Zira sizi çok iyi tanıyorum”


Bu mesajı alması gerekenler, acaba gerçekten birşeyler yapabilecek durumdalar mı? İbrahim Şahin’i, daha önceki gibi kurtarabilirler mi?


İşin o yanını bilecek durumda değiliz.


Zamanla anlaşılacak, ancak Şahin kendini, vatan-millet için hapse sokturmamakta kararlı görünüyor.

































TUNCAY GÜNEY’İN

İLGİNÇ CAZİBESİ


Tuncay Güney bir olay haline dönüştü.


Onu ilk defa Ergenekon iddianamesine giren ifadeleriyle ve bazı gazetelerdeki söyleşileriyle tanımıştık. Ardından Kanada’ya kaçtı ve oradan canlı bağlantıyla televizyona 32.GÜN çıkarmıştı. Ardından bir daha 32.GÜN’de ekranlara geldi. Gazetelerdeki söyleşileri arttı ve nihayet TRT’de 3,5 saat, anlattı, anlattı, anlattı.


Ancak, işin garip yanı Tuncay Güney, genelde hep aynı iddiaları tekrarlıyordu. İnanılmaz ve daha da önemlisi ispat edilemez iddialarla karşımıza çıkıyordu. Buna rağmen reyting rekorları kırıyor. Toplum, hem inanmıyor. Hem aynı şeyleri dinliyor, hem de ısrarla izliyor.


Neden acaba?


Nedir bunun sırrı?


Bu insanın ne gibi bir cazibesi olabilir ki, hepimizi peşinde koşturuyor?


Bence, hepimizin içindeki komploculuk, komplo teorilerinden hoşlanma merakı ve yalan yanlış dahi olsa, başkaları hakkındaki dedikoduları dinlemekten aldığımız zevk...


Tuncay Güney bizden biri ve nabzımıza göre konuşuyor. Adamı boş yere yerden yere vurmayın, zira her kesim bir başka nedenle onu izliyor.











ALTAN TAN’IN

KİTABINI MUTLAKA ALIN


TİMAŞ’ın piyasaya çıkardığı “Kürt Sorunu” (Ya Tam Kardeşlik ye Hep Birlikte Kölelik) kaçırılmaması gereken bir kitap.


Altan Tan kendi başına bir marka. Birikimi ve soruna farklı yaklaşımı, onun değerini arttırıyor.


Osmanlılardan bugüne Kürt tarihini ve bugün yaşananların analizini son derece gerçekçi şekilde yapıyor. Babasını, Diyarbakır hapishanesinde kaybetmesine rağmen, satırlarına hislerini yansıtmamayı çok iyi bilmiş.


Türkiye’nin en önemli sorununa, Altan Tan’ın önemli bir katkısı olan bu kitap da kaçırılmaması ve mutlaka kütüphanenizde bulunması gerekenlerden biri.




























28 ŞUBAT’TAN

27 NİSAN’A...


1997 yılının 28 Şubat gününden 2007’nin 27 Nisan’ına kadar geçen süre, herhalde yakın Türk tarihinin en dramatik dönemidir.


Refahyol hükümetinin 28 Şubat günü post modern bir darbeyle devrilmesinden, AKP’nin iktidar olması ve 27 Nisan gecesi, bu defa farklı bir muhtırayla karşı karşıya kalmasına kadar geçen dönem, Şamil Tayyar’ın piyasaya çıkan yeni kitabında hikaye ediliyor. Timaş’ın yayınladığı çalışma, çoğumuzun unuttuğu ayrıntıları hatırlatıyor. Titiz bir inceleme ve kolay okunan bir kitap.


Tayyar, 28 Şubat dönemindeki komploları ve Refahyol’un nasıl düşürüldüğünü çok iyi anlatıyor. Kitabın 28 Şubat ile ilgili bölümü, özellikle 2003-2007 dönemine oranla çok daha iyi işlenmiş. Hem içerik, hem de belgeler çok daha iyi ve titiz şekilde hazırlanmış. Yakın geçmişimizle ilgilenenlerin kütüphanesinde bulunması gereken bir çalışma.
























Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…