Mehmet Ali Birand
 
Dünya değişiyor, biz ise direniyoruz
 
 
Roma 

Eski düşman Rusya, ABD ile anlaştı. Bugün de tarihi bir doruk toplantısıyla NATO'nun ortağı oluyor. Yeni moda “Rus-Amerikan işbirliği”. Biz ise hala bu dev değişimi göremiyoruz. Vatan- Millet- Sakarya edebiyatı ile geçmişte yaşıyoruz.


Üzülmemek işten bile değil.

Dünya'da öyle değişimler yaşanıyor, öylesine önemli gelişmeler oluyor ve bizler bütün oluşumun öylesine dışında yaşıyoruz ki, inanılır gibi değil.

Bugün Roma'da, NATO açısından “tarihi” diye nitelendirilen bir doruk toplantısı var. bu dorukta, önemli belgeler imzalanacak ve Rusya, NATO'nun belirli konularda ortağı konumuna girecek.

Böyle birşeyi düşünebilir miydiniz?

İsterseniz birkaç gün öncesine gidelim ve Moskova'daki Rus-ABD doruğuna bakalım.

Bir zamanların süper gücü, Amerika'ınn baş düşmanı, genişlemesini durdurabilmek için trilyonlarca dolarlık silahlanma yarışına girilen, Başkan Reagan tarafından “şeytan imparatorluğu” diye adlandırılan Rusya, ABD ile işbirliğini resmileştirdi.

Putin, Washington ile itişmek yerine, Bush'un elini sıktı, sırtını sıvazladı ve birbirinden önemli anlaşmalar imzaladı.

Uzun menzilli nükleer silahlarını üçte iki oranında azalttı. Terör ile mücadelede, İran, Irak gibi ülkelere karşı ABD ile birlikte hareket etmeyi kabullendi. ABD'nin Orta Asya Cumhuriyetleri ve Kafkaslara girmesine onay verdi.

Hiç komplaks duymadı.

Muhalifleri tarafından “Amerika'ya teslim olmak, egemenliğinden ödün vermekle” suçlanmasına rağmen, hiç aldırmadı. Korkmadı. Ülkesinin bölünebileceği veya Amerikanın arkasına takılmanın getireceği sakıncaları ileri sürenleri elinin tersiyle silip atıverdi. Değişen dünya koşulları karşısında gerçekçi davrandı. Geçmişin hesaplarını ve eski kavramları bir yana bıraktı. Amerika ile işbirliği yaptığı taktirde, ülkesinin özellikle ekonomik açıdan uzun vadede karlı çıkacağını hesapladı ve imzaları bastı.

Büyük bir vizyona sahip olduğunu gösterdi.

Amerika ile işbirliğini ön plana çıkardı. Ülkesini, dünya'nın tek süper gücünün yanına çekti. Dengeleri değiştirdi. Ekonomisini güçlendirdikten sonra, belki yine rekabete gireceği, hatta belki yine farklı kamplarda yer alabileceği günleri bekleyecek.

ŞİMDİ DE NATO İLE ORTAKLIK KURACAK

Moskova'daki bu gelişmeden sonra, Roma'da NATO ile anlaşma imzalayacak. Belirli konularda NATO ile kurulacak bir Konsey çerçevesinde politikalar oluşturacak.

Bütün bu gelişmeler, Rusya'nın Batı camiasına giderek daha fazla katılmasıdır. Sadece siyasi ağırlığını arttırmakla yetinmeyecek. Batı dünyası ile ekonomik ilişkilerini daha da yoğunlaştırabilecek.

Putin bu yaklaşımıyla, ülkesine son derece önemli bir viraj aldırmış oluyor. Dünya dengelerinden kartların yeniden açlımasını sağlıyor. Avrupalıların kaygılı bakışları arasında, Washington'un “öncelikli” müttefikler listesinin içine giriyor.

BU ARADA, BİZLER NELERLE UĞRAŞIYORUZ?

Böylesine baş döndürücü gelişmeler yaşanırken, bir de kendimize bakalım. 

Avrupa Birliği tartışmaları hala, ülkemize karşı bölücü bir komplo ile karşı karşıya bulunduğumuz varsayımlarına dayandırılıyor.

Geçmişin kuşkularından kendimizi kurtaramıyoruz.

Türkiye'nin nasıl lig atlayacağını, ekonomik yönden nasıl güçleneceğini, bölgedeki etkinliğini her yönden nasıl arttıracağını düşünmek yerine, içi boş korkularla yaşıyoruz.

Açılmak yerine, içimize kapanmaya çalışıyoruz.

Avrupayı nasıl ikna edeceğimizi değil, Avrupaya zorla kendi koşullarımızı kabul ettirmenin yollarını deniyoruz.

Büyük düşünemiyoruz.

Aynı durum Kıbrıs için de geçerli.

Türkiye, eline geçirdiği tarihi bir fırsatı nasıl değerlendirebileceğini düşünmek ve olan gücüyle bastırmak yerine, boş yere zaman harcıyor. Ankara'daki dağınıklık müzakerelere de yansıyor. Kıbrıs sorununu çözüp 50 yıllık kısır bir sorundan kurtulmak varken, hala soğuk savaş döneminin kavramlarıyla hareket ediyoruz. Hala sloganlarla konuşuyor, Vatan-Millet-Sakarya edebiyatı ile zaman harcıyoruz.

Dünya'nın nereye gittiğini görmüyoruz.

Bırakın küreselleşmeyi, giderek kasabalılaşıyoruz. Uzun vadeli çıkarımızın Avrupa Birliğine girmek, Kıbrıs ve Ege sorunlarından kurtulmak değilmiş gibi hareket ediyoruz.

Vizyonsuz liderler, çapsız politikacılar ve dar görüşü kadrolar sayesinde yerimizde sayıyoruz. El oğlu ise, kompleks duymadan gereken kılığa giriyor, dünyanın değişen koşullarını en iyi şekilde değerlendiriyor.

İşte bundan dolayı onlar kazanacaklar, bizler olduğumuz yerden bu gelişmeleri seyretmekle yetineceğiz. Sonuçta, özeleştiri yapmak yerine, başkalarını suçlayıp, “Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur” deyip kendi kendimizi avutacağız.

Gelin de üzülmeyin, kahrolmayın ve sinirlenmeyin…


Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…