Mehmet Ali Birand
 
BU İNSANA, DEVLET MADALYASI GEREKİR
 
 

BU İNSANA, DEVLET

MADALYASI GEREKİR


Ayşen Özyeğin’in Türkiye’nin geleceğine, Türk toplumuna katkısı, giderek inanılmaz boyutlara ulaşıyor.


16 yıl önce, eşi Hüsnü Özyeğin’in cebinden karşıladığı bir harekete başlatmış ve AÇEV’i (Anne Çocuk Eğitim Vakfı) kurmuştu.


AÇEV, bundan 16 yıl önce Türk toplumunun bilmediği, bilenlerin de ilgilenmediği bir alana el attı: 0-6 yaş arasındaki çocuklara okul öncesi eğitim vermek.


Sloganı “7 yaş çok geç”


Nedeni de çok açık.


Bir çocuğun temel eğitiminde 0-7 yaş arası en önemli dilimdir. Ne verirseniz onu alırlar. Kırmızıda durmaktan, oyuncak bilgisayar ile oynamak, dil öğrenmek, büyükleriyle ilişkisi... Herşey herşey, o bomboş hafızalara yerleşir. Her geçen yıl algılama potansiyeli azalır.


Ayşe Özyeğin işte bu boşluğu gördü. Kollarını sıvadı, öz kaynaklarını (milyarlarca TL) harekete geçirdi. AÇEV’ın bu kampanyası sonucu , 2005’te 4-6 yaş arası çocukların okul öncesi eğitiminden yararlanma oranı yüzde 4-5’ten yüzde 16’ya çıktı. Bu oran bugün yüzde 34. yani yüzde 107’lik bir artış var.


AÇEV, geleceğimizin güvencesi... Ayşe Özyeğin de geleceğimizi kurtarmaya çalışanların annesi.


Ona, Devlet Liyakat Madalyası vermeyeceğiz de kime vereceğiz.







AMAN DİKKAT: GÖCEK

GİDEREK KİRLENİYOR...


Yaz geldi ya, yine Göcek gündemimize giriyor. Tüm bölgenin en güzel, en özel yeri. Ancak yeterince temiz tutamıyoruz. Belediyeler yeterince sorumlu davranamıyorlar. Metin kaptan (Mursaloğlu) uyardı ve son derece haklı.


TURMEPA’dan Allah razı olsun. Ancak yetişemiyorlar. Yatlardaki atıkları temizleyemiyorlar. O zaman da yat atıkları kıyıları pisletiyor. Beş marina var, ancak bu beş marina birlikte hareket edip atık sorununu çözmek için, özel tekne almıyor ve almak istemiyorlar.


Diğer bir sorun, Göcek içinde ağ, parekete, zıpkın avcılığıdır. Bırakın Göcek bir akvaryum olsun. Balık nesli çoğalsın. Yasaklayın avcılığı ve ısrarla, bu yasağı bozanları izleyin.


Tabii, mücadele edilmesi gereken bir diğer unsur da kaçak yatçılık yapanlar ve günü birlikçilerin yarattıkları hem gürültü pisliği, hem de çevreye attıkları çöpler...


Belediyelere seslenmek istiyorum:


Gelin Göcek’i koruyalım. Betonlaşmayı ve pislenmeyi önleyelim.










CEM ÖZDEMİR’İN

YILDIZI PARLIYOR…


Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonucu en çok Yeşilleri heyecanlandırdı. Aldıkları sonuçlar, Sosyal demokratların, hatta Liberallerin de önünde bitirdiler. Alman Yeşillerinin lideri konumundaki Cem Özdemir havalarda uçuyor. Hakkı da var. Başarılı bir çalışma yaptı ve sonucunu aldı.

Berlin’de birlikte yemek yedik.

Dikkat ettim, Cem Özdemir çok değişmiş. Giderek olgunlaşıyor ve mantık yapısı sağlamlaşıyor. Türkiye’ye bakışı da gelişiyor.

Bizlere, Türkiye- AB ilişkileri ve Alman siyasetinin geleceği hakkındaki varsayımlarını anlattı. Eğer Yeşiller bu tempoda devam ederse, Almanya siyasetinin anahtar partisi konumuna gelecekler gibi görünüyorlar. Bu olasılıkta da, Cem Özdemir’i önümüzdeki dönemin koalisyonlarında Başbakan Yardımcısı veya önemli bir Bakan olarak dahi görebiliriz.

Doğrusunu söylemek gerekirse, geçmişte Özdemir’i hırpalayanların, herhalde bugünü görünce utanmaları gerekiyor.











OLLİ REHN’DEN

AKP’YE BİR HATIRLATMA !


Avrupa Komisyonunda, Genişlemeden sorumlu Komiser Olli Rehn ile konuşurken söz, Başbakan’ın “AKP mi- Ak Parti mi ?” tartışmasına geldi. Erdoğan’ ın tepkisini anlattık ve kendilerinin hangi kısaltmayı kullandığını sordum.

Gülerek, “Bu konuda size ülkemden ve kendi partimden bir örnek vereyim” dedi ve bakın ne ilginç bir hikaye anlattı:

“…Bizim partinin adı 1965- 88 arasında Keskustapuolue ( Merkez Parti) idi.1988’de değiştirildi ve Suomen Keskusta (Fin Merkez Parti) oldu. Ancak muhalifler kısa adı Kepu’yu kullanmaya başladılar. Çok kötü bir anlamı vardı . Ancak kısa zamanda halkın ağzı alıştı ve partiye yapıştı .( Kepu’nun Türkçe anlamı Kaypak-Oynak-Güvenilmez demektir) Partinin lideri çok sinirlendi ve bu kısaltılmış adın kullanılmaması için kampanya açtı. Çok tepki gösterdi. Aradan 43 yıl geçti. Hala Kepu deniliyor…”

Rehn bu hikayeyi anlattıktan sonra gülümseyerek aramızdan ayrıldı.

Kıssadan hisse: Halk beğendiyse ve alıştıysa, ne kadar itiraz edilirse edilsin, bazı deyimlerden kurtulunamıyor.












KİTAP KÖŞESİ


* SARIZEYBEK’İN ERGENEKON’U : Hepimiz Erdal Sarızeybek’i kitapları (Şemdinli’de sınırı aşmak -Ya Gazi Paşa Duyarsa- İhaneti Gördüm) veya TV programlarındaki içtenlikle ve insanı sarmalayan bir tarzda yaptığı konuşmalarından tanırız. 10 yıl süreyle PKK terörünün çarkından geçmiş, ancak ezilmemiş, kaybolmamış ve TSK liyakat madalyası almış bir emekli albay. Son kitabı “Ergenekon Gölgesinde İhaneti Yaşamak” Pozi+ften çıktı. Bu defa Ergenekon’u anlatıyor. Farklı görüş arayanlara tavsiye ederim.

* MUAMMER KARABULUT, Ergenekon tutuklusu bir yazar. Gökbörü yayıncılık tarafından piyasaya çıkarılan kitabının adı, Kontra Ergenekon içeriği de gösteriyor. Lozan Barış Antlaşmasının yıl dönümünde yaptığı konuşma, Ergenekon terör örgütünün bir eylemi olarak iddianamede yer almış bir tutuklu. Kendi açısından “Ergenekon Oyununu” anlatıyor. ()

* EMRE KONGAR’ı daha yakından tanımak istiyorsanız, Feridun Andaç’ın Türkiye İş Bankası kültür yayınlarından çıkan “Herkesten Birşey Öğrendim” adlı söyleşi kitabını kaçırmayın.


* FAKİ BULUT’un, daha önce de yazdım, İSLAMİ ÖRGÜTLER kitabının ikincisi çıktı. İlk baskıya önemli ekler yapılmış. İslami Örgütleri merak edip doğru bilgi almak isteyenlere hararetle tavsiye ederim.




BRAVO KODAL’A...


Bundan daha güzel bir buluşa rastlamadım. Fotoğraf sanatçısı dalgıç Alptekin Baloğlu, bir balığın gözüyle boğazın suyun altından nasıl görüneceğini resimlemiş. Nefis resimler çıkmış. Şimdiye kadar böyle bir bakış ile karşılaşmadım. Baloğlu’na tebrik, ona destek verip harika bir kitap çıkarmış olan Gayrimenkul Geliştirme Sektörünün önde gelen isimlerinden Hakan Kodal’a da kocaman bir bravo...





Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…