ÖLDÜM, ÖLDÜM
DİRİLDİM...
GS-Sivas maçını, başta Hasan Cemal, Volkan Vural, Şebnem Karauçak olmak üzere, oğlum Umur ile birlikte Sivas stadında izledim.
Her Galatasaraylı gibi, bende öldüm öldüm dirildim. İşin kötü yanı, Sivaslıların arasında seyrettik. Bağıramazsın, sevinemezsin. Üstelik son derece kibar davrandılar. Ne sokakta, ne statta GS’lıları hırpalamadılar. Ancak, maç başladıktan sonra işin rengi değişir. Ne nezaket kalır, ne misafirperverlik. Bundan dolayı, sevincinizi de abartılı gösteremezsiniz veya Sivaslı bir futbolcu hakkında ileri geri söz edemezsiniz. Belirli bir sınırı geçtiniz mi, işler çatallaşabilir.
Sivasspor, çok güzel bir performans gösterdi. sonuna kadar GS’ı hırpaladı. Gücü bu kadardı... Sivasspor seyircisi de ilk defa takımını keşfetti. Bu sezon ne para, ne de moral açıdan gereken desteği pek veremediler. Eskiden Sivas denince akıllara Madımak faciası gelirdi. Sivasspor ilk defa, Sivas’ın adını futboldaki başarılarıyla özdeşleştirdi ve Madımak’ın ikinci sıraya itilmesini sağladı.
Şampiyonluk birkaç defa gitti geldi.
Böyle bir lig finaline ben rastlamadım.
Tam anlamıyla bir gladyatörler savaşı yaşandı. GS takımı şampiyonlukların bazen ruhla da kazanılabileceğini, her şeyin sadece para ve pahalı yabancı futbolcular olmadığını gösterdi.
FB’liler için üzgünüm. Onların sorunu GS değil. Sorunları, kazandıkları zaman başkalarını küçük görmelerinden, alay etmelerinden kaynaklanıyor.
Çokta üzülmemeliler.
Gençlerbirliğini yendiler ve Şampiyonlar ligine gitmeli başardılar(!)
Bu da fena bir sonuç sayılmaz (!)
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|