Mehmet Ali Birand
 
NATO doruğunda Ecevit soruları
 
 
Roma

NATO doruğu sembolik gösterilerle gerçekleştirildi. Ancak Türkiye'yi yakından izleyenlerin en çok sordukları soru Ecevit'in sağlığı ile ilgiliydi ve Türkiye denince hemen herkes Kıbrıs'ı soruyordu.


NATO en tarihi doruklarından birini yaşadı.

Aslında, içeriğinden çok sembolik anlamı önemliydi. Tamamen televizyonlar için düzenlenmişti. Batı dünyası Rusya'yı bir “ortak” olarak kabul ettiğini bütün dünyaya gösterdi.

Şimdiye kadar görülmemiş bir güvenlik havası içinde geçti. Yıllardan beri doruk toplantılarını izlerim, böylesini görmedim. Roma yakınlarındaki askeri üste toplanan, Rusya dahil yirmi ülkenin devlet ve hükümet başkanını koruyabilmek, yüzlerce gazeteciye olayı gösterebilmek, İtalya'ya 15 milyon dolara maloldu. Hayatımda hiç kendimi bu kadar güvende hissetmemiştim. Üssün hava sahasında sadece askeri helikopterler uçabiliyor, üsse giren çıkanlar en az üç kere aranıyor. Roma'ya inen uçakların yarısı iptal ediliyor, yani hayat cehenneme dönüyordu.

Doğrusunu söylemek gerekirse bu kadar güvenlik insanı sıkıyor. 

Doruğun içeriğinde ise hiçbir şey yoktu. Toplanması ve kameralar önünde Rusya NATO konseyi anlaşmasının imzalanması, yani büyük bir şovdan ibaretti.

Rusya bu imza ile NATO'nun ortağı oldu.

NATO ile Rusya arasında kurulan bu Konsey çok şeyi değiştirecek. NATO üyeleri kendi aralarında belirli bir konuda karar aldıktan sonra, Rusya'nın desteğini istiyorlarsa konuyu bu Konseye getirecekler ve Rusya'nın katılıp katılmayacağını, katılacaksa bunun nasıl gerçekleşeceğini konuşacaklar. İlk aşamada da terörle mücadele ve kitle imha silahlarını kullanmak isteyen ülkelere karşı mücadele edilecek. 

Rusya bu şekilde, bir zamanlar mücadele ettiği klübe ilk adımını atmış oluyor.

TÜRKİYE'NİN ROLÜ DEĞİŞİYOR…

Bu anlaşma Türkiye açısından da çok önemli.

Türkiye'nin soğuk savaş dönemindeki stratejik önemi ve işlevi değişiyor. Azalmıyor, ancak şekil değiştiriyor. Bundan böyle, Rus tehdidine karşı bir kalkan olmayacak. Aksine Rusya ile Batı arasındaki işbirliğinin bir parçası olarak rol oynayacak. 

Cumhurbaşkanı Sezer konuşmasında da bunun altını özellikle çizdi. 

Rusya'ya çiçek attı. Bölgede rekabet değil işbirliği çağrısı yaptı. Özellikle terörle mücadele konusunu vurgularken, Çeçenlere ve Irak'a sırtını döndü. Verdiği mesaj: “Türkiye'nin bu konularda Batı dünyası ile birlikte hareket edeceği” şeklindeydi. Ankara bundan böyle 11 Eylül'den sonra değişen dünya koşullarına uyum sağlamak istediğini göstermiş oldu.

Artık yeni dönem başlıyor. Artık tank ve asker sayısı, NATO ve CENTO'ya bağlılık mesajlarının gönderildiği dönem bitiyor. Rusya ile daha fazla yakınlaşma dönemi açılıyor. Washington'dan Ankara'ya gelen mesajlarda bunu açıkça gösteriyor. 

“ECEVİT'İN DURUMU NEDİR, DEVAM EDEBİLECEK Mİ?”

Bu doruk sırasında en çok karşılaştığım soru Ecevit'in sağlığı ile ilgiliydi. Diğer ülkelerin özellikle de Yunanlı gazetecilerin merakı bu. Ecevit'in, Türkiye açısından en önemli dönem sayılan şu aylarda yerinden ayrılmaması isteniyor. 

Ecevit'in ayrılması durumunda özellikle Kıbrıs konusunda ve Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde önemli bir gecikme ile karşılaşılacağı ileri sürülüyor. Yunanlıların böylesine Ecevit hayranlığı duymasının altında, Kıbrıs konusundaki beklentilerini görmek zor değil. 

Uluslararası basının Türkiye'ye bakışı giderek değişiyor.

Daha önceleri, ekonomik kriz içinde kıvranan bir ülke görünümü varken, bugün Arjantin ile karşılaştırılıyor ve “bravo doğrusu, dibe vurmadan kendinizi topladınız” sözleri duyuluyor.

Ancak yine de iş dönüp dolaşıp siyasi istikrara dayanıyor. Ecevit'siz bugünkü koalisyonun devam edip edemeyeceği sorgulanıyor. Ecevit'in yerine kimin gelebileceği ve erken seçimlerden sonra nasıl bir Türkiye'nin doğacağının hesapları yapılıyor.

Bizler, ülkemizin bölgedeki istikrar açısından ne kadar önemli olduğunu tam olarak değerlendiremiyoruz. Gelişmeleri daha çok iç politika açısından görebiliyoruz. Oysa, dışımızdaki ülkeler Ankara'ya farklı bakıyorlar. Birde, biz buna alışabilsek ne iyi olacak.


Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…