AB’NİN NİYETİ
BİZİ KAÇIRMAK MI?
Avrupa Birliği, haftalardır Türkiye’yi tartışıyor. 3 Ekim müzakerelerinin ne kadar önemli olduğu bu pazarlıkların ayrıntısında gizli. Herkes bir yerinden bir parça koparmaya çalışıyor. Avrupa Parlamentosundaki durum da farklı değil.
Ancak sonuna yaklaşıldıkça ilişkiler geriliyor.
Müzakere sürecini iyi bilen bazı resmi Türk yetkililer, yavaş yavaş bıkkınlık noktasına geliyorlar. En hararetli AB savunucusu bürokratlardan bile “Aaa yetti artık” lafını duymaya başladım. Bu kişiler, bazı üye ülkelerin Türkiye’nin nasırına basarak sabrını taşırmak ve müzakere masasından kaçmasını sağlamaya çalıştıklarına inanıyorlar.
Aslında yapılan tartışmaların tamamı politik ve özellikle de iç politikaya yönelik. Yoksa kimseler, Kıbrıs’ta bir deklarasyon nedeniyle ödün verilmiş olacağına inanmıyor. AKP hükümetinin de duyarlığı, iç kamuoyundan kaynaklanıyor.
Bundan dolayı, Ankara’nın özel bir dikkati var. Başta CHP olmak üzere, AB karşıtlarından dayak yemek istenmiyor. Yani, niyetleri bozuk görülüyor.
Hem limanların açılması, hem de özel statü gibi kelimelerin Müzakere Çerçevesi Belgesine girmesini kabul etmeyecekler. “Ne olur, 3 Ekim yerine daha ilerdeki bir tarihte masaya otururuz” diyen bakanların sayısı kabarık. Bunu, genel bir politika olarak mı, yoksa ne olup bittiğini tam kavrayamadıkları için, Başbakandan duyduklarını mı tekrarlıyorlar, belli değil...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|