Mehmet Ali Birand
 
RAHATLIK, NE KADAR SIKICI BİRŞEY DEĞİL Mİ?
 
 

RAHATLIK, NE KADAR

SIKICI BİRŞEY DEĞİL Mİ?


Nedense, rahat etmek bize yakışmıyor. Daha doğrusu, bir süre sonra rahatsız oluyoruz.  Sıkılmaya başlıyoruz. Zenginleşmek dahi, bir süre aynı düzeyde devam ederse, keyfimizi kaçırıyor.


Örnek mi istiyorsunuz?


Fazla değil, 2001-2007 dönemine bakın yeter. Her şirketin değeri yükseliyor, ekonomi dört nala koşuyor, insanların ceplerine giren para artıyordu... Koalisyonlar dönemi kapanmış, iktidarın ortakları devleti  parsellememişler ve gözle görülen bir istikrar tutturulmuştu... Türkiye, bölgenin parlayan yıldızı olmuş, Avrupa Birliği’nin kapısına dayanmıştı.


Bir de yaşadığımız şu günlere bakın...


Yaşamım süresince hep aynı Türkiye’yi düşlemişimdir:


İstikrarlı bir demokrasi, saygın bir hukuk sistemine sahip, yasalara uymayanın yanına kalmadığı, kırmızı ışıkta arabaların durduğu, kaçak kat çıkabilmek için her türlü oyunun sergilenmediği bir Türkiye...

Siyasi partilerinin, seçim kaybettikleri zaman liderlerini değiştirebildikleri, milletvekillerinin transfer yapmaya tenezzül etmedikleri, seçim sonuçlarına herkesin saygı duyduğu bir  Türkiye...

Sırf iktidarı  köşeye sıkıştırmak veya iktidarı ele geçirmek için Silahlı Kuvvetlerin kışkırtılmadığı,  Silahlı Kuvvetlerinin de gerçek görevleri olan, dış düşmana karşı mücadelenin ötesine geçmediği, emekli paşalarının gerçekten emekli statüsünde kaldığı bir Türkiye...

Sadece çıkarına veya ideolojik yapısına göre hareket etmeyen, temel işlevini çamur atmak olarak görmeyen, sadece tiraj veya reyting için yayın yapılmasına karşı çıkan, arasındaki çürük elmaları temizleyebilen  medyası olan bir Türkiye...

Sağlıklı bir ekonomisi, güvenilir bir banka sistemi, istikrarlı ve uzun vadeli ekonomik politikalara sahip, sonuçta sürekli zenginleşen bir Türkiye...

Kürt kökenli vatandaşlarının tümünü terör örgütünün üyesi gibi görmeyen, onların da bu ülkenin  refahında önemli bir katkısı olduğunu kabul eden ve zenginliğini paylaşan bir Türkiye...

İster dindar, ister dinci, ister laik veya laikçi olsun, insanlarının birbirlerinin gözünü oymadığı, buna karşılık herkesin  kendi yaşamını sürdürebildiği ancak ülkenin çoğulcu demokrasi ve laik sistemle yönetilmesi konusunda uzlaşıya varmış bir Türkiye...


Bunları okurken adeta içiniz kapandı değil mi?


Son derece sıkıcı, kavgasız gürültüsüz, tatsız tuzsuz bir Türkiye... Bizim hiç sevmediğimiz birşey. Oysa, kavga olmalı... Gerilimler  yaşanmalı... Krizlere girilmeli, krizlerden çıkılmalı.


Neden böyleyiz?


Neden rahatsızlık arıyoruz?


Nedeni basit: Rahat ve zenginlik bizi sıkıyor, mutsuz ediyor.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…