İYİ HABERLERİ
İÇİMİZE SİNDİREMİYORUZ
Uzun yıllar boyunca öylesine zor, karmakarışık bir dönemden geçtik ki, işlerin rayına oturmasına bir türlü inanamıyoruz. Kuşku ve kaygılarımızdan kurtulamıyoruz.
Medya’da çıkan haberler, dışardan gelen mesajlara birlikte bakalım.
Enflasyon giderek düşüyor.
Birkaç yıl öncesine kadar, bunu hayal dahi edemezdik.
Borsa arka arkaya rekor kırıyor ve hepimiz şaşkınlıkla izliyoruz. Dışardaki ekonomik çevrelerde, Türkiye’ye karşı güven giderek artıyor.
Avrupa Birliği ile müzakerelerin başlaması -çatlak sesler çıkmasına rağmen- önünde büyük bir engel görünmüyor.
Formula 1 yarışması İstanbul’u ağzına kadar doldurmuş, otel fiyatları patlamış, Türkiye turizmde inanılmaz bir rekora doğru koşar olmuş.
Bu listeyi daha da uzatabiliriz.
Bütün bunlar, herşeyin pespembe olduğu, insanların mutluluktan havalarda uçtuğu, işsizliğin azaldığı ve ekonominin artık düzlüğe çıktığı anlamına gelmiyor tabii. Ancak, bundan iki yıl öncesiyle karşılaştırdığımız taktirde, Türkiye’nin çok daha iyi bir noktada bulunduğunu, istikrar içinde yaşadığımız gerçeğini reddedemeyiz.
Gelin görün ki, hala kuşkuluyuz.
Çıkan yorumlara bakıyorum, hayretler içinde kalıyorum. Bir türlü dilimiz “durumumuz daha iyi” demeye varmıyor. Karamsarlık, kuşkuculuk öylesine bilinç altımıza yerleşmişki kendimizi kurtaramıyoruz. Oysa hiç gerek yok. Dikkatli olalım, soru sormaktan vazgeçmeyelim, ancak biraz da rahat edelim. Olumlu esen rüzgarları içimize sindirelim...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|