TAMAM MI, DEVAM MI ?

?

?žimdi her kafadan bir ses çıkıyor.

???????????

Avrupa Birli?Ÿi hakkında hiçbir ?Ÿey bilmeyenimizden en bilenimize, yarı cahilimizden kulaktan dolmacılarımıza kadar herkes bir ?Ÿeyler söylüyor.

?

?“Adamlar donumuza kadar aldılar. Bırakın artık kükreyip masadan kalkalım?” diyenler var. Müzakerelerin açılmasını kapitülasyonlarla e?Ÿ de?Ÿerde görenlerimizden, Avrupa ile ili?Ÿkileri mandacılık olarak niteleyenlere kadar herkes açıklama yapıyor.

?

Bugün gelinilen noktada ne yapalım ?

?

Tamam mı, yoksa devam mı ?

?

Bende görü?Ÿümü tekrarlamak istiyorum.

?

Bu tip müzakerelerden kalkıp gidenler daima zarar etmi?Ÿlerdir. Tarihe bir bakın, yüzlerce örne?Ÿini görürsünüz. Müzakerelerin kendine özgü bir dinami?Ÿi vardır. Bu süreç ba?Ÿladıktan sonra eski kavgalar unutulur gider?…

???????????

?

?

?

????????????????????????????????????

KOHL?’UN KORKTU?žU

BA?žINA GELDİ?…

?

Hiç unutamıyorum, 1995 yılında Türkiye?’yi Gümrük Birli?Ÿi içine almak amacıyla müzakereler yapılıyordu. Gümrük Birli?Ÿine katılmak çok zor bir i?Ÿtir. Aday hiçbir ülke, tam üye olmadan Gümrük Birli?Ÿine katılmak istemez.

???????????

Türkiye ise, gözü kara ?Ÿekilde Gümrük Birli?Ÿini istiyordu. Amacı, tam üyelik sürecini kısaltmaktı. Açıkça risk alınıyordu. ?–n kapıyı zorlamadan önce, arka kapıyı zorluyordu.

???????????

Brüksel?’de yine kıyametler kopuyordu. Yine Avrupa Parlamentosunda kıyametler kopuyordu. Kıyameti koparanların ba?Ÿında da Almanlar- özellikle de Hristiyan Demokratlar- geliyordu.

???????????

O dönemde Kohl Alman Ba?Ÿbakanıydı.

???????????

Tam bu sürecin içinde bir araya geldik. Kendisine açıkça bunu sordum: ?“Neden bu kadar direniyorsunuz ?“ dedim.

???????????

Yanıtı hala kulaklarımdadır:

???????????

?“Türkiye?’ye Gümrük Birli?Ÿini vermek, tam üyelik kapısını açmak demektir. Oysa biz bunu istemiyoruz. Türkiye tam üye de?Ÿil, özel statülü bir konumda tutulmalı. Bugün Gümrük Birli?Ÿi kapılarının açılması, yarın tam üyeli?Ÿi getirir.?” dedi.

???????????

Kohl çok haklıymı?Ÿ.

???????????

Gerçekten de, 1995?’te Gümrük Birli?Ÿini alan Türkiye bugün AB?’ nin kapısını zorluyor.

???????????

Kohl çok haklıymı?Ÿ.

???????????

Bu durumda bir de kıssadan hisse çıkaralım: Avrupa bilmeli ki, korkunun ecele faydası yoktur?…

???????????

?

?

?

?

?

?

?

?

CANIM MARMARA

ADALARI MAHVOLMU?ž...

?

Geçen hafta sonu, Marmara adalarına gittim. Son 1970?’de Modern Folk ?œçlüsü (daha çok genç ve bekardılar!) Marmara Yelken?’den arkada?Ÿlar, 20 ki?Ÿilik bir grup olarak buralara gelmi?Ÿtik. Plajda ate?Ÿ yakıp e?Ÿlenmi?Ÿ, balı?Ÿa çıkmı?Ÿ, ?Ÿarabını keyifle içmi?Ÿtik.

?

Aradan 35 yıl geçti ve yine geldim. Gözlerime inanamadım. 6-7 katlı apartmanlar, birbirinden çirkin ve sevimsiz evler, e?Ÿri bü?Ÿrü yapılar. Marmara adasının limanında iki dev apartman, boyasız ve her bir dairenin balkonunda çanak antenler, ye?Ÿillik sadece sahilde. Ne pavurya, ne karides, ne istakoz, hepsi bitmi?Ÿ.

?

Nasıl oldu, ne zaman oldu? Ne hoyrat milletiz... Neden zevksizlikleri engelleyemiyoruz?

?

Nereye gitsem aynı zevksizliklerle kar?Ÿıla?Ÿıyorum. Ecü?Ÿ becü?Ÿ, (çarpuk çurpuk) binalar, kimi iki kimi 7-8 katlı. Hele o canım manzaraların ortasında, yüzlerce dönümlük bir arazinin içinde? üst üste yı?Ÿılmı?Ÿ çirkin evler. Kimi rengarenk, kimi silme yı?Ÿılmı?Ÿ tu?Ÿla. İnsanlar kar sa?Ÿlamak için ellerinden geleni yapıyorlar, belediyeler de? seyrediyor. Nedeni de belli, her in?Ÿaattan para kesip gelir sa?Ÿlıyorlar.

?

Nerede o eski canım Av?Ÿa, Ekincik adaları? Onlar da betona ve zevksizli?Ÿe teslim olmu?Ÿlar.

?

Birde Yassıada vardı hatırlayacaksınız, Ada?’nın yassılı?Ÿı gitmi?Ÿ, Marmara denizi tarafına 9 katlı bir bina dikilmi?Ÿ, otele benziyor. Tam lodos?’a kar?Ÿı, tam fay hattında. Hadi anladık, ada askeri.. Ama binanın bu kadar zevksiz olması gerekir mi?

?

Sonra gel de, burnumuzun dibindeki Yunan adalarındaki düzene, zevke, disiplinli in?Ÿaatlara gıptayla bakma...

?

Kendi kendimize yazık ediyoruz.

?

Sorun ba?Ÿkaları de?Ÿil, asıl sorun bizleriz...

?

?

?

?

?

?

?

GEN?‡Lİ?žİN HALİ...

?

?‡ok ilginç bir ara?Ÿtırma okudum geçenlerde?…Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı?’nın yaptı?Ÿı ?“?œniversite Gençli?Ÿi De?Ÿerleri, Korkular ve Umutlar?” ara?Ÿtırmasının sonuçlarına göre; ?“Türkiye?’de üniversite gençli?Ÿi yakalanma tehlikesi yoksa vergi kaçırmayı do?Ÿal buluyor, rü?Ÿvete olumlu bakıyor ve memurlu?Ÿu güvence olarak görüyor.?”

?

Sonuçlar beni çok ?Ÿa?Ÿırttı ama daha çok dü?Ÿündürdü?…

?

Gençlere mi kızmalı yoksa ?kendimize mi? Sonunda ?“nerede hata yaptık??” derken buldum kendimi?…Bu e?Ÿitim sisteminde, bu ekonomide, bu i?Ÿsizlik ortamında yeti?Ÿen gençlerden daha fazlasını bekleyebilir miyiz?

?

Dü?Ÿündüren sonuçlara devam edelim; . Kız ö?Ÿrenciler çalı?Ÿma ahlakı ve dürüstlük üzerinde dururken erkekler sadece statü sahibi olmak için çalı?Ÿıyorlar. Kızlar ba?Ÿımsızlıklarına daha dü?Ÿkün, baskısız bir i?Ÿ ortamında çalı?Ÿmaktan yanalar.Gençler enflasyonun bitece?Ÿine inanmıyorlar.

?

Umutsuzlar yani.

?

E?Ÿer gençlik umutlu olmaksa,ben üniversiteli gençlerden daha gencim.

?

Umutluyum çünkü?…

?

Bir ?Ÿey yapmalı gençlere bir umut ı?Ÿı?Ÿı yakmalıyız.

?

Yarınlarımız daha güzel olsun diye?…

?

?

?

?

?

?“NE DURUYORSUNUZ

T?œRKİYE?’Yİ KUCAKLAYIN?”

?

Bu ba?Ÿlık Fransa?’nın en tanınmı?Ÿ dergilerinden Paris Match?’ın Türkiye için ayırdı?Ÿı 13 sayfalık dosyanın ba?Ÿlı?Ÿı?….

?

Fransa?’nın, Türkiye?’nin AB?’ne? katılım sürecindeki tavrını biliyoruz. Ancak son dönemde Fransız basınında Türkiye ile ilgili olumlu bir tablo çiziliyor, La Liberation, Le Monde, Le Figaro? gibi gazetelerin kö?Ÿe yazarları ?“Türkiye?’nin Avrupa?’nın gelece?Ÿinde bulunmasını destekleyen?” yazılar yazıyorlar.

?

3 Ekim öncesi bunlara çok güzel bir örnek de, Paris Match?’ın hazırladı?Ÿı bir kültür dosyası?…

?

Muhte?Ÿem bir bo?Ÿaz görüntüsü ile ?“İstanbul Avrupa?’nın kapısını yüceltiyor?” alt ba?Ÿlı?Ÿıyla ba?Ÿlıyor?… Fransız okuyucularına ?“Panik yok, İstanbul?’u kar?Ÿılayın?” diye seslenen dergi, ?“eski korkularımızda ısrarcı olmamıza gerek yok.Kaldırın kafanızı ve bakın; Ne görüyorsunuz? Avrupa?’nın en güzel ve bize katılmak için en heyecanlı ?Ÿehrini?” diyor.

?

Derginin İstanbul özel bölümünde Türkler Avrupalı Müslümanlar olarak nitelendiriliyor. Yazarlarla,oyuncularla, mankenlerle, magazincilerle röportajlara yer veren ve? özellikle medya sektöründen de ayrıntılı olarak söz eden dergi, 3 Ekim öncesinde Türkiye ile ilgili hala kafasında soru i?Ÿareti olan Avrupalılara ilaç gibi gelece?Ÿe benziyor.

?

?