Mehmet Ali Birand
 
Kıbrıs'ta felakete gidiyoruz
 
 
Tam farkında değiliz ancak, çözüm bulunamadığı taktirde, Kıbrıs konusunda büyük kavga çıkacak. Bu kavgada herkes ( Türkiye-Yunanistan-Kıbrıs ve AB) derin yaralar alacak.

Kıbrıs'ta çözüm bulma çabalarını hafife alıyoruz.

Eski alışkanlıklarımız sürüyor. “Nasıl olsa birşey çıkmaz” diyerek, üstünde yeterince durmuyoruz.

Politik çevreler hala hamasi demeçlerle yetiniyor, işin temeline girmiyorlar. Kıbrıs'ta militanlık yapan nice politikacı ucuz konuşmalarla boşa zaman harcıyor.

Basın, Üniversiteler ve diğer ilgili çevreler de, politik kadrolardan farklı değiller. Onlar da, işin sadece dış görünüşüne bakıyorlar.

Kimse, Kıbrıs'ta tam anlamıyla bir yol ayırımına gelindiğini, bu yılın sonuna kadar şu veya bu şekilde bir finale girileceğinin farkındaymış gibi hareket etmiyor.

Rüyada yaşıyoruz.

Kendi kendimize senaryolar üretiyor ve ne kadar da doğru hareket ettiğimize inanıyor. Dışımızdaki dünya'nın gerçeklerini hiçbir şekilde tanımak istemiyoruz.

Artık uyanalım.

Kıbrıs'ta bir çözüm bulunamadığı taktirde, Türkiye'nin dış ilişkilerinde derin bir deprem yaşanacaktır. Bu, öylesine derin olacak ki, sadece Türkiye'yi değil, Yunanistan'ı, Kıbrıs'ı ve Avrupa Birliğini de etkileyecektir.

Bakın bizleri neler bekliyor…

ÇÖZÜM BULUNAMAZSA NELER OLACAK…

Avrupa Birliği, Ekim-Aralık arasında bir değerlendirme yapacak ve hangi taraf çözüme yardımcı olmuşsa, ona göre bir karar verecek.

Eğer Rumlar çözümü zorlaştıran taraf olarak nitelenirse, üyelik süreci durdurulacak veya ertelenecek. Eğer çözümü zorlaştıran taraf olarak Türkler görülürse, Kıbrıs tam üyeliğe davet edilecek.

Bugüne kadar ki havayı dikkate alırsak, BM ve AB'deki genel izlenim, Rumların esnek davrandıkları, Türkelrin ise çözümü yardımcı olmadıkları.

Anlayacağınız, Türk tarafının tutumunda önemli bir değişim ile karşılaşılmadığı taktirde, Uluslararası camia, Rumların Kıbrıs'ı temsil ederek AB'ye tam üye olmasına karar verecek. O andan itibaren, Kıbrıs AB toprağı sayılacak.

Felaket senaryoları da bundan sonra başlayacak.

- Kıbrıs'ı temsilen Rumlar, Avrupa Birliğine üye olduktan bir süre sonra, Birleşmiş Milletlerin kararlarına dayanarak, Ada'nın Kuzey'inin (yani AB toprağının bir bölümünün) işgay altında bulunduğunu, işgalin kaldırılması için Topluluğun hareket geçmesini isteyecek.
- AB Bakanlar konseyinin , bir üye ülkeden gelen talebi geri çevirmesi imkansız olduğundan dolayı, dayanışma amacıyla hareket geçmek zorunda kalacak. “Türkiye, stratejik ağırlığı olan önemli bir müttefikir” diye, Kıbrıs'I gözardı edemeyecektir.
- Mekanizma işlemeye başlayınca, kademeli şekilde, Türkiye'ye karşı önce uyarı, ardından önlem ve sonunda yaptırımlara kadar varabilecek bir süreç başlayacak. AB üye bazı ülkeler itiraz etseler dahi, AB içi dayanışma anlayışı herkesin elini kolunu bağlayacak.

Böyle bir sürece girilmesi, ister istemez AB'nin Türkiye ile ilişkilerini koparması tehlikesini getirecektir. Bu olasılık, AB açısından büyük sorunlar yaratacaktır.

AB'den kaynaklanacak süreç, kısa sürede Yunanistan ile Türkiye ilişkilerini de etkileyecek. Bugünkü barış havası kaybolacak ve Ege'de tekrar eski gerilimli günlere geri dönülecek.

Yunanistan'daki serklik yanlıları bu fırsatı kaçırmayacak ve ortamın gerginleşmesi, ister istemez krize dönüşecektir.

Bu senaryo, Yunanistanın turizm gelirlerini olumsuz etkileyeceği gibi, 2004 Olimpiyatlarını daha tehlikeye düşürebilir.

Taraflar yine silahlanma yarışına girecekler, bölgede iyne savaş bulutları yoğunlaşacak.

TÜRKİYE NASIL ETKİLENECEK?

Bu senaryo, Kıbrıs'taki çözümsüzlük gerçekleşirde uygulamaya girerse, Avrupa Birliği, Yunanistan ve Kıbrıs'ı etkileyecektir.

Peki Türkiye'nin zararı ne olacak?

İsmail Cem'in bir konuşmasını hatırlayalım. Dışişleri Bakanı, çözümsüzlük durumunda herkesin zarar göreceğine, ancak Türkiye'nin daha ağır bir fatura ödeyeceğine dikkat çekmişti

Nedir bu fatura?

Yarın bizim faturanın dökümünü vereceğim.


Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…