AVRUPA MAHKEMESİNDE
İKİ SAATLİ BOMBA VAR
Bu yazıyı bir uyarıda bulunmak amacıyla yazıyorum.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİMH) önünde iki önemli dosya bekliyor. Ben bunlara “saatli bomba” diyorum. Dikkatli davranılmaz ve gereken önlemler zamanında alınmazsa, bombalar patlayabilir ve ülkemize çok zarar verdirebilirler.
KIBRIS’TA LOİZİDU
DAVALARI...
Hatırlayacaksınız, geçen yıl AİHM uzun yıllardır bekleyen, Loizidu adlı bir Rum kadının, Türk ordusunun Girne’deki aile evini ziyaretini engellediğini ileri sürerek açtığı davayı sonuçlandırmış ve Türkiye’yi 1 milyon 100 bin dolar tazminata mahkum etmiş ve bu para ödenmişti.
Bu adeta bir pilot dava idi. Aynı gerekçeyle AİHM’ne başvurmuş binlerce Kıbrıs’lı Rum’un dava dosyaları sırada bekliyordu. Loizidu kararından sonra, diğerlerinin de önü açılıyor ve Türkiye’ye milyar dolarlara varabilecek bir tazminat yükü çıkıyordu.
İşte tam bu aşamada, Annan planı tartışmaları başladı ve KKTC bir Komisyon kurdu. Komisyon, AİHM’ne başvurudan önce şikayetçi Rumların dosyalarını inceleyecek ve bir karar verecekti. Yani, KKTC bir iç hukuk yolu açtı. Annan planı kabul edilmiş olsaydı, sorun kalmayacak ve geri kalan şikayetler, plandaki yöntemle çözülecekti. Ancak Rumlar referandumu reddedince, tekrar eskiye dönüldü.
Şimdi AİHM’nin yeni bir karar vermesi gerekecek.
İki seçenek var:
- KKTC’de kurulacak Tazmin Komisyonunun “etkin bir iç hukuk yolu” olduğu kabul edilecek ve bekleyen davacılara önce KKTC’deki bu Komisyona başvurmaları bildirilecek.
- KKTC’deki Tazmin Komisyonunun tarafsız sayılamayacağına karar verilecek ve bekleyen binlerce başvuruya Loizidu içtihatı uygulanacak. Yani Türkiye, milyarlarca dolarlık bir tazminat batağına girebilecek.
Anlayacağınız, saatli bomba tıklıyor. Saati durdurabilmenin tek yolu, KKTC’deki Tazmin Komisyonu’nun “Tarafsız” kişilerden kurulduğunu, hakkaniyete uygun karar verebileceklerini gösterebilmek. Komisyon üyeleri ile ziyaretçiler arasında “çıkar ilişkisi” (conflict of interest) bulunmadığının ispatlanması.
“Tarafsızlık” ve “etkin iç hukuk yolu” nasıl ispatlanabilir?
Komisyona, Kıbrıs Türkleri arasından saygın isimler seçilerek, hatta aralarına 1-2 tanınmış yabancı hukukçu eklenerek sağlanabilir.
Oysa gelin görün ki, şu andaki Komisyon üyelerinin arasında, Rum evlerinde oturan isimler var. Yani, “çıkar çelişkisi” apaçık ortada.
İşin ilginç yanı, Türk tarafı bütün bu riskleri bilmesine ve sürekli uyarılara rağmen bir türlü gereken isim değişikliklerini yapmıyor. Bu ısrarın nedenlerini bilemiyorum.
Bu arada AİHM’de, bekleyen şikayetler arasından bir pilot dava seçti. Bu davada vereceği karar “Loizidu içtihatını değiştirip değiştirmemek” olacak. Yani saatli bomba daha hızlı işlemeye başlayacak.
Papadopulos, Kıbrıs Rumlarına “Annan planı mallarınızın kaybolmasına neden olacak. Referandumda planı reddederseniz, AİHM vasıtasıyla işgal altındaki mallarınızın size kuruşuna kadar ödenmesini sağlarım” demişti. Kafasındaki senaryo da buydu: KKTC nasılsa tarafsız bir komisyon kuramaz, AİHM Türkiye’ye tüm Rum mallarına tazminat ödetir.
İşte manzara bu...
Kendi kendimize bir tuzağa düşme tehlikaesiyle karşı karşıyayız... Ya doğru dürüst, tarafsız bir Komisyon kuracağız veya ilerde çok canımız yanacak.
GÜNEYDOĞU KÖYE
DÖNÜŞ TAZMİNATLARI
AİHM’ndeki ikinci saatli bomba, terör döneminde PKK sempatizanı oldukları veya başka güvenlik gerekçeleriyle yakılan, oturanların evsiz barksız kalıp büyük kentlere göç etmeleri ve sefil olmalarıyla sonuçlanan binlerce köy ve mezra ile ilgili.
Strazburg mahkemesinde yine binlerce dava bekliyor. Bu insanlar T.C. Devletinden tazminat istiyorlar. Üstelik, evlerine geri dönmelerine de hala izin verilmediği veya hiç yardımcı olunmadığından dolayı, bu başvurular daha da artıyor.
AİHM, 2 Eylül’de bu konuda da bir pilot dava seçti. Büyük olasılıkla önümüzdeki haftalarda davayı “görülebilir” sayacak ve bir diğer saatli bomba işlemeye başlayacak.
Bu bombayı durdurmanında tek yolu, Türkiye’nin resmen kuracağını açıkladığı Tazmin Komisyonlarının, yine inandırıcı olmaları gerekiyor. Düzgün çalışytıkları, adil tazminat dağıttıkları, “bu adamın PKK’lı olduğu söyleniyor, para vermeyelim”demedikleri taktirde, AİHM’nin tüm başvuruları “önce Tazmin Komisyonlarına gidin” diye geri çevirmesi imkanı doğacak.
İkinci saatli bomba’nın durumu da böyle...
Gözümüz Ankara’nın üstünde...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|