Tam farkında de?iliz ancak, çözüm bulunamadı?ı taktirde, Kıbrıs konusunda büyük kavga çıkacak. Bu kavgada herkes ( Türkiye-Yunanistan-Kıbrıs ve AB) derin yaralar alacak.
Kıbrıs'ta çözüm bulma çabalarını hafife alıyoruz.
Eski alı?kanlıklarımız sürüyor. ?Nasıl olsa bir?ey çıkmaz? diyerek, üstünde yeterince durmuyoruz.
Politik çevreler hala hamasi demeçlerle yetiniyor, i?in temeline girmiyorlar. Kıbrıs'ta militanlık yapan nice politikacı ucuz konu?malarla bo?a zaman harcıyor.
Basın, ?niversiteler ve di?er ilgili çevreler de, politik kadrolardan farklı de?iller. Onlar da, i?in sadece dı? görünü?üne bakıyorlar.
Kimse, Kıbrıs'ta tam anlamıyla bir yol ayırımına gelindi?ini, bu yılın sonuna kadar ?u veya bu ?ekilde bir finale girilece?inin farkındaymı? gibi hareket etmiyor.
Rüyada ya?ıyoruz.
Kendi kendimize senaryolar üretiyor ve ne kadar da do?ru hareket etti?imize inanıyor. Dı?ımızdaki dünya'nın gerçeklerini hiçbir ?ekilde tanımak istemiyoruz.
Artık uyanalım.
Kıbrıs'ta bir çözüm bulunamadı?ı taktirde, Türkiye'nin dı? ili?kilerinde derin bir deprem ya?anacaktır. Bu, öylesine derin olacak ki, sadece Türkiye'yi de?il, Yunanistan'ı, Kıbrıs'ı ve Avrupa Birli?ini de etkileyecektir.
Bakın bizleri neler bekliyor?
??Z?M BULUNAMAZSA NELER OLACAK?
Avrupa Birli?i, Ekim-Aralık arasında bir de?erlendirme yapacak ve hangi taraf çözüme yardımcı olmu?sa, ona göre bir karar verecek.
E?er Rumlar çözümü zorla?tıran taraf olarak nitelenirse, üyelik süreci durdurulacak veya ertelenecek. E?er çözümü zorla?tıran taraf olarak Türkler görülürse, Kıbrıs tam üyeli?e davet edilecek.
Bugüne kadar ki havayı dikkate alırsak, BM ve AB'deki genel izlenim, Rumların esnek davrandıkları, Türkelrin ise çözümü yardımcı olmadıkları.
Anlayaca?ınız, Türk tarafının tutumunda önemli bir de?i?im ile kar?ıla?ılmadı?ı taktirde, Uluslararası camia, Rumların Kıbrıs'ı temsil ederek AB'ye tam üye olmasına karar verecek. O andan itibaren, Kıbrıs AB topra?ı sayılacak.
Felaket senaryoları da bundan sonra ba?layacak.
- Kıbrıs'ı temsilen Rumlar, Avrupa Birli?ine üye olduktan bir süre sonra, Birle?mi? Milletlerin kararlarına dayanarak, Ada'nın Kuzey'inin (yani AB topra?ının bir bölümünün) i?gay altında bulundu?unu, i?galin kaldırılması için Toplulu?un hareket geçmesini isteyecek.
- AB Bakanlar konseyinin , bir üye ülkeden gelen talebi geri çevirmesi imkansız oldu?undan dolayı, dayanı?ma amacıyla hareket geçmek zorunda kalacak. ?Türkiye, stratejik a?ırlı?ı olan önemli bir müttefikir? diye, Kıbrıs'I gözardı edemeyecektir.
- Mekanizma i?lemeye ba?layınca, kademeli ?ekilde, Türkiye'ye kar?ı önce uyarı, ardından önlem ve sonunda yaptırımlara kadar varabilecek bir süreç ba?layacak. AB üye bazı ülkeler itiraz etseler dahi, AB içi dayanı?ma anlayı?ı herkesin elini kolunu ba?layacak.
Böyle bir sürece girilmesi, ister istemez AB'nin Türkiye ile ili?kilerini koparması tehlikesini getirecektir. Bu olasılık, AB açısından büyük sorunlar yaratacaktır.
AB'den kaynaklanacak süreç, kısa sürede Yunanistan ile Türkiye ili?kilerini de etkileyecek. Bugünkü barı? havası kaybolacak ve Ege'de tekrar eski gerilimli günlere geri dönülecek.
Yunanistan'daki serklik yanlıları bu fırsatı kaçırmayacak ve ortamın gerginle?mesi, ister istemez krize dönü?ecektir.
Bu senaryo, Yunanistanın turizm gelirlerini olumsuz etkileyece?i gibi, 2004 Olimpiyatlarını daha tehlikeye dü?ürebilir.
Taraflar yine silahlanma yarı?ına girecekler, bölgede iyne sava? bulutları yo?unla?acak.
T?RKİYE NASIL ETKİLENECEK?
Bu senaryo, Kıbrıs'taki çözümsüzlük gerçekle?irde uygulamaya girerse, Avrupa Birli?i, Yunanistan ve Kıbrıs'ı etkileyecektir.
Peki Türkiye'nin zararı ne olacak?
İsmail Cem'in bir konu?masını hatırlayalım. Dı?i?leri Bakanı, çözümsüzlük durumunda herkesin zarar görece?ine, ancak Türkiye'nin daha a?ır bir fatura ödeyece?ine dikkat çekmi?ti