A&G’YE GÖRE,
TOPLUMUN NABZI YÜKSELİYOR
A&G bu piyasanın en güvenilir birkaç araştırma şirketinden biridir. Son seçimlerde gösterdiği başarıyı hepimiz biliyoruz.
Bizler için hazırladığı son anket çok çarpıcı.
Birkaç örnek vereyim:
BUGÜN SEÇİM OLSA ?
BUGÜN SEÇIM OLSA / OY KIME?
|
%
|
AKP
|
41,7
|
CHP
|
22,7
|
MHP
|
17,9
|
DTP
|
6,0
|
DP
|
2,5
|
SAADET Partisi
|
2,3
|
Genç Parti
|
1,7
|
DSP
|
1,5
|
ANAVATAN
|
0,5
|
DİĞER
|
3,2
|
TOPLAM
|
100,0
|
TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU NEREDE ?
TÜRKIYE'NIN KURTULUŞU ?
|
%
|
AB'ye girmeliyiz
|
24,9
|
Kendi kaynaklarımıza dönmeliyiz
|
55,0
|
Asya'da AB gibi bir oluşum
|
7,9
|
Cevap yok / fikri yok
|
12,2
|
TOPLAM
|
100,0
|
ÇOCUKLARIN GELECEĞİNİ NASIL GÖRÜYORSUNUZ?
ÇOCUĞUNUZUN GELECEĞI ?
|
%
|
İyi görüyorum
|
19,8
|
İyi görmüyorum
|
52,6
|
Yurtdışında yaşamasını tercih ederim
|
27,6
|
TOPLAM
|
100,0
|
Araştırmaların patronu Adil Gür, toplumun nabzının giderek hızlandığı ve geleceğimizle ilgili karamsarlığın yaygınlaştığı sonucuna varmış. Sanırım en doğru tespit bu...
EN DOĞRUSUNU
ÇALIŞMA BAKANI YAPTI
Bu hükümete, gerilimi gidermek adına en çok, iletişimi arttırması, çeşitli kesimlerle temas etmesi tavsiye ediliyor. Örneğin, Başbakan Erdoğan’ın eski Başbakanlarla bir yemek yemesinin dahi ne kadar hoş bir görüntü oluşturacağı söylenir. Bu öneriler en çok Yaşar Okuyan tarafından seslendirilir. Ama bunların hiçbiri gerçekleşmez.
Bu hoş jesti ilk defa önceki akşam Çalışma Bakanı Faruk Çelik gerçekleştirdi. Eski 13 Çalışma Bakanını biraraya getirdi. Görüşlerini aldı. Önerilerini tartıştı.
Ne kadar hoş bir görüntü değil mi?
BU HÜKÜMET TAM BİR
İLETİŞİM CAHİLİ…
Eğer siz anlayabiliyorsanız, lütfen bana da anlatın.
Ancak ben anlayamıyorum.
Böylesine önemli sorunlarla uğraşan bir hükümetin, nasıl tam anlamıyla bir iletişim cahili olabileceğini anlayamıyorum.
Artık sıkıldığımdan dolayı, Can Paker’in evindeki yemekten ve bu yemekte konuşulanlarla ilgili olarak yazdıklarımdan sonra oluşan kakafoniden söz etmiyorum. Tam anlamıyla bir iletişim felaketinin yaşandığını da anlatmak istemiyorum. Devrilen ağacın büyüklüğünü, bu işten anlayanlar herhalde görüyorlardır.
Ancak İletişim sorunu sadece Başbakanlıkla kısıtlı da değil.
Hükümetin neresinden tutarsanız tutun, bir iletişim kazasıyla karşılaşıyorsunuz.
İşte en son örneği.
Maliye Bakanlığının, Faiz Dışı Fazla (FDF) diye adlandırılan, bir nevi tasarruf mekanizmasıyla ilgili kararı.
Uluslararası piyasalar kaynarken, Türk ekonomisindeki kırılganlık her yerde konuşulurken, tamamen kemerleri gevşetmek anlamına gelecek böyle bir kararın alınması ve büyük bir tantanayla açıklanmasına ne denir ?
Herkesin gözü Ankara’nın üstünde, nasıl yapıp, sıkı ekonomik önlemler alacağı izlenirken, siz gevşetmeden söz ediyorsunuz. İstediğiniz kadar, bunun gevşeme anlamına gelmeyeceğini söyleyin. Kimseyi inandıramazsınız.
Buna İletişim Kusurluluğu denir.
Boş yere tepinmiyorum. Boş yere “Ben bu hükümeti anlayamıyorum” diye haykırmıyorum…
ERALP’E ÖDÜL
Genç Mülkiyeliler Topluluğu, her yıl “Kariyerinin Zirvesindekiler” ödülü verirler. Sekiz farklı kategorideki ödüllerden biri de bu yıl için CNN TÜRK’ün Dış Politika Yorumcusu Yalım Eralp ’e verildi.
Çok doğru bir seçim olmuş.
Yalım Eralp ile uzun yıllar çalıştım.
İşini bu kadar dikkatli şekilde yapan, çalışkan ve mantık yapısı sağlam bir başka dış politika yorumcusu ile karşılaşmadım.
Eralp, dışişleri bakanlığı kariyerinde de aynı performansı göstermişti. Hele Dışişleri Bakanlığı sözcülüğü yaptığı dönemde, gazetecilerle ilişkileri hala anılarımızdadır.
Tebrikler…
BU HAYVANLARI YARIN
VURULMUŞ GÖREBİLİRİZ
Polonezköy Tabiat Parkı’nda bir tören yapıldı ve Belgrad ormanlarında çoğalmaları nedeniyle yaşam alanları daralan 4 dişi geyik ve 20 sülün, Çevre ve Orman Bakanlığı müsteşarı Prof. Dr. Zuhuri Sarıkaya, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Prof. Dr. M. Kemal Yalçınkılıç, Çevre ve Orman İl Müdürü Mehmet Emin Birpınar ve Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül tarafından doğaya salındı. Bir an için çok sevindim. Canlı varlıkların tutsak olmaları küçücük bir bölgede dolaşmaları bana daima çok rahatsız edici gelirdi.
Törenin görüntülerini izlerken, yanımdaki arkadaşım içini çekti ve “zavallıların hayatları asıl şimdi tehlikeye girecek” dedi.
Önce şaşırdım, sonra çok hak verdim.
Şimdi kimbilir hangi kendini bilmez bu hayvanların arkasına düşecektir. Ya vuracak ve ardından da gazetecilere poz verecek veya gizlice birkaç yüz liraya satacaktır.
Emin olun böyle sahneler yaşayacağız.
Dolayısıyla bu hayvanları özgürlüklerine kavuşturmakla çok doğru birşey yapıldı, ancak ortada dolaşan iki ayaklı hayvanları nasıl ehlileştireceğimizi bilemediğimizden dolayı, hayatları tehlikeye atıldı.
TERİM’E NİŞAN YAKIŞIR...
Her ülkenin çeşitli nişanları vardır. Devlete hizmeti geçmiş yerli veya yabancılara dağıtılır. Hem bir teşekkür,hem de bir nevi Halkla İlişkiler çabasıdır.
İtalya, Fatih Terim’e nişan verdi.
Bence çok doğru bir seçim.
Terim hem İtalyan futboluna hizmet etti, hem de İtalya’nın Türkiye’de daha iyi tanınmasına, hatta sevilmesine katkıda bulundu.
Fatih Terim kendine özgü bir insandır.
Kimileri sever, kimileri kibirli bulur. Ancak üretken bir kişiliği vardır. Kendini dinletmesini bilir. Ne zaman nerede ne yapacağını çok iyi hesaplar.
Daha da önemlisi karizması güçlüdür.
Bu nişan Terim’e çok yakışacak.
Tebrikler.
AB YALANLARINI
BU KİTAPTA OKUYUN
Avrupa Birliği (AB) hakkında en çok yalan bizim ülkemizde söyleniyor. Hem de ne yalanlar.
Biri çıkar, AB’nin Türkiye’yi bölmek istediğini söyler, diğeri çıkar AB’nin halkların isteğinin aksine hareket ettiğini ileri sürer. Hatta AB’nin Güneydoğuyu apayrı bir eyalet yapmak için katılım ortaklığı belgesine ayrı bir madde koyduğu yalanını dahi iddia edenler var.
Eğer AB yalanlarını ve bunların gerçek yanıtlarını öğrenmek isterseniz, tavsiye ederim”Doğru Sanılan Yanlışlarla AVRUPA BİRLİĞİ’ni okuyun. (Dr. M. Hakan Keskin- Nobel Yayın Dağıtım. 0312 394 52 64, www.nobelyayin.com)
Çok güzel bir araştırma, titiz bir çalışma ve yalancıların mumunu söndüren bir kitap.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|