Mehmet Ali Birand
 
DOĞRU İSE, GÖCEK KURTULUR, YOKSA...
 
 


DOĞRU İSE, GÖCEK

KURTULUR, YOKSA...


Dünkü Hürriyet’te Doğan Haber Ajansının Mustafa Sarıipek imzalı bir haberini okudum.


Özel Çevre Koruma Kurumu (ÖÇKK) Daire Başkan Vekili Ahmet Özyanık, hazırlanmakta olan Kıyı Yönetim Planındaki önlemleri açıklamış.


Okurken gözlerime inanamadım:


  • Göcek’te artık her isteyen, istediği yere demir atıp haftalar boyunca kalamayacak.


Koya belirli sayıda tekne girebilecek, belirli yerlere demir atabilecek, ağaçlara bağlanamayacaklar. Mapa veya şamandıralara ip atıp aynı yerde ancak bir hafta kalınabilecek.


  • Teknelere sintine koşulu gelecek, atıklarını denize bırakamayacaklar.


Deniz Temiz/ TURMEPA’nın hem denetim, hem de temizlik konusundaki rolü arttırılacak, bu şekilde hem denizin, hem de kıyıların pislenmesi önlenecek.


Ahmet Özyanık yalan söylemez, ancak daha şimdiden, Göcek’in kirlenmesinde en çok etkili olan günübirlikçi teknelerin tepkilerini duyuyor gibiyim. Ancak, çaresi yok onlar da uyum sağlayacaklar.


Yeter ki, bürokrasi ve siyasiler geri adım atmasalar. En basit itirazda hemen tutum değiştirmeseler.


Göcek, bu ülkeye Allahın bir lütfudur. Böylesine bir güzelliği başka yerde bulamazsınız. Bu zenginliği mutlaka korumak ve kollamak zorundayız. Birkaç magandaya veya kentleşememiş, çevre temizliğinin ne kadar önemli olduğunu bilmeyen tiplere teslim olmamalıyız.


Bu köşeyi okuyanlar bilir, ben Göcek’e girip ve kalışların da paralı olmasını öneririm. Böylesine bir cennet’e giren yerli ve yabancıların, karşılığını ödemeleri de gerekir. Dünyanın bir çok yerinde de durum böyledir.


YARAMANCI’YA

TESLİM EDİN


Verin Göcek’i TURMEPA’ya, kuralları siz koyun ancak uygulamayı bürokrasiye bırakmayın. TURMEPA kadar disiplinli, bilinçli ve “karnı tok” yani rüşvetsiz çalışabilecek başka hiçbir mekanizma oluşturamazsınız.


TERMEPA’nın yeni Başkanı Yaramancı’da, ayrıca böylesine güç bir iş için biçilmiş kaftandır. Devleti bilir, başarılı bir iş bitiricidir.


ÖÇKK’yı dikkatle izleyeceğiz.


İnşallah, ağzımıza bir parmak bal çalınmamıştır...




















BAKAN AKDAĞ, SİGARA

YASAĞINDA GERİLEMEYİN...

İki hafta kaldı. 19’undan itibaren kapalı yerlerde artık sigara içilmeyecek.İktidar partisi bugüne kadar sıkı duruyor.

Ben korku içindeyim. Zira, hep böyledir. İktidarlar dramatik adımlar atmaya hazırladıklarında, kamu oyundan gelen cılız tepkilerden dahi korkarlar ve geri adım atarlar. Bu defa da aynı durumla karşı karşıya kalacağımızdan çekiniyorum. Hele, sigara lobilerinin baskılarını düşünürsek, bugüne kadar yasak konusunda esnekleşme beklemek gerçekçidir.

Ancak bakıyorum, sağlık bakanı Akdağ sağlam duruyor.

Bu yasağın gerçekten tutmasının tek yolu var. O da, iktidarın uygulama konusunda çok titiz davranması ve bizlerin (sigara içmeyenlerin) mücadeleye bizzat destek vermemizdir.

Nasıl destek vereceğiz biliyor musunuz ?


Restoranda veya kapalı bir yerde sigara içeni gördüğümüzde tepki göstererek. Örneğin, ben hangi restorana gitsem, patronuna hep aynı şeyi söylüyorum: “ Sizi çok seviyorum, ancak 19 temmuz’dan sonra buraya geldiğimde sigara içen olursa ve sizlerin de bunu hoş görüyle karşıladığınıza tanıklık edersem, polise şikayet edeceğim”.


Emin olun yapacağım.


Yeter ki, Akdağ 19’una kadar sıkı dursun...







BU KARGAŞADA, ASIL

KAZANAN TARAF OLDU...


Gazeteler genelde, eskiden çanak çömlek dağıtıp tiraj alırlardı. Şimdilerde de daha çok kitap-film filan dağıtıp tiraj desteği elde ediyorlar.


Son dönemde bunun tek istisnası TARAF Gazetesi oldu.


Yayına başladığında tirajı 4-5 bin civarındaydı... Arka arkaya kimsenin yayınlayamadığı bazı haberleri manşetine çıkarınca 10 binlere tırmandı ve yılı 30 bin tirajla kapattı.


Ardından, kimselere gelmeyen bilgi ve belgeler, TARAF’ta yer bulduğunu görünce, manşetler daha da renklendi ve bugünkü tirajı 60 bin civarında. Yani sadece haber “promosyonuyla” neredeyse 10 misli bir gelişme kaydettiler.


İlk aylarında zar zor maaş verebiliyorlar, hatta kapanma olasılığından söz ediliyordu. Sonra tiraj patlamasıyla birlikte yüzler güldü, cepler doldu.


Demek ki, tiraj sadece çanak çömlek olmadan da arttırılabiliyormuş.


















RTÜK ARTIK ÖPÜŞME

SÜRESİNE DE KARIŞIYOR


İçimden bağırmak ve “Size ne kardeşim. Bir televizyon programındaki öpüşme sahnesinin uzunluğunda mı size soracağız?” demek geldi.


Neymiş Aşk-ı Memnu -‘daki ünlü 5 dakika 30 saniya süren sevişme sahnesi Türk aile yapısına aykırı imiş.


Ne zamandan beri namus bekçiliği yapmaya başladınız?


5 dakika 30 saniye öpüşünce, namus elden mi gidiyor? 3 dakika olsa, namusumuz mu kurtulacak?


Yoksa sizin asıl niyetiniz TV’lerdeki tüm öpüşme sahnelerini yasaklamak mı?


Biliyorum, elinizden gelse yasaklayacaksınız, ancak henüz cesaret edemiyorsunuz. Yapımcılar ve kanalları korkutarak, giderek kapalı, dindar motifli programlara kayılmasını istiyorsunuz.


Büyük hata ediyorsunuz. Sizin gibilerin aldığı kararlar AKP’nin şeriatçı damgası yemesine yol açıyor. Belki farkında değilsiniz, ancak kendi iktidarınızın bindiği dalları kesiyorsunuz.












NICK BAIRD GİDİYOR...


Bazı Büyükelçiler vardır, gelişleri de gidişleri de haber olur. Bunlardan biri de İngiltere’nin Büyükelçisi Nick Baird, süresi doldu ve gidiyor. Ankara’da bulunduğu sürece, sadece Türkiye ile İngiltere arasındaki ilişkileri yönetmekle kalmadı, Türkiye’deki çeşitli kurumları da çalışma alanına soktu. Başarılı kariyerine yeni bir yıldız takmış oldu.




NERMİN BEZMEN’İN

EN HOŞ KİTABI...


* Bu kadar içten, bu kadar hoş bir kitapla karşılaşacağımı bilmiyordum. Nermin Bezmen, yılbaşında kaybettiği eşi Pamir’e yazmış bu kitabı. 34 yıllık aşk’larını anlatıyor. “Bizim Gizli Bahçemiz’ hem “Bak, Pamir, hatırlıyor musun nasıl birbirimizi sevmiştikdiyor, hem de “Sen gittikten sonra bak neler oldu?” diyor.


Bazı bölümleri acıklı, diğer bölümleri çok hoş ve çok içten yazılmış bir kitap. Zaten “Beni, herkesi sevdiğinden ve kendinden fazla seven erkeğe, Pamir’ime” diye ithaf etmiş ve tadına doyum olmaz bir eser yaratmış.

*


* CAN TÜRK’ ün MİT İtirafları’nın 3 üncü baskısı Doğan Kitap’tan piyasaya verildi ve tabii Ercan Gün’ün imzasını taşıyor. Önceki baskılara oranla farkı yeni belgelerin eklenmesi. Behçet Cantürk, üzerinde çok spekülasyon yapılan biri ve Ercan Gün olaya çok ilginç yeni açılar getiriyor.





Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…