Derinden derine bir de?i?im ya?ıyoruz. Denizin dibindeki görünmeyen dalgalar gibi, aniden su yüzüne çıkacak ve önümüzdeki seçimlerde siyaset sahnesini tanıyamayaca?ız.
Büyük bir de?i?im ya?ıyoruz.
Belki toplumun büyük bölümü tam olarak algılayamamı? durumda, ancak olayı yakından izleyenler görüyorlar.
Denizin üstüne baktı?ınızda pek farkına varılmaz, ancak alttan alta dalgalar oynamaya ba?lar ve bir anda deniz karı?ıverir. O ılıman sular gider ve bamba?ka bir manzara ile kar?ıla?ırsınız.
Türkiye böylesine önemli bir dönemin öncesini ya?ıyor.
Siyaset sahnesi, önümüzdeki seçimlerde çok farklıla?acak.
?o?umuz eskilere öylesine alı?tık ki, böyle bir de?i?imin gerçekle?ebilece?ine inanmıyoruz. Liderlik sultasını elinde tutanların yerlerini bırakmayacaklarını ve ne yapıp edip yine yerlerinde kalacaklarını dü?ünüyoruz.
Makul ço?unluk ekonomideki de?i?imi nasıl memnuniyetle kar?ılıyorsa, siyasette de aynı de?i?imi bekliyor. Eskiler ne kadar direnirlerse dirensinler, eski düzenin devam etmesi giderek imkansızla?ıyor.?
Siyaset koridorları kıpır kıpır oyna?ıyor.
Yeni isimler, yeni yakla?ımlar örgütleniyor.
Sa?da, merkezde ve soldaki arayı?lar kendini gösteriyor.
Henüz alı?kanlıklarımızı tam anlamıyla de?i?tiremedik. Hala eski düzenin sürece?ini hesaplayanlarımız var. Oysa, Milletvekillerimizin büyük bölümü dahil olmak üzere, tabandan gelen de?i?iklik zorlaması artık su yüzüne çıkıyor.
32.Gün'ün bu ak?am 22.45'deki programını izledi?iniz taktirde, ANAR'ın anketinde Milletvekillerinin sorunlarını daha yakından göreceksiniz. Siyasetin tam içinde ya?ayan bu insanlar da bunalmı? durumdalar. Bu ?ekilde ülkeyi bir yerlere ta?ıyamayacaklarını biliyorlar ve de?i?imi arzuluyorlar. Liderlerin baskısı altında, sadece liderlerin verdi?i görevi yapmak ve onların istediklerine uygun hareket etmenin sıkıntısını ya?adıklarını açıkça gösteriyorlar. De?i?imi asıl isteyenler onlar, ancak seslerini çıkaramıyorlar.
ASIL DİRENENLER, PARTİ TE?KİLATLARI
Siyasetin kabuk de?i?tirmesini istemeyen ve eski düzenin sürmesini tercih edenlerin ba?ında ise, (liderlerin kendileri yanı sıra) partilerin te?kilatları ve liderleri seçen delegeler geliyor. Tutuculu?u bu kesim temsil ediyor.
İl ve İlçe Ba?kanları ve Kurultay delegesi konumuna gelmi? olanlar, liderin akibetini ellerinde tuttuklarını ve Genel Merkeze istediklerini kolaylıkla yaptırabildikleri için, de?i?ime direniyorlar. De?i?im oldu?u taktirde bütün güçlerini kaybedeceklerini biliyorlar. Zira bugünkü düzen onlara hem güç, hem de para kazandırıyor. Partiyi yönlendirebiliyorlar. Alttan gelen bu baskı liderlerin de i?ine yarıyor. Aynı akıbeti payla?tıklarından dolayı da, bu düzeni mümkün oldu?unca sürdürmeye çalı?ıyorlar.
PAR?ALI, ANCAK DAHA TEMSİLİ BİR TBMM OLACAK
?nümüzdeki seçimler 2004'e kalırsa, ?u sıradaki hazırlıklar daha derinle?ebilecek ve yeniler kendilerini daha iyi gösterebilecekler. Zaten eskiler, bundan dolayı 2003'te baskın bir seçimle yeni bir 5 yıllık süre kazanmayı planlıyorlar.
Geleneksel partileri ve eski düzencileri bekleyen tehlike, Partiler Yasasının de?i?mesi. Bu gerçekle?ti?i taktirde, siyasete girenler artık liderlerin adayı olmayacaklar. Onların iki duda?ı arasında kalmayacaklar. Seçmene kar?ı sorumlu duruma dü?eceklerinden dolayı, durum farklıla?acak.
Bir de yeni kurulan partiler sahneye çıkacak. Bunların da katılmasıyla birlikte siyaset biraz daha parçalanacak. Koalisyonlara katılanların sayısı artacak, ancak toplumun büyük bir bölümünün temsil edilmesi sa?lanacak. Ekonomik kriz nedeniyle yapılan reformlar, Türkiye'de siyaset yapma gelene?ini temelinden de?i?tirmeye ba?ladı?ından dolayı, Koalisyon kültürü daha da artacak ve parsellenmi? hükümet manzaralarından çok, ülkenin sorunlarını çözebilen çalı?malar ön plana çıkacak.
Kemal Dervi?, Mehmet Ali Bayar gibi isimler Türk politikasını eskimi? ve ça?dı?ı kalmı? söylemlerin dı?ına ta?ıyacaklar. DSP'de liderlik ister istemez de?i?ecek ve yeni seçimler TBMM'ne HADEP'i sokacak.
HADEP'in gelmesi son derece önemli bir ba?ka de?i?imi de beraberinde getirecek. DEP'in hatalarını tekrarlamadıkları ve etnik politika yapmadıkları, Türkiye' nin genel sorunlarına e?ilebildikleri taktirde, HADEP'liler, Güneydo?u sorununun a?ılmasına çok yardımcı olabilecekler.
Neresinden bakılırsa bakılsın, bu de?i?imler gerçekle?ti?i taktirde önümüzdeki seçimler Türkiye'nin önünü açabilir. 2000'li yıllarda Türkiye'yi layık oldu?u yerlere ta?ıyacak bir zemin olu?turabilir.
Bu a?amada bizlere de büyük roller dü?üyor.
Artık siyasete uzaktan veya her gelene ele?tirisel gözle, tepeden bakan tavrımızdan vazgeçmemiz gerekiyor. Görü?lerini payla?masak dahi, genç isimlere destek olmalıyız. Onları siyasete girmeye te?vik etmeliyiz. Zira bu insanların katılmasını sa?lamazsak, ?u andaki kadrolardan ?ikayet etmeye de hakkımız olmaz.
Bencilli?i, kısır çıkarları bir yana bırakalım. Siyasetimizdeki çarpıklıkları düzeltelim. Bunu gerçekle?tiremezsek, istedi?imiz kadar ekonomik reform yapalım, yine fakirlik kıskacından kurtulamayız.
İ?te bu açıdan, M. Ali Bayar'ın siyasete katılmasını alkı?larla kar?ılıyorum.