Mehmet Ali Birand
 
ÇOK KEYİFLİYDİ, ANCAK ASLAN SHOW GS’A YAKIŞMADI.
 
 

ÇOK KEYİFLİYDİ, ANCAK

ASLAN SHOW GS’A YAKIŞMADI.


Geçen Cumartesi gününü belki bir daha yaşayamayacağız.

Galatasaray’ın şampiyonluğuyla biten üç haftalık dizi, hepimizin nefesini kesti. Şimdiye kadar ben böyle bir sürece rastlamadım. Önce Fenerbahçe’nin 1-0 yenilmesiyle başladı, ardından Sivas maçı ve en sonunda da Oftaş ile tam üç hafta arka arkaya final oynandı.

Çok keyifliydi.

Ne FB’nin son dakikada yenilmesi sonucunda, ne de kıl payı ile şampiyonluk, aslan gibi ve hakkıyla elde edilen bir zaferdi. Hele taraftar açısından keyfine doyum olamayacak üç haftalık bir dizi yaşandı.

Ancak, son gece stada getirilen zavallı bir aslan, GS’a hiç yakışmadı.

Hayvancağız ne olduğunu şaşırmış durumda, flaşlar yanıp sönüyor, müthiş bir tezahürat. Kafesin kenarına sığınmış, dehşet içinde açılmış gözlerle etrafında neler olduğunu izlemeye çalışıyor.

Çok gaddarca bir yaklaşımdı.

Bana kızanlar çıkacaktır, ancak kimin fikri ise, hiçte doğru değişmiş. Bir hayvana böylesine eziyet etmenin ne alemi vardı ki.. .Aslan getirmek gibi uçukluk yapmak yerine, aynı kişiler, şampiyonluk kupası törenini daha güzel organize edebilirlerdi. Oradan oraya taşınan masalar, kopuk eğlenceler dizisi düzenleyeceklerine, GS’a yakışır bir etkinlik sergileyebilirlerdi.

Kısacası, Şampiyonluk ne kadar yakıştıysa, stad içinde kafese sıkışmış, korku içinde bir aslan dolaştırmakta o kadar yakışmadı. Şarklı yanımız ortaya çıktı.


 




LÜTFEN UÇAKTA CEP’E

İZİN VERMEYİN...

Ben uçak yolculuğuna, özellikle uzun menzilli uçuşlara bayılan bir insanım. Bunun başlıca nedeni de, uçağın beni günlük yaşamımın dışına çıkarması, göklerde dolaştırmasıdır. Hergün etrafımda duyduğum gürültü, bağırış çağırışlardan uzak saatler geçirebiliyorum.

Şimdi yeni bir moda çıkıyor.

Cep telefonlarının uçakta da kullanılmasına imkan sağlanacakmış.

Aman allahım, düşünebiliyor musunuz, yanınızda oturan biri, avazı çıktığı kadar iş konuşmaları yapacak veya kavga edecek veya sevgilisiyle mırıldanarak telefonda sevişecek ve sizin bütün huzurunuzu bozacak.

Ne gerek var ?

Birkaç saatliğine dahi olsa telefonsuz yaşanamaz mı ?

Eğer mutlaka konuşma gerekiyorsa, uzun menzilli uçuşlardaki konuşmaları ucuzlatsınlar ve kısa menzillilere de telefon koysunlar. Ancak cep telefonlarıyla canım bir gezinin canına okumasınlar.

Türk Hava Yolları da bu projeyi gerçekleştirecekmiş.

Yapmayın lütfen.

Bırakın, hava yolculuğunun keyfini bozmayın.








LAİKLİK ÜZERİNDEN

AÇILAN KAZANÇ KAPISI


Kanal Türk’ün satışı büyük bir deprem yarattı. Gazetecilik mesleğini eleştirme adına,  yaygın bir kesim protesto mailleri yolluyor. Soruların sonu gelmiyor. Besbelli, laik kesim şok olmuş. Bunu da hiç saklamıyorlar.

Satışı yapan kişi Tuncay Özkan. Mutlaka başka çaresi kalmadığından dolayı böyle bir yol seçmiştir. Ancak kamu oyu anlamıyor veya anlamak istemiyor. Zira Tuncay Özkan öylesine sert bir laiklik şampiyonluğu yaptı, öyle yayınlar yaptı, Cumhuriyet mitinglerinde öyle konuşmalar yaptı ki, şimdi hangi gerekçeyle olursa olsun, gerekçeleri son derece haklı dahi olsa, yine de kanalını, savunduğu ilkelerin tam karşıtı olan bir kişiye satması tepki yarattı.

Kamuoyunun gözünde bu satış, laiklik üzerinden para kazanmak olarak damga yedi. Bunu silebilmekte hiç kolay değil. Herkesin ağzında aynı söz var, “Kur bir kanal, dinci veya laik bir ideolojinin sözcülüğünü yap, sonra da satıp para kazan…”

CHP’liler de ateş püskürüyorlar.

Başlarda para desteği verdiklerini, buna rağmen yaranamadıklarını ve eleştiri yağmuruna tutulduklarını söylüyorlar. Bazı asker çevrelerindeki konuşmalar da çok sert.

Kısacası yazık oldu.

Bu söylenenler, yazılıp çizilenler Özkan’a yakışmadı.

                                              




ÖZDEMİR İNCE’NİN

NEZAKETİ (!)


Hürriyet Gazetesi yazarı  Özdemir İnce, adı gibi inceliği olan bir insan değilmiş.


Fransız kültürüyle yetişmenin verdiği bir  kibarlığı ve olgunluğu olduğunu sanırdım. Yanılmışım. Olli Rehn ve Barosso’yu ayrıcılıkla suçlamış. Neden? Zira, AKP’nin kapanmasına tepki göstermişler.


İlginç yazılar yazıyor.


Uluslararası ilişkilerden pek anlamıyor. AB konusunu ve genel ilişkileri sürekli komplo teorilerine  dayanarak yorumluyor. Tabii o zaman da komik oluyor. Örneğin, Brookings Enstitüsünün  Amerika’nın en önde gelen, en iyi tanınan düşünce kuruluşlarından biri olduğundan habersiz. Phil Gordon’un, Clinton döneminin Başkanlık danışmanı ve Türkiye’yi de en iyi tanıyan uzmanlardan biri olduğunu da bilmiyor. İnce için, Gordon ve  Brookings, Pentagon ve CIA’nın çalışanları.(!)


Ucuz bir Ulusalcılık mantığı...








BRAVO AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ’NE…


Akdeniz Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin 15. kuruluş yıldönümü nedeniyle uluslarası bir seminer düzenledi. Konu; “ Akdeniz Ülkelerinde Yöresel Ürünler, Coğrafi İşaretler ve Sürdürülebilir Yerel Kalkınma” . Seminerin adı size biraz fazla akademik gelebilir. Şöyle anlatayım, biliyorsunuz artık dünyada her alanda korkunç bir rekabet var. Ürünlerde de. Ama artık yeni trend, yerellik. Yani otantik olan, özgün olan daha değerli.  Küreselleşme ne kadar moda olduysa şimdi de küresel dünyada yerel değerleri korumak o kadar önemli hale geldi.. Küreselleşme sürecinde Akdeniz ülkeleri de ortak bir yerel kültürü barındırıyor. İşte bu seminer de, Akdeniz ürünleri ve değerleri konusunda bir birliktelik ve dayanışma sağlamayı amaçlıyor. Fransa, İtalya ve İspanya’dan bir çok uzmanı bir araya getirdi. Akademik tartışmaları pratikte de kullanılır hale getirdi. Akdeniz Üniversitesi önemli bir adım attı, emeği geçenler sağolsunlar.









Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…